Gelecekten Geçmişe Bir Şans

12. bölüm " kilitli kapılar"

Selam Aslında önce son özel bölüm gelicekti ama sıralamayı biraz değiştirdim

Iyi okumalar

***

Büyük gün sonunda gelmişti. Alaz Soysalan ve Asi'nin nişan günüydü, ve her şey bir peri masalı gibi görünüyordu. Hazırlıklar tam hızla devam ederken, misafirler birer birer lüks otelin balo salonuna akın ediyordu. Kapıda, medya mensuplarının objektiflerine pozlar veriyor, genç gelin hakkında çeşitli yorumlar yaparak tebriklerini sunuyor, ardından geniş ve ihtişamlı salona adım atıyorlardı.

Eşref Bey, torunu Alaz’ın bu ani ve beklenmedik evlilik kararına ne kadar karşı olsa da, şu an bu durumu kabullenmek zorunda olduğunu biliyordu. Toplumun gözünde itibarını koruyabilmek adına, onların yüzüğünü kendi elleriyle takmak zorundaydı. Çünkü Alaz'ın medyaya yaptığı açıklamalar sonrası, Eşref Ali Soysalan’ın gelinini kabul etmediği yönünde dedikodular hızla yayılmıştı.

Yaşlı adam, son üç gün içinde hayatı boyunca olmadığı kadar çok magazin haberinde yer almıştı. Gazete manşetlerinde ve dergi kapaklarında Soysalan soyadını çeşitli başlıklarla okumak zorunda kalmıştı:

"Ünlü iş adamı Eşref Ali Soysalan'ın torunu bir sokak kızına aşık oldu."

"Soysalanların yaramaz oğlu evleniyor."

"Sokaklarda büyümüş bir kız, Soysalanlara gelin gidiyor."

"Eşref Ali Soysalan bu evliliği onaylamıyor mu?"

"Aşkın karşısında Soysalanlar bile duramadı."

"Külkedisi masalı gerçek oldu."

"Sokaklardan Soysalanlara gelin gidiyor."

"Yılın nişanında neler olacak?"

"Sokak çocukları için vakıf kuran Soysalan ailesi, gelinlerini de sokaktan seçti."...

Bu ve benzeri birçok haber, ortalığı kasıp kavurmuş, Soysalan ailesinin adı her köşede yankılanır olmuştu. Eşref Bey, bu haberlerin artık durdurulamayacak bir raddeye geldiğini fark ettiğinde, kontrolü tamamen kaybetmeden durumu kendi lehine çevirmenin yollarını aramaya başladı. Bunun için ilk adım olarak, Asi'nin eğitim durumunu ele aldı. Alaz’a, Asi’yi Soysalan ailesinin dershanelerine yazdırmasını söyledi. Bu, sadece gelininin topluma daha kabul edilebilir bir figür olarak sunulmasını sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda Eşref Bey’in çevresinden gelebilecek olası eleştirileri de en aza indirecekti. Sahibi olduğu üniversite ve diğer eğitim kurumları varken, gelininin eğitimsiz kalması Eşref Bey için tam bir rezalet olurdu ve bu duruma asla müsamaha gösteremezdi.

Bu yüzden Eşref Bey, tüm rahatsızlığına rağmen, bu evliliğin topluma en uygun şekilde sunulması için elinden geleni yapmaya kararlıydı. Çünkü nihayetinde, Soysalan soyadı her şeyin üzerindeydi ve itibarlarının sarsılmasına asla izin veremezdi.

Salonun içinde, herkes bir köşeye dağılmıştı. Neslihan ve Serhan, gelen konukları karşılayıp kısa sohbetlerle onları ağırlarken, Çağla üniversiteden gelen arkadaşlarıyla konuşuyordu, ama kendini fazla şımartmış ve şimdiden sarhoş olmuştu. Ancak, Çağla fark etmese de, bir süredir Cesur'un dikkatli bakışlarının hedefindeydi. Cesur, tüm günü Çağla'yı izleyerek geçirmiş, onun her hareketini gözlemlemişti. Ece ve Umut ise orkestranın yanına oturmuş, müzisyenlere bir şeyler anlatıyorlardı. Yaman ile Rüya, yuvarlak bir masanın yanında, şebnem dışında kimsenin fark etmediği bir yakınlık içinde bir şeyler konuşup gülüşüyorlardı.

O esnada, Eşref Bey, yanında duran Feride'yle birlikte yeni gelen konukları karşılamaya hazırlanırken, yanlarına koşturan garson yüzünden duraksadı. Çocuk, fazlasıyla tedirgin ve korkmuş görünüyordu.