15. Bölüm - Gün Işığı

293 27 97
                                    

Bölüm şarkısı: David Kushner - Daylight
(Meryemlerin eve geldiği kısıma kadar dinlerseniz yeterli) 🫂🎶

Okuyup bitirdikten sonra şarkının türkçe çevirisini dinlerseniz bölümle ne kadar anlamlı olduğunu anlayacaksınız🥹❤️‍🩹

~~~
Açınca baharın dişi gülleri
Bir başka rüzgar eser bahçelerde
Dinle çılgınca öten bülbülleri
Sorma niçin düştüğünü bu derde

De ki: Aşktır şadeden gönülleri
Perişan, berbat eden gönülleri
Aşk söyletir en yanık türküleri
Ay buluta girdiği gecelerde...

De ki: Aşktır şadeden gönülleriPerişan, berbat eden gönülleriAşk söyletir en yanık türküleriAy buluta girdiği gecelerde

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~~~

Gözlerini açtığında karanlık bir odadaydı, ne olduğunu hayal meyal hatırlayabiliyordu. Elleri ve ayakları sandalyeye bağlanmış haldeydi, birden irkildi, konuşmak, haykırmak istedi ama ağzı kapalıydı, kendini belli edecek sesler çıkarmaya başladı, ve karşısına korkunç bir adam dikilmişti.

Bandı çıkardığında alayla güldü adam, kendiside yüzündeki maskeyi çıkardı, Mina şok olmuştu. Kızı baştan aşağı süzdü, "Sonunda tekrar karşılaşabildik Mina" Ellerini dizlerine koyup kıza doğru eğildi, "Biraz konuşacağız sadece korkma.."

"Ne istiyorsun benden!" Diye bağırdı, "Bırak beni ne olursun gideyim"

"O kadar basit değil" Dediğinde umursamazca bir iki adım atıp arkasını döndü, gömleğinin kollarını sıvadı, tekrar önüne döndüğünde iki elini yana doğru açarak tek kaşını çatıp devam etti, "Ne buluyorsun şu Mert denen adamda?"

"Furkan ne istiyorsun ne! Hala aynı konular mı?"

"Sindiremiyorum Mina, anlıyor musun? Beni bırakıp o şerefsize gitmeni sindiremiyorum.."

"Ya istemiyorum seni istemiyorum!" Bıkkınlıkla bağırdı Mina.

"Sen bilmiyorsun galiba? O şerefsizin elinden kurtuldum sonunda, bana neler yaptığını bilmiyorsun.."

"N-ne, ne yaptı sana ne diyorsun?"

"Belki inanmayacaksın, sonuçta aşıksın ona ama yinede söyleyeyim, bodrum denen bir yerde günlerce kapalı tutup işkence yaptı bana" sıvadığı kollarını inanması için kıza gösterdi, çokça morluklar ve yanık izleri vardı, "Görüyor musun? Sana saldırdığım gece, neden ortadan kayboldum sanıyorsun? İnandın mı bana?"

Mina hayretler içerisindeydi, olamaz diye düşündü, Mert bu kadar vicdansız olamazdı. Vücudunu göstermeye imtina etmişti Furkan, bütün vücudu kollarıyla eşdeğerdi. Aklına Feyza'nın söyledikleri geldi, demek uzak tutmak için söylememişti, doğruları söylemişti. Sonra Mert'in sözlerini hatırladı, "Cezasını çekiyor şu an.. Yetmez mi?" Bu kadar kötüsünü tahmin edememişti.

Uzaklardan YakınlaraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin