the killa / yeonbin

(13)

'Sanırım ona alışmaya başlamıştım.'

"Babanın yanına gitmek istiyor musun? Dürüstçe cevap ver."

"Aslında hayır. Ama seninle de kalmak istemiyorum."

"Sana zarar vermeyeceğim. Benden korkmana gerek yok."

"Beni nereye götüreceksin?"

"Orası sürpriz. Akşam görürsün."

"Peki tamam."

Okul bitiminde Soobin ile arabayı binip eve (evimize) gitmiştik. Direk odama çıkmıştım. Çıktığımda ise Taehyun'a yazmıştım.

*** numaralı kişiyi 'Kedicik' olarak kaydettiniz.

Ben: Selam Taehyun. Ben Yeonjun.

Kedicik: Selam Yeonjun.
Bana yazmana sevindim.

Ben: Neyse sonra yazışalım mı?
Benim bir yere gitmek için
hazırlanmam gerek.

Kedicik: Yarın buluşalım mı?

Ben: Olur.

Kedicik: O zaman yarın görüşürüz.

Ben: Görüşürüz.

Soobin benim için birkaç kıyafet almıştı. Üstümü giyinip Soobin'in yanına indim.

"Ben hazırım."

"Sen arabaya geç ben de geliyorum."

Hava baya kararmıştı. Arabaya bindim. Ben geliyorum diyen adam bir saat sonra geldi.

"Keşke gelmek için hiç zahmet etmeseydiniz ben beklerdim."

"Alt tarafı bir dakika bekledin."

"BİR DAKİKA MI?!"

"Sessiz olduysan arabayı sürüyorum."

"İyi sustum."

Geldiğimiz yer orman gibi bir yerdi. Yani bir köprü vardı ve köprünün altında da nehir vardı. Gecenin ışığı ile çok güzel görünüyordu. Ama biz buraya neden geldik ki?

"Biz buraya nede-"

Soobin beni kendisine çekerek yere yatırdı. Kendisi de yatmıştı. Bir eli belimi sıkıyordu. Ve bu oldukça can acıtıcıydı.

"Soobin canımı acıtıyo-"

"Şşş. Birazdan başlayacak. Bugün yıldız kayması olacakmış. Bu yüzden seni buraya getirdim."

Belimde olan elini hafifletmişti. Sanırım bir yıldız kayıyordu. Parmağımla heyecanlı bir şekilde Soobin'e kayan yıldızı gösteriyordum.

"Soobin yıldız kayıyor hadi dilek tutalım."

"S*ktir et, sen varsan gerisi yalan."

B-bu söz çok hoştu. O benden hoşlanmıyordu ama bana iyi davranıyordu. Doğru, biz sevgiliyiz. Ama birbirimize hiç öyle davranmıyorduk. Hava soğuk olduğu için ellerimle kollarımı ısıtmaya çalışıyordum. Sanırım Soobin bunu farketmişti.