2 YIL SONRA;sabah erken saatlerde gözüme vuran ışıkla rahatsız olup uyanmıştım. gözlerimi elimle kapatıp ayağa kalkıp perdeyi çektim. yarı kapalı gözlerimle odadaki banyoya ilerledim. kısa bir duş aldıktan sonra üstümü giyinerek saate baktım.
07:00
geç kalmıştım. Hızlıca saçımı ve abartmadan makyajımı yapıp evden çıktım. arabaya binip üniversitenin önüne sürdüm. kısa bir süre sonra okulun önüne gelmiştim. arabayı park edip içeri girdim. bahçeden içeri doğru ilerlerken telefonum çaldı.
cebimden çıkartıp baktığım telefonla sıkıntıyla ofladım.
oğuz arıyor...
telefonu açıp kulağıma götürdüm.
"efendim oğuz?"dedim sakince.
"beste hoca seni bekliyor çabuk ol"diyen oğuza kafamı salladım.
"tamam iki dakkaya ordayım oğuz"dedim ve kapattım. hızlıca sınıfa girdim.
oğuzu görmemle gülümsedim. o geçmişimden kalan tek şeydi belkide.
geçmişten bugüne herşey çok değişmişti. o gün hepimiz bir yere savrulmuştuk. bitmiştik. ama aradan iki yıl geçmişti. biz oğuz ile toparlanmıştık. darısı eski grubumuzun geri kalanınaydı . onlarıda çok merak ediyordum. demir abim benimle bile doğru düzgün iletişim kurmuyordu. yengemlerden duyduğuma göre ayşe evlenmişti.
Başaramamıştık. o doğru söylüyordu. bizim hiç ayşeyi kaçırmamamız lazımdı. ama biz onu dinlememiştik. o gidince bizimde planlar mahvolmuştu. yengemlerin karşısındaki eve yeni komşuları gelmişti. leyladan haberim yoktu. neredeydi? iyi miydi? neden beni bir kere olsun aramamıştı? ben başlarda hep aramıştım oysaki ama açmamıştı.
"beste? duymuyor musun!"diye bana seslenen hocayla kendime geldim.
"kusura bakmayın hocam dalmışım öyle"dedim.
"iyi tamam sana şu projeyi vermem lazım vizelere az kaldı.halledersin sen"dedi. kafamı salladım.
sıraya elimdeki kitapları koyup telefonumu alarak sınıftan çıktım. peşimden de oğuz çıktı.yan yana yürürken ileriye bakıyorduk.
"naptın hallettin mi o işi?"diye sordum oğuza.
"kızım görüntüler karakola gitmişti zor bela aldım"diye hayıflandı. ve işaret parmağını bana salladı. "beste bir daha olay çıkartmak yok tamam mı? başımıza iş alacağız yoksa"dedi. kafamı salladım.
"benim bir şey yaptığım yok zaten o kızlar kaşındılar kendileri."dedim umursamazca
"tamam her neyse bulaşma bir daha onlara"dedi. kafamı salladım.
"şimdi benim kantine gitmem lazım kahve alıp gelicem sanada alırım sen bahçeye git" diyen oğuza seslenmek için ağzımı açtım ki lafları ağzıma tıkadı "seninki sütlü olacak tamam"dedi gülerek bende gülümsedim.
bahçede bankta otururken ellerim cebime gitti. yoktu.
nasıl unuturdum ben paramı allah aşkına
"ne oldu kız?"dedi oğz sorarak ona baktım konuştum.
"kanka cüzdanımı arabada unutmuşum hadi beraber bi yerlere gidip yemek yiyelim ben ısmarlıycam"dedim.
"tamam hadi. hatta yarış yapalım şu ilerde çok güzel bir restorant açılmış.yemekleri çok iyi diyolar yolda sana konumunu atarım."kafamı salladım. arabalara binip sürmeye başladık. birden oğuz beni geçti. gözden kayboldu. arkamdaki siyah arabayı farkedince gözlerimi kıstım. beni mi takip ediyordu? nereye dönsem oraya dönüyordu. belki o da bu restoranta gidecekti. olabilirdi ama içime bir şüphe doldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜREK YANGINI
Ficción Generalbeni arabayla kendi arasına almasıyla ortada sıkışıp kalmıştım. kafamı kaldırıp yüzüne bakınca gözlerinin kulağımdaki küpedetakılı kaldığını fark ettim. "bırak beni!"dedim hırsla. sırıttı ve daha çok yaklaştı. ellerini kaldırıp küpeme dokundu.daha...