2: “Mesaj ve not. Sanki ışınlanmış gibi…”
GÜZ KARAYEL
Ne demişti o?
Kerem dibimden çekildi. Bozulan yüz ifademi görünce yine o sinir bozucu gülümsemesini takındı. Gözlerimi kıstım. Umursamadı. Sonra da çekip gitti. O maymun yürüyüşü ile. Yanıma Selin, Kumru ve Derin geldi. Derin, “Ne dedi sana?” diye sordu. Cevap vermedim. Selin, “Ne dedi de yüzün bembeyaz kesildi?” diye sordu. Kumru, “Güz? İyi misin?” Tuttuğum nefesi fark ederek derin bir nefes aldım. “Ben… Gideyim. Merak etmeyin, iyiyim,” dedim ve oradan kaçtım. Arkamdan bağırmışlardı ama ben duymazlıktan, görmezlikten geldim. Eve resmen soğuk terler ata ata girdim. Odama girip kendimi yatağa attım.
“Kendine en büyük zararı sen veriyorsun, Güz,” dedi kusursuz bir erkek sesi.
“Özellikle sen, Güz,” diye fısıldadı. “Aslında pek bir şey yapmama gerek yok. Ne de olsa…” diye devam etti. “Kendine en büyük zararı sen veriyorsun, Güz.”
Sinirle yatakta tepindim. Hani hiçbir şey senin sinirini bozamazdı?!
Düşünceler beynimi kemiriyordu. Düşünceler beynimi yiyordu. Düşünceler beynimi öldürüyordu. Düşünceler beynimi zehirliyordu. Sorularımın cevabı olmaması sinir krizi geçirmeme ve sonra da o krizi, öfkeye krizine çeviriyordu.
Kerem… Benimle uğraşan kişi olabilir miydi? Camımı her akşam ısrarla tıklatan o muydu? Beni rahatsız eden, uykularımı kaçıran o muydu? Her gece benimle uğraşan… O gece duyduğum o ses… Hayır! O ses ona ait olamaz! O ses ona ait değil. Onun sesi olsa tanırdım. O ses… Fazla etkileyiciydi. Fazla kusursuzdu. Ayrıca onun iğrenç sesi böyle bir sesi taklit edemezdi. Ayriyeten o da benim evimi bilmiyordu. Beni takip etse bile ben, fark ederdim. Hele hele son bir buçuk yıldır takip edildiğimi hissederken. Belki de sözü söyleyenin kim olduğunu biliyordur ve beni çıldırtmak için söylemiştir?..
Sadece tesadüfi bir söz. Sadece tesadüfi bir söz! Sadece tesadüfi bir söz!..
Kendimi ikna etmeye çalışıyor gibiydim. Yastığımı yüzüme kapattım ve büyük bir çığlık attım. Düşünceler artık beynimin zonklamasına sebep oluyordu. Başımı kaldırdım. Pencereyi görünce tekrardan sinir krizi geçirdim ve ellerim, ayaklarım titredi. Kendime şiddet uygulamam an meselesiydi.
Odamdan çıktım. Daha fazla o pencereye katlanamayacaktım. Sağıma soluma baktım.
Aaa, evet. Duş. Kesinlikle bir duş almalıyım. Hem kendimi hem de zihnimi temizlerdim.
Banyoya doğru ilerledim ve suyu açtım. Odama giderken kapıyı hem üstten hem de alttan iki kere kitledim.
Bir ara, Olumlu Bak izlerken kapıyı eğer üç kere kitlersek kapı kilidinin boynuna ulaşır ve hırsızların daha kolay kilidi kırabileceğini öğrenmiştim. Ve kapıyı eğer iki kere kitlersek hırsızın kapıyı kırma ihtimali imkansıza gelecekti. Bundan dolayıda iki kere kilitlemiştim.
Odama girip giyeceğim kıyafetleri hazırlayıp tekrar banyoya girdim.
✿
Aradan yaklaşık dört saat geçmişti. Bu süreçte; sırf kodumun penceresini ve sesi duymamak için tüm işlerimi salonda halletmiştim. Ödevlerimi, performans ödevlerimi, projemi, kitabımı, rahatlamak için çizdiğim resimlerimi… Ve hatta banyodan çıktıktan sonra üstümü orada, yani burada giyinmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUSURLU MÜCEVHER
FanficGözyaşının Gülüşü Kurgusunun ilk kurgusu olan Kusurlu Mücevher'e hoş geldiniz... (Tek kitap-Yarı texting) [Kitabın kapağını yapan kuzuma U '꓃ ' U, sevgiler... İyi ki varsın. Öpüldün ♡꒰ᵕ༚ᵕ꒱, yerim seni◝(⁰▿⁰)◜] Güz Karayel "Karayel ai...