güneş holding (HanZeh)

13. Bölüm | Ayrılık

13. Bölüm.

Hande Baladın.

- Hayır, hayır, Zehra, bana... Bana ihanet edemezsin. Hayır. Hayır hayııırrr...

Gözlerimi açtım.

Kanepede üzerimde crop ve pantalonla uyuya kalmıştım.

Olanları hatırlamaya çalıştım. Zehranın işi çıktığı için beni eve getirmişti. Bense üstümü değiştirip kanepeye uzanmıştım. Heralde, o sırada uyuya kalmışım.

Rüyamda çok garip şeyler oluyordu. Zehranın evine gitmiştim. Tam kapıyı çalacağım sırada camdan onun bir kızla sarmaş dolaş öpüştüğünü gördüm.

Kızın erkeksi bir fiziği vardı. Saçları kısaydı. Başta Ebrar sanmıştım, ama Ebrar'ın saçları o kadar kısa değildi ki.

O kızı hayatımda ilk kez görüyordum. O da zaten rüyamda...

Acaba, Zehraya bahs etse miydim bu rüyadan?

Saçmalama, Hande! Boş yere aramızı bozmaya ne gerek vardı? Zaten yeni barışmıştık. Böyle bir saçmalıktan bahs etmeye gerek yoktu.

Ayağa kalktım. Yüz gözüme çekidüzem vermek için banyoya geçtim.

Yüzümü yıkayıp saçlarımı taradım. Ardından banyodan çıktım.

Zehra nereye gitmişti diye düşünmeden edemedim. Bana hiç bir şeyden bahs etmemişti.

Bu düşünce kafamdayken kapı çaldı. Zehra gelmiş olabilir miydi?

Koşarak kapıya yanaştım. Delikten baktığında gülümsemeden edememiştim. Zehra gelmişti.

Kapıyı açıp gülümsedim.

- Zehra, hoş geldin.

Zoraki gülümsemesiyle "hoş bulduk" demişti. Önünden çekilince içeri geçti.

Kapıyı arkasından kapatıp yanıma geldi.

- Hande.

- Efendim.

- Konuşalım mı biraz?

Sesi çok soğuk çıkıyordu. Yutkunup cevap verdim:

- Olur, kahve yapayım, içip konuşuruz.

- Dur, - gitmeye çalıştığımda kolumdan kavradı, - gerek yok.

Yüzüm ciddi bir ifade aldı.

- Bir şey mi oldu?

Eliyle kanepeyi gösterdi.

- Geç otur, hadi!

Artık rahatsız olmaya başlamıştım.

- Hayır, oturmayacağım. Söyle, ne söyleyeceksen!

Kolumdan kavrayıp çekmeye çalıştı.

- Gel oturalım, öyle konuşalım!

- Oturmayacağım, dedim, - kolumu sertçe çekip kurtardım, - söyle, dinliyorum ben!

Nefes verip yüzüme baktı. Ardından bakışlarını çekip konuşmaya çalıştı.

- Hande, ben çok düşündüm, yani bizi, aramızdaki ilişgiyi çok düşündüm.

- Eee? - Telaş içinde devam ettmesini istedim, - Devam et!

Yutkunup devam etti:

- Biz birbirimize iyi gelmiyoruz.