(11)

15 2 4
                                    

S-sevgili mi? Bu bir itiraf miydi? Benden hoşlandığının itirafı mıydı? Ben ondan hoşlanmıyordum ama eğer kabul etmezsem bana hiçbir şey söylemeyecekti. Ayrıca söz konusu babamdı. Yapmam gereken teklifi kabul edip sevgili gibi davranmamaktı.

"Sen benden hoşlanıyor musun ki?"

Belalı birisinin benden hoşlanacağına inanmıyordum. Bir planı olmalıydı yada benden gerçekten hoşlanıyordu. Jay belki de haklıdır. Beni öldürmek için bana yakınlaşıyor olabilirdi.

"Aslında hayır."

Benden hoşlanmıyor ve bana sevgililik teklif ediyordu. Bu nasıl bir iş yaa.

"Sadece bir şeyi test etmek istiyorum. Sen teklifimi kabul ediyor musun onu söyle."

"Kabul ediyorum ama bana her şeyi anlatacaksın."

"Kabul ettiysen anlatıyorum. Bir zamanlar benim babam ile senin baban çok iyi arkadaşlardı. Sen o yıllarda bebektin ben ise senden biraz daha büyüktüm. O yüzden hatırlayabiliyorum. Akşam olduğunda okulu kapattığımız sırada baban gizlice babamın odasına girip para çalıyordu. Babamın odasında ise alarm vardı. Yani birisi okul kapandıktan sonra birisi gizlice girerse benim telefonuma bildirim geliyordu. Bildirim geldiğinde hemen okula gittim. Kapının kilidini açtıktan sonra baban kasayı açmış para çalıyordu. Bir elinde çanta diğer elinde ise bıçak vardı."

"B-bıçak mı?"

"Evet. Beni gördüğünde direk bana bıçağı saplamaya çalışmıştı. Ben ise bıçağı elinden alıp yere atmıştım. Bu sırada baban çoktan kaçmıştı. Çantasını ise odada unutmuştu. Yani sonuç olarak hiçbir şey çalamamıştı. Eve gittim ve olanları babama anlattım. Onu polise söylememiştik. Babam senin babana mesaj atmıştı. Eğer sen büyüdüğünde bizim okula vermezse onu polise söyleyecektik. Baban mesajımıza dönmemişti. Babam seni bizim okula vereceğine emindi bu yüzden polise ihtiyaç duymamıştık. Sen büyüdüğünde ise seni bizim okula vermemişti. O zamanlar ajanlık yapıyordum diyebiliriz. Seni takip ediyordum. Sonralarında ise kararı değişti ve seni bizim okula yazdı."

"Beni neden istediniz ki?"

"Eğer bir atak yaparsa seni kullanacaktık. Elimizdesin anlamında düşün. Ve sana bir bilgi vereyim. Benim bıçağım var ya."

"Evet."

"O bıçak babanın bana saplamaya çalıştığı bıçaktı."

"Okulda ismin neden katil diye anılıyor peki?"

"Çünkü katilim."

"Ne?!"

"Şaka yapıyorum. Baban Jay adında bir adam tutmuştu. Amaçları beni öldürmekti. Eğer öldürmezlerse her an polise gidebilirdim. O sıralar ise bu yüzden çantamda hep bıçağı taşıyordum. Okulda bıçağım açığa çıkınca ve Jay'in yaptığı montaj fotoğraflar okula yayılınca  katil diye anıldım. Ve büyük ihtimalle Jay senden iş birliği istedi öyle değil mi? Hatta beni katil diye tanıtmıştır. Sen de iş birliğini kabul etmeyince o da kendisine mani olmaman için seni öldürmeye çalıştı. Ama hedefi her zaman bendim ve benim için seni kullanıyor."

"Bu dediklerinin yalan olmadığını nereden bileceğim?"

"Babanın az önce her şeyi belli ettiğini düşünüyorum."

Bir bakımdan haklıydı ama ben babamın hırsızlık yaptığını kabul etmek istemiyordum.

"Peki neden direk polise gitmediniz?"

"Babam senin baban ile arkadaş olduğu için babanı polise söylemek istemedi. Babamın yerinde olsaydım açıkçası direk polise giderdim."

"İntikam almak için mi benimle sevgili olmak istiyorsun?"

"Orası da kendime kalsın. Sana oda ayarladım. En üst katta en sonuncu oda."

"Baban ve annen neredeler?"

"Burası kendime ait bir ev. İstediğim zaman burada kalıyorum."

"Kapıları kilitledin değil mi?"

"Evet. Kaçmayı istemiyorum. Okula da beraber gideceğiz. Sevgili olarak."

Sinirlerim çok bozulmuştu. Resmen beni delirtmek için uğraşıyordu adam. Yatmak istediğim sırada bana kendi kıyafetlerinin verdi. Yatarken giymem içindi. Kıyafetleri giyip hemen uykuya dalmıştım. Uayndığım sırada yemek yiyip okula gitmek için arabaya binmiştik. Yine bir sessizlik vardı ve bu sessizliği bozan 'dejavu' şarkısı olmuştu. Evet, bu şarkı cidden çok hoştu. Okula girdiğimiz sırada koluma girmişti. Zaten herkes bizi sevgili sanıyordu. Aslında artık sevgili olmuştuk. Kabul ettiğime pişmandım ama bu gerçekleri öğrenmem lazımdı. Sırama oturmuştum. Soobin ise kendisine şu almak için kantine inmişti. Bu sırada bir çocuk yanıma geldi.

'Sanırım hiç arkadaşın yok. Eğer istersen yakın arkadaş olabiliriz. Adım Taehyun.'

"Evet, seninle arkadaş olmayı çok isterim."g

Sevinmiştim. Ama bu sevinç bir saniyeliğineydi. Çünkü Soobin kapıya yaslanmış bir şekilde kızgın bir ifadeyle bizi izliyordu. Yanlış anlaşılmıştım. Ve hemen dedikodular sınıfın içinde yayılmaya başlamıştı.

'Yeonjun belası kendine yeni bir sevgili bulmuş.'

'Soobin için üzücü olmalı.'

Kontrol etmeden atıyorum hatam varsa kusura bakmayın.

Umarım beğenirsiniz. 😊

Oy verip yorum yaparsanız çok sevinirim.

Yeonbin ile kalmanız dileğiyle...

the killa / yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin