11. Bölüm | Acı geçmiş

403 35 37
                                    

Bölüm tam yüklenmemiş. O yüzden yeniden yayımlıyorum.

Evet, cevaplar doğrultusunda geçmişe yolculuk edeceğiz. Flashback da yapmak olurdu da, zor ve karışık bir bölüm olurdu o zaman. Zaten bir bölümlük bir şey.

Lütfen, bu bölümü düşünerek okuyun. Umarım, size bir şeyler katabilir bu bölüm.

Karşınızda 15 yaşındaki Zehra Güneş...

11. Bölüm.

Yazar.

10 yıl önce...

- Seni çok özleyeceğim, abi.

Zehra kollarını abisinin beline sarmış, başını da onun omzuna yaslamıştı.

Furkan kız kardeşi Zehranın saçlarını okşadı.

- Ben de, güzelim. Ama biliyosun, eğitim almam için Almanyaya gitmem şart. Seninle konuştuk ya bunları.

- Ya, biliyorum, konuştuk, ama sen gittikten sonraben yalnız kalacağım.

- Ne demek ya o öyle?

- Duydun işte. Babam bizi sevmiyor. Annem desen? Sürekli çalışıyor. Şimdi de sen...

Furkan iç çekti.

- O nasıl söz, Zehra? Babam seni çok seviyor. Annemse sana bakmak için çalışıyor.

- Hayır, sevmiyor. Sen babamın yanında kaldığın için böyle konuşuyosun.

- Hayır, güzelim. Ben gerçeği söylüyorum.

- Eğer babam beni sevseydi, benim yanımda kalırdı. Annemle beni bırakıp gitmezdi.

Furkan ağzını açacağı sırada Zeynep Güneş söze girdi:

- Kızım, abini rahat bırak! Hadi!

Annesinin uyarısıyla Zehra kenara çekildi. Zeynep Furkan'a yanaşıp alnından öptü.

- Hayırlı yolculuklar, oğlum. Su gibi git, su gibi...

Cümlesine devam edemedi. Çünkü o da biliyordu ki, oğlu geri dönmeyecek.

- Sağol, anne, sağol.

Furkan kapıyı açıp ayağını dışarı attığında annesi "Varınca ara" diye uyardı. Furkan arkasını dönüp gülümseyerek başını salladı. Annesine tekrardan arkasını dönüp hareketlenince kapı arkasından kapandı. Furkan arabaya yanaşınca Zahit Güneş "valizlerin bagajda" diye uyardı. Furkan başını sallayıp arabanın ön koltuğuna geçti.

Sürücü mahalinde oturan Zahit Güneş arabayı çalıştırdı.

- İyice vedalaştın mı kardeşinle? Zira, bir daha göremeyeceksin onu.

- Bu yaptıklarının bedelini ödeyeceksin, Zahit Güneş.

- Lan, oğlum, seni üniversite eğitimi için yurtdışına gönderiyorum, senin bana dediğin lafa bak! Yakışıyor mu ha?

Furkan burnundan nefes verdi.

- Beni annemden de, kardeşimden de ayıramayacaksın, anladın mı beni?

- Ben o kadar emin değilim ya. Neden, sence? Ha, şey, seni kendi ellermle uçağa bindirip adamlarımın gözetiminde  Almanyaya göndereceğim için olabilir mi?

- Allah senin belanı versin! Ne yaparsan, yap, Zehra bir gün her şeyi öğrenecek. Sırf bu sırrı Zehraya anlatmayayım diye Almanyaya gönderiyosun ya beni, belki, ben anlatamayacağım Zehraya bunları, ama elbet, bir gün o bir şekilde gerçeği öğrenecek ve gelip senin mezarına tükürecek.

güneş holding (HanZeh)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin