1. Bölüm | Karakedi🐈‍⬛

872 59 27
                                    

1. Bölüm.

- Bugün mesayim biraz uzun sürebilir. - Sevgilisinin arabasından inen Hande kapıyı kapatmadan önce uyardı.

- Tamamdır, çıkışta ararsın, yemeye çıkarız, belki. - Semih açık kalmış camdan sevgilisine seslendi.

Hande gülümseyerek sevgilisinin yarımağız teklifine başını salladı. Sevgilisini arkasında bırakıp okula yöneldiğinde Semih arabayı çalıştırıp yola koyuldu.

- Nerde kaldın, kızım ya? - Simge Handeye yanaşarken soru sormayı da es geçmedi.

- Semihle geldim, - Hande Simgeye sarılarak sorusunu yanıtladı, - Ayrıca, derse daha yarım saat var, ne bu telaş?

- Seninle şu öğrencilerin durumunu konuşmak istiyordum. Biliyorsun, sonuçlar pek parlak değildi en son.

Hande iç çekerek onayladı.

- Biliyorum, tamam, konuşuruz bunları.

- Sen biraz durgun gibisin. Noldu? Anlat bakalım!

- Semih.

- Eee, nolmuş Semihe?

- Son zamanlarda çok soğuk davranmaya başladı bana. Tamam, bugün çıkışta dışarıda yemek yemek için bir teklifde bulundu. Ama ne bileyim, artık bana karşı ilgisiz gibi.

- Bence, sen hassas yaklaşıyorsun olaya. Belki de, başka bir problemi var. Hem bak, yemek teklifinde de bulunmuş.

Hande nefes verdi.

- Bilmiyorum, Simge, gerçekten, bilmiyorum.

- Hadi ama, abartıyorsun, bence. Boş ver! Gel şu notları inceleyelim.

Hande başını salladı.

- Peki, tamam.

Simge harekete geçince Hande de dalgınca ardından öğretmenler odasına kadar onu takip etti.

Güneş holding.

Zehra karşısındaki bilgisayara dalmış, dosyaları incelemekteydi. Telefonuna gelen aramayla dikkati dağıldı. Aramayı yanıtlayıp telefonu kulağına götürdü.

- Efendim, Ebrar.

- Güneşim, nasılsın?

Zehra masadan kalkıp odada gezinmeye başladı.

- İyidir, diyelim. Bugünkü toplantıda sunacağımız projeyi son bir defa daha inceliyordum.

- Şahinlerle katılacağımız toplantı mı?

- Evet ya, bir haftadır, gözüme doğrudürüst uyku girmedi şu projeyi hazırlayacağım diye.

- İlkin yardım etmiyor mu,

- Aman, sen ediyor musun ki, o da etsin? Her şeye koşuşturan benim hep. Ayça da var, tabi.

- Ne yapayım, kızım? Sıkıcı bu işler. Sen nasıl katlanıyorsun, hiç anlamıyorum.

- Bu benim işim, Karakurt.

- Amaaan, salla gitsin. Ya o değil de, şu Saliha çok güzel yalnız.

- Ah, benim mecnun arkadaşım. Bıkmadın mı şu plotonik aşklardan?

- Sen geç dalganı. Sevgili olunca hatırlatırım sana.

- Aynen, canım. Saliha da seni bekliyordu zaten.

- Ne sandın? Bugünkü toplantıyı bile benim için ayarlamıştır kesin.

Zehra gülmeye başladı.

güneş holding (HanZeh)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin