18. Bölüm | Yaralı ve öfkeli

408 25 20
                                    

18. Bölüm.

Yazar.

- Aaaaaaah, aaaaaaaaaah, ahhaaaaahahh, aaaaaaaaaah...

Zehranın dinmeyen çığlıkları Vargas'ın dikkatini üzerine almasına yetmişti.

Melissa yerde yatan genç kadına baktığında gördüğü şeyle sertçe yutkundu. Zehranın eteğinin altından, kadınlığlndan bacaklarına doğru akan kanı görünce gözleri büyüdü.

- Zehra, senin... Kanaman var, - diye bağırıp silahını yrre fırlattı.

Yere çöküp genç kadını kollarına almaya çalışırken Hande bağırmaya başladı:

- Zehraaa, Zehraaa, çöz beni, çööözzz!!!

- Regil misin sen?

Vargas sorduğu sorunun tahmin ettiği cevabını alınca dişlerini sıktı.

- Neden söylemedin ha, neden söylemedin? Ya öl...

Yutkundu. Cümlesinin devamını söylememişti.

- Sevdiğim... Tehlikedeyken kendimi... Kendimi düşünemezdim...

Melissa sinirle nefes verdi. Kollarındaki genç kadını düşmemesi için sımsıkı sarıp kapıya yanaştı.

- Handeyi çöz!

Vargas duraksadı.

- Zehra, öleceksin, farkında mısın?

- O olmadan, aaah, o olmadan hiç bir yere gitmem.

Melissa iç çekip Handeye yanaştı.

- Zehraya dua et!

Çıkardığı bıçakla sertçe kesip parçalayınca ipleri Hande özgürce ayağa kalktı. Ayakları uyuştuğundan düşecek gibi oldu. Ancak sandalyeden destek alıp doğruldu. Melissanın karşısına geçip "peşimden gel, ben açarım kapıları" deyince Vargas başını salladı. Hande önden giderken o da kucağında Zehrayla arkadan geliyordu.

Evden çıktıklarında Cansu ve Yasemin Handenin önünü kestiler.

- Çekilin ordan! - Zehranın bağırışına Varhgasdan da onay geldi:

- Kenara çekilin!

Cansu ve Yasemin çekilince arabaya geçti kadınlar. Melissa arabanın arka koltuğuna uzattı Zehrayı. Hande de yanına geçerken Zehranın Vargassa ön koltuğa geçip arabayı çalıştırdı.

Hande Zehranın başını dizine yaslayıp saçlarını okşamaya başladı.

- Hande...

Hande göz yaşlarını serbest bıraktı.

- Eğer sana bir şey olursa...

- Kızım, iyice sulugöz oldun sen de. Ben şurda ağrıdan geberiyorum, gözemden tek bir damla yaş akmadı, ama sen...

Hande göz yaşlarını silip gülümsemeye çalıştı.

- Benim de kalbim acıyor, Allah, Allah.

- Yaaa, kurban olurum kalbine...

- Saçmalama, kurban falan yok, tamam mı?

Zehra gülümsedi.

- Tamam, yok.

- Aferim.

- Hande, son zamanlarda baskınlık konusunda benu geçtin, vakıyorum. İyileşeyim, alacağım boyunun ölçüsünü...

- Hadi, İnşallah.

Zehra gülümseyince Handeyse genç kadının saçlarını okşamaya devam etti.

Az sonra hastaneye varmışlardı. Zehra içerdeyken Handeyle Melissaysa kolidordalardı.

güneş holding (HanZeh)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin