Kerem'in " Oğlum, sen bu kıza aşık mı oldun?" diye yönelttiği soru ile bakışlarım ona çevrildi.
" Ne? Ne alakası var? Nereden çıktı şimdi bu?" diyerek oturduğum yerden ayağa kalktım.
" Nereden mi çıktı? Bakışlarından, sözlerinden, gözlerinden, heyecanından. Daha sayayım mı?" Dedikleri beni düşündürüyordu. Ben aşık mı olmuştum? Olabilir miydi bu?
" Oğlum aşk mı bilmiyorum ama çok hoşlanıyorum." dediğim sırada içeriye Yunus girdi.
" Oha! Sen- birinden- hoşlanıyorsun?" dedi, şaşkınlıkla.
" Ya Yunus bir dur." diye çıkıştım.
" Abi kim bu şanssız kız?" diye sorması beni iyice sinirlendirmişti. Ensesine bir tane geçirdiğimde hâlâ gülmeye devam ediyordu.
O sırada Kerem ayağa kalktı. "Kardeşim, hiç boşuna yorma kendini. Biz biliyoruz da konuşuyoruz. Sen basbaya aşık olmuşsun. Ben seni daha önce böyle görmemiştim." dedi ve odadan çıktı.
" Ayy inanmıyorum." dedi, Yunus dalga geçerek.
" Yunus!" diye bağırdım.
" Tamam, tamam kızma. Antrenmandan sonra anlatacaksınız bana da." dedi, odadan çıkarken.
Kerem haklıydı. Ben daha önce kimseye böyle hissetmemiştim. Kimseye böyle davranmamıştım.
...
" Ne oluyor, anlat bakalım." dedi, Aslı. Kahvesini içerken.
" Ne olsun işte aynı." dediğimde, kaşlarını çattı.
" Kızım delirtme beni. Ne oluyor Barış'la? Aranızda ne var? Anlat artık, çatlatma beni."
" Ya birşey yok ama ne bileyim var gibi de."
" Pınar, en başından anlat." dediğinde derin bir nefes aldım.
" Bak şimdi bir gün ben bunun kapısına dayandım. Cam kırılmış, eli kanıyor falan ben onu görünce başım döndü, bayıldım. Beni içeri almış. Kendime geldiğimde, başımda duruyordu..."
" Sen niye kapısına dayandın?" diye sorduğunda, nasıl anlatacağımı düşünmeye başladım.
" Şey...evine kadınlar geliyordu. Seslerden rahatsız oldum." dedim, çekinerek.
" Nasıl kadın? Bildiğimiz kadın? Ne için geliyordu? Oha! Kızım, delirme. Olmaz bundan." diye çıkıştı. Sinirlenmişti gerçekten. Ne dese haklıydı.
" Artık gelmiyor yani benden sonra gelmedi."
" Gitmeyeceği ne malum? Kızım, bak haberleri de çıkıyordu, görüyorduk. Nasıl güveneceksin?" dedi, endişe ile. Hata yapmamı istemiyordu normal olarak.
" Bilmiyorum Aslı, bilmiyorum."
" Dün sana nasıl baktığını gördüm. Dedim ki bu adam gerçekten seviyor galiba ama sen diyorsun ki kadın geliyordu eve." dedi, düşünceli düşünceli.
" Ne desen haklısın. Bende güvenemiyorum ama o kadar masum bakıyor ki, inanasım geliyor."
" Sen yanlış birşey yapmazsın biliyorum. Eğer gerçekten dediğin gibiyse ki bakışları öyle gibiydi. Hayırlısı olsun canım."
" Sağol canım. Siz ne yaptınız, Murat ile?"
" Barıştık." dedi, heyecanla.
" Nasıl yani? Kızz, nasıl barıştınız? Anlatt."
" Anlatıyorum..."
...
" Pşşt komşuu!" diye seslenen Barış ile bakışlarım yan balkona çevrildi.
" Buyur komşu."
" Gel hadi, bir kahve yapayım." dedi, balkon demirlerine yaslanırken.
" Bilemedim ki şimdi." dedim, kendimi naza çekerek.
" Hadi be komşu. Gel de az dedikodu yapalım."
" Dedikodu mu var?" dedim, merakla.
" Var tabi olmaz mı?" dediğinde, cevap bile vermeden hızla içeriye geçtim. Üstümü bile değiştirmeden, anahtarımı alıp yan daireye koştum.
Kapının önüne geldiğimde kapı açık beni bekliyordu. Kapıyı iyice açtıktan sonra içeriye girmemi bekledi.
Girer girmez kollarını sardı belime. Bende başımı göğsüne yaslayıp, kollarımı sardım. Kokusu çok net bir şekilde burnuma doluyordu. Bu huzurla gözlerim kapanmıştı.
" Bizim Kerem, Hicran'dan hoşlanmış galiba biraz."
" Şaka yapıyorsun." dedim, şaşkınlıkla kafamı kaldırdığımda.
" Gayet ciddiyim ama aramızda. Emin olmadan Hicran'a birşey söyleme." dedi, başımı tekrar göğsüne yasladım.
"Yok zaten Kerem kendi söylesin. Biz karışmayalım."
" Hicran zaten aşık gibi bakıyordu. Kesin olur bunlar."
" Ay çok tatlı olurlar ama." dedim, onları birlikte hayal ederken. O da gülümsüyordu söylediğim şey ile.
Burnunu saçlarıma sürttükten sonra, "Yarın maç var." dedi kısık bir sesle.
" Kiminle?"
" Antalyaspor'la. Gelmek ister misin?" diyerek, teklifte bulundu.
" Ben mi?" diye saçma bir soru sordum. Ben tabiki başka biri mi var.
" Evet, herkes sevgililerini çağırdı yani şey sevdikleri arkadaşlarını." dediğinde, kalp atışları hızlanmaya başladı.
" Sevdiğin arkadaşın seni kırmasın o zaman gelsin." dedim, kafamı kaldırıp ona bakarken.
" Valla mı?" diye sordu heyecanla. Yüzünü kocaman bir gülümseme kapladığında.
" Valla." dedim, onunla birlikte gülümserken.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
in the name of love
FanfictionYan daireden gelen sesler gün geçtikçe artıyordu. Artık dayanılmaz bir hale gelmişti. Her gece başka bir kadın girip çıkıyordu...