BÖLÜM 8 * KATİL *

4 1 0
                                    

Güzel şeyler insanı bulur derlerdi ama ben güzel şeyleri bile bulamıyordum.her şey üst üste geliyordu.
Gözlerim yavaş yavaş açılırken başımın ağrısıyla elim başıma gitti. gözlerimdeki baygınlık ile başımın ağrısını sayarsak baya kötü olmuştum. Ne olmuştu bana? neredeydim?

ayağa kalkarak duvara tutundum. ve yere çıplak değen ayaklarıma baktım. ve düşündüm. ben buraya neden ve nasıl gelmiştim?

En son konferansta yaşanan olaylardan sonra eve gidecektim. yolda birileri önümü kesmişti.

Onur Karan Karasu

aklıma gelen olaylardan sonra hızlıca kendimi kapıya vururken buldum. o kadar hızlı vuruyordum ki ellerim acımaya başlamıştı. bunu umursamadan yumruklarımla vurdum kapıya. kimse beni duymuyormuydu? neden gelip şu kapıyı açmıyorlardı?

"pislik!"dedim bağırırak ve kapıya bir tane tekme attım. umursayan olmadı. "İMDAATT!" dedim bağırarak kapıya vururken. kimse yoktu anlaşılan. arkamı dönüp odaya baktım. beyaz rengin daha ağırlıklı olduğu bir odaydı. yatak örtüsü beyazdı. kuğu gibiydi. duvarların kırık bir beyaz renk ile kaplanması hoşuma gitmişti. benim odama benziyordu bu oda. anımsatıyordu. makyaj masanın önünde binbir çeşit makyaj ve bakım eşyası vardı. kimin odasıydı burası?

odanın içerisinde bulunan kapı banyoya açılıyordu muhtemelen. dolabın kapısını açtığımda anlık şok geçirmiştim. renk renk kıyafet,elbise ve daha fazlası vardı. ayyakabıya kadar sıralanan bu oda kimindi ve ben neden buradaydım?

benim acilen buradan çıkmam lazımdı. ama nasıl çıkacaktım? çantam neredeydi? telefonumu alıp oğuzu aramalıydım. oturup bir anlık düşünmeye başladım. tabi ya! çantam telefonum cüzdanım herşey arabamda kalmıştı. kahretsin!

hızlıca banyo diye düşündüğüm kapıyı açtım. yanılmamıştım. hızlıca elimi yüzümü yıkadım kendime gelebilmek için ve dolapları karıştırdım. telefon bulma ümidiyle... yoktu. diğer dolabı açınca içindeki silahı görünce gözlerim parladı. elime alıp hızla odaya geri döndüm.  kapıya doğru gidip tekrar seslenmeye başladım. bir süre sonra kulağımı yasladığım kapının ardından ayak sesleri duydum. hızlıca geri çekildim. kapının önünde elimdeki silahla duruyordum. silahı kapıya doğrultmuştum.

kapının üç defa çevirilen anahtar sesinden sonra açılmasıyla silahı daha çok doğrulttum. kapının ardından içeri giren kişiyle kaşlarımı çattım. yanlış kişi elindeki yemek dolu tepsiyle bana korkuyla bakan bir kadın vardı. öyle ki korkudan kadının ağzından 'hihh!' nidaları döküldü.

"kızım ne yapıyorsun sen allah aşkına lütfen indir o silahı gözünü seveyim!"dedi kekeleyerek.

"ben neden buradayım çabuk söyle!"dedim umursamadan.

"kızım önce elindekini indir mazallah şeytan doldurur"dedi sakin olmaya çalışarak.

"hayır" dedim ve kadın bana bir adım atmasıyla yatağın üstüne çıkarak silahı tekrar doğrulttum kadına "YAKLAŞMA!"

"tamam yaklaşmıyorum bak! hadi bırak şu silahı bir şey olaca-" sözünü kesen kapıdaki şahısı yeni gördüm.

"bırak fatma sultan napacak görmek istiyorum sen çık"dedi kadına bakarak.

"peki Karan bey" dedi kadın ve yemeği masanın üstüne koyup çıktı. 

"evet hadi seni izliyorum göster bakalım ne yapacaksın?"dedi yüzüme yerden bakarak. ben bu yatakta kalmaya karar verdim adamdan daha uzunuz!

YÜREK YANGINI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin