"Seni istiyorum." dedi Valencia. "Her an, her dakika..."
Killian kadının dediği şeylere şaşıyordu. Çünkü bu zamana kadar aman aman ona karşı olan tutkusunu belli etmemişti. Seviniyordu bir yandan da. Hisleri karşılıksız değildi.
Tekrardan kadının dudaklarına kapandı. Bu sefer tutkuyla değil, büyük bir şefkatle öptü dudaklarını. Daha sonra kadının üzerinden hızla kalktı. Valencia ne olduğunu anlamadan Killian onu kucağına aldığı gibi üst kata doğru ilerledi.
"Beni düşürürsen seni gebertirim."
Valencia düşmekten korkarak adama yapışmış, sımsıkı tutunmuştu."Seni buradan kaç kere kucağımda çıkardım, hangisinde düştün?" dedi Killian gülerek. O esnada kendi odasından içeriye girdi ve Valencia'yı yavaşça kucağından indirdi. "Bir şeyler içmek ister misin?"
Valencia adamın boynuna kollarını sardı. Kurnaz bir şekilde gülümsedi ve dudaklarına yaklaştı. "Bu gece tercihimi sizden yana kullanacağım Bay Reed."
Dudaklarını adamın dudaklarına kenetledi.
Killian'ın elleri kadının ince belinde yerini bulurken Valencia'nın elleri ise adamın gömleğinin düğmelerine yöneldi. Hızla tüm düğmeleri açtığında karşılaştığı manzara onu heyecanlandırdı.
Kaslı olduğunun hep farkındaydı ama bu kadarını hiçbir zaman beklemiyordu.
Onu öpmeye devam ederken elleri adamın kaslı bedeninde yavaşça dolandı. Elinin altında kasılan kaslar onu güldürdü.Killian yavaş ama seri adımlarla dudaklarını ayırmadan kadını yatağa doğru ilerletti. Kadını kaldırıp hızlı bir şekilde yatağa yatırdı. Nefesleri hızlanmıştı Killian'ın. Kadının bacakları arasında ayakta dururken önünde yatan kadına baktı. Gözleri dekoltesine ilişti. Herkes görmüş müydü şimdi bu güzelim teni?
Dizini yatağa yaslayarak kadının üzerine eğildi. Boynuna yaklaştı, onu sarhoş etmeye yeten kokusunu ciğerlerine çekti. Burnunu kadının ince boynuna sürttü yavaşça. Küçük bir öpücük kondurdu ve doğrulup gömleğini çıkardı, dudaklarına yöneldi. Valencia'nın elleri ise Killian'ın çıplak omuzlarında yer edindi. Çekinse de bacaklarını kaldırdı ve adamın beline sardı. Kendini onun kasıklarına doğru itti.
Killian ise kadının eteği beline kadar süzüldüğü için kasıklarına değen yumuşak kadınlığı hissetti. Adeta şalterleri atmış gibiydi o an. Kendini kaybetmek ve Valencia'ya yüklenmek, sertliğiyle canını yakmak istemiyordu.Dudakları birbirinden koparken Killian tekrar kadının boynuna indi. Öpüp yalamaya, bazen ise ufak izler bırakmaya başladı. Boynunda biraz oyalandıktan sonra biraz daha aşağıya indi, köprücük kemiklerine öpücükler bıraktı. Daha sonra yavaş yavaş aşağıya inmeye başladı. Elbisenin dekoltesinden gözüken dolgun göğüslere yöneldi. Ama bu kadarı ona yetmedi. Doğrulmadan kadının kollarına uzandı, omuzlarından aşağıya kolları indirir indirmez çıplak iri göğüsleri açığa çıktı.
Valencia ise utandı. Adamın bakışlarından fazlasıyla etkilendiğini anlayabiliyordu. Uzun süre sonra hissettiği bu tutku aklını başından alıyordu. Adamın dudakları kadının sol göğüs ucuna yapıştığında Valencia Killian'ın saçlarına ellerini geçirdi. O göğüs ucunu emip yaladıkça inlemesini tutamıyordu ki bir eliyle ağzına bastırdı.
O an Killian hızla kadının kolunu ağzından çekti. Ona sinirli bir bakış atarken diğer göğüs ucuna geçti.
Bir süre orada oyalandı. Daha sonra kadının belinde kalan elbisesini indirip çıkardı ve odanın içine doğru fırlattı. Kadın siyah ince tangasıyla öylece kalakalırken Killian da gördüğü manzaraya hayran kaldı.Sanat gibi... diye geçirdi içinden. Ona göre Valencia sanatın vücut bulmuş haliydi. Her bir zerresiyle. Her zerresi bir şaheserin parçasıydı adeta.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Valeska (+18)
Diversos"Bu adil bir savaş mı Bay Reed?" Adam oturduğu deri koltukta iyice yayıldı. Oldukları durumdan oldukça keyifliydi. Gözlerini kıstı ve karşısında heybetle dikilen kadına baktı. "Hiçbir savaş, hiçbir zaman adil olmaz Bayan Grey. Adil olursa kazanan ol...