Ders bittiğinde soyunma odasına çekilmiştik ama sadece ben ve Minho vardı bu yüzden kalbimin hızlanmasına engel olamıyordum.
Minho içeri girer girmez tişörtünü çıkarınca konuştum.
"Minho önümüzde soyunacak kadar hiç mi utanman yok? Soyunma kabinine girip değiştirsene!"
Minho bana doğru ilerleyip atletinide çıkarmıştı. Önümdeki sıkı çalışılmış kasları görmem ile yutkundum. Şuan fazlasıyla onlara dokunmak için can atıyordum.
"Yok var mı diyeceğin?"
"Var. Senin utanman yoksa benimde utanmam yok o zaman!"
Sinirli ve sert bir biçimde gömleğimin ilk iki düğmesini çözdüğümde içim gözükmeye başlamıştı bile. Minho içime bakıp sertçe gömleğin sol tarafından -kapıya gelecek tarafı- tutup gözükmemesi için kendine çekmişti.
"Başkası görürse ne olacak Han Jisung?"
"Peki sizi başkası görürse ne olacak Lee Minho?"
Beni kolumdan çekiştirip rastgele bir kabine soktu ve ardından kendi girip kabinini kilitledi. Üzerine doğru gelmeye başladı. Ben kabinin köşesine gelice sağ elini duvara koyup beni sıkıştırdı, aklımdaki soruyu dayanamayıp sormuştum.
"M-minho neden böyle bir konumdayız?"
Yüzüme yaklaşırken konuştu.
"Çünkü seni öpeceğim"
Daha bir şey diyemeden alt dudağımı esir almıştı. Hızlı ve sertçe dudaklarımı emip bırakıyordu. Bende karşılık veriyordum. -çalışıyordum-. Elleri gömleğimin düğmelerine kaydı ve öpüşürken beni soymaya devam etti. Gömlek kollarımdan sıyrılınca Minho'da benden ayrılmış ve boynuma yönelmişti.
İlk önce ıslak öpücükler konduruyor, yalıyor, emiyor ve ardından ısırıyordu. Her hareketinde içimde kelebeklerin uçuşmasını kontrol edemiyordum. Çok hoşuma gidiyordu.
Yani? Kim istemezki aşık olduğu kişinin yanında her daim kalbinin hızlanması, her hareketinde vücudunun o hareketi beğenip karnında kelebekler uçurtması ve.. ve o özlem dolu gözler. Hepsi aşkın bir parçasıydı.
Minho köprücük kemiğinin ısırınca bağırarak inlemiştim. Minho'da bu duruma sırıtmakla yetinmişti. Dudaklarıma tekrar göz dikti. Yakınlaştı, yakınlaştı. Soluklanmalarımız bir birimizin yüzüne doğru gelmeye başlayınca aramızdaki mesafeyi kapattı ve dudaklarımı esir aldı. Öpüşmemiz ateşli bir şekilde devam ederken dudağımı ısırdı ve ağzım hafif açılınca dilini içeri yolladı. İşe dillerde girince dahada yakınlaşmıştık. Minho beni belimden tutup kendine çekti ayrıldı ve konuştu.
"Senden çok pis hoşlanıyorum Han Jisung, sanki o beyaz tenin beni içine çekiyor"
Boynuna öpücük bırakmıştı. Bende derin nefes alıp konuştum.
"Bende senden çok hoşlanıyorum Lee Minho"
Tekrar sesli bir şekilde öpüşmeye başladığımızda içerde yankılanan ses ile hemen ayrılmıştık.
"Ee Han? Minho? Burda mısınız?"
Gözlerim fal taşı gibi açılınca Hemen Minho'nun ağzını kapatmıştım.
"E-evet burdayız?"
"Şükür Minho'da orada mı?"
"Yan kabinde olması gerekiyordu."
"Tamam hoca sizi derse çağırdıda bende size bakmaya gelmiştim hızlı olun!"
"Tamam!"
Kapı kapanma sesi gelince 'oh' çekmiştim. Minho sırıtıp yüzüme doğru yaklaşınca kendi dudağımı tutmuştum. Minho'da bana anlamsız bakışlar gönderiyordu.
"Lee Know! İzin almadan beni öpemezsin"
"Yaa! Tamam, seni öpebilir miyim bebeğim?"
'Evet' diyeceğimi düşünmüş olmalı ki çoktan yüzüme yaklaşmaya başlamıştı.
"Hayır"
"Ne?"
"Hayır işte"
Minho geri çekilip kollarını karnına doladı.
"Güzelim bak, dudaklarını çok istiyorum isteğimi gerçekleştir lütfen"
Dudaklarını büzünce ona fark ettirmeden kıkırdamıştım.
"Hayır derse girmemiz gerekiyor"
"Banane dersten sen varsan benim ders ile alakalı yok"
Bana tekrar yakınlaşmaya başlayınca onu durdurdum.
"Minho sakin olup derse gireceksin! Yoksa ben sana o hormonlarını nasıl kullanacağını bir güzel öğretirim!! Hee bide bundan sonra beni istediğin gibi yaklaşamaz ve istediğin gibi hareketlerde bulunamazsın, çünkü ben daha bir teklif almadım ve bunu doğru düşünmüyorum!"
Kabinine kilidini açıp çıkmıştım bile
"Oha bu çok fazla Jis'im dur!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorbam - Minsung
FanfictionOkulda popüler olan Minho tarafından zorbalık gören Han Jisung, zorbasına aşık olacağını tahmin etmemişti. -18- "Bu kadar çabuk yorulmanı beklemiyordum, daha ilk turdayız?" "Napıyorsun Han Jisung!!" (...) ~Shipler~ ∞ Minsung ∞ Hyunlix ∞ Chanmin ∞ J...