Gerçeği öğrenince gitti bildiğim tüm hisler
.
.
.
Güneş de yalnız ama hep parlıyor
.
.
.
Yola gelmeyen biz gelmesin
(1 ay sonra)
"Taş kağıt makas. Ben kazandım!" dedi Kadir. "Off" dedim. "Hadi hadi git yardıma" ayağa kalktım ve karargahın girişine doğru ilerledim. Bu gün karargaha yeni bir doktor gelicekti ve birimizin ona yardım etmesi gerekti.
Elinde 3 kutuyla bir kadın girdim karargaha. Galiba buydu. Hemen yanına gittim. "Yeni doktor siz misiniz?" dedim. "Evet" dedi. Kutuları ellerinden alınca yüzünü gördüm.
"Sen....."
"Sen..."
dedik ikimizde aynı anda. "Sen burada mı çalışıyorsun?" dedi. Başımı salladım. Geçen gittiğimiz görevde kurtardığım kızdı. İkimizde birlikte odasına doğru yürüdük. "Bu kutuları revire götürelim burada gerekli malzemeler var" dedi. Başımı salladım ve birlikte oraya doğru gittik.
"Böyle iyi mi?" dedim sinirle. "Yok olmadı" dedi kıkırdarken. "Kendin yap" dedim ve çıktım revirden. Tüm işler bitmişti sadece hanım efendi vazosunu koyuyordu. Neymiş. Düzgün koyamıyor muşum. Al kendin koy.
Dinlenme odasına gittim. Bizimkiler buradaydı. "Hakan amca bir çay gönderir misin?" dedim. "Tamamdır evlat" dedi. Onların oturduğu masaya oturdum. "Ne oldu Ali. Sinirli görünüyorsun" dedi Komutan.
Derin bir nefes aldım. "Bu yeni gelen kız var ya yani doktor. O sinir etti" dedim. Güldü "Nasıl?" dedi. "Bir vazo var iki saattir düzgün koymadın deyip beni deli ediyor" dedim. Alaz güldü "İlk aşklar kavgayla başlar" dedi. Kafasına vurdum.
"Hadi ama Ceren abla kendisi uykuna giriyor mutlu ol yenisini bul diyor. Sen daha neyi bekliyorsun" dedi. Tüm tim sessizleşti "Unutamıyorum onu" dedim.
Ceren benim sevgilimdi. 5 yıl önce araba kazasında vefat etmişti. O günden sonra uykuma giriyor mutlu ol yenisini bul diyordu.
Komutan hafifçe omzumu sıktı. "Sana onu unut demiyoruz kardeşim. Sadece hayatına devam et. Seni böyle görürken üzülüyoruz." dedi. Başımı salladım. "Çalışırım" dedim. Gülümseyip elini çekti.
Ayağa kalktım "Benim işim var ya sonra görüşürüz" dedim ve bir şey demelerine izin vermeden çıktım odadan. Albaydan izin alıp karargahtan çıktım. Arabama binip sürmeye başladım. Yolda bir çiçekçide durup çiçek aldım ve yoluma devam ettim.
Arabayı durdurdum.
Baktım...
Baktım önümdeki mezarlığa......
Cerenim de orada yatıyordu...
Arabadan inip onun mezarına doğru yürüdüm. Yolları ezber biliyordum.
Bilmez olaydım....
Mezarının önüne gelince yere oturdum. Çiçeği mezar taşına koydum.
"Güzelim......ben geldim" dedim. "Bak en sevdiğin çiçeği aldım" laleyi seviyordu. "Özür dilerim güzelim....sen orada can çekişirken ben yanında olamadım. Affet beni olur mu?"
Hafa kararınca ayağa kalktım. "Ben şimdi gidiyorum güzelim. Yeniden yanına gelicem." dedim ve arabama doğru ilerledim. Arabaya binince son defa mezarlığa baktım. Sonraysa arabayı qazladım.
Karargaha vardığımda saat 9 buçuktu. Yollar baya sıkışıktı o yüzden geç geldim. Bu gün iznim vardı. Odama girip gerekli şeyleri alıp arabama bindim. Yol üste pasta falan alıp eve gittim. Kapıyı çaldım.
"Oğlum gelmişsin" dedi annem her zamanki neşeyle. Yanağından öptüm. "Geldim annem. Al pasta aldım" dedim anneme vererek. İçeri girdiğimde salonda tanıdık bir yüz gördüm.
"Sen burada ne yapıyorsun?" dedi.
"Sen benim evimde ne yapıyorsun?" dedim
"Senin evin mi?"
===========================================================================
Her kese merhaba.
Bölüm nasıldı?
Siz nasılsınız?
Umarım beğenirsiniz
Vote atmayı ve yorum yapmayı unutmayın.
Kendinize çok çok çok çok iyi bakın.
Görüşürüz bay bayy.
YOU ARE READING
Asker
ActionÜsteğmen Ali Aydın timle gittiği bir görevde bir düşman esiri bir kız bulur.........