Welcome To Hell

6.bölüm

Önümdeki yansımadan onu gördüm etraf karanlıktı ama o mavi gözler kendini belli ediyordu onları gördüğümde birden herşey dondu kaldı vücudum kaskatı kesildi hayır bu gerçek değildi sadece rüyaydı sadece rüya
"Efsun"  duyduğumda içimde o his tekrar uyandı etraf benim için tamamen karardı yere düşüyordum bilincim kapandı ne olduğunu anlamadım son duyduğum ses kulağımdaki cızırtı ve "KURT ORADA ÇABUK KAÇ" cümlesiydi.

⢀⢀⢀⣀⣴⣾⣿⣿⣿⣶⣤⡀
⢀⢀⣼⣿⣿⡿⠋⠁⢀⢀⠈⠙⠂
⢀⣾⣿⣿⠟⢀⢀⢀⢀⢀⢀⢀⢀⢀⢀⢀⡀
⣸⣿⣿⡟⢀⢀⢀⢀⢀⢀⢀⢀⢀⢀⢀⢀⣷⡀⢀⣀
⣿⣿⣿⡇⢀⢀⢀⢀⢀⢀⢀⢀⢀⢀⣀⣤⣿⣿⡿⠁
⣿⣿⣿⡇⢀⢀⢀⢀⢀⢀⢀⢀⢀⢀⠉⠛⣿⣿⣷⡀
⢹⣿⣿⣧⢀⢀⢀⢀⢀⢀⢀⢀⢀⢀⢀⢀⡿⠁⠈⠑
⢀⢿⣿⣿⣆⢀⢀⢀⢀⢀⢀⢀⢀⢀⢀⢀⠁
⢀⠈⢻⣿⣿⣷⣄⡀⢀⢀⢀⣠⠄
⢀⢀⢀⠉⠻⢿⣿⣿⣿⠿⠛⠁

gözlerimi açmaya çalıştım parmaklarımı hafifçe kıpırdattım
Gözlerimi zorda olsa açtım etrafa baktım bu otel odasıydı içinde eşyalarım olan otel odasıydı buraya nasıl geldim dün ne oldu hızla doğruldum etrafıma baktım bomboştu dün gördüklerim rüyaydı buna kesin olarak inandım oradan çıkmıştım ve odama geldiğimde uyuyakaldım rüya gördüm aklıma görev geldi avcum hâlâ kaskatı duruyordu içini açtım cihaz oradaydı içime su serpildi üsle irtibata geçtim.
"Yaşıyor musun"
"Yaşıyorum cihaz elimde görev tamam"
"Ankaralı... Kurt orada ve kesinlikle peşine düşecek"
"O peşime düşene kadar ben Ankara'ya geri dönmüş olurum"
"Dikkatli ol o her yerde olabilir sen farkına bile varmadan gelir"
"Olurum şimdi eşyaları toplayıp hızlıca geri dönmem lazım"
"Anlaşıldı ters birşeyler olduğunu hissedersen bizimle iletişime geç"
"Geçeceğim"
Konuşma biter bitmez toplanmaya başladım ve üzerimi değiştirdim dünden kalma kiyafetlerimle duruyordum hızlıca kıyafetlerimi değiştirdim çantamı topladım otelden çıkarken tüfeği hızlı bir değiş tokuşla verdim istihbaratın ona farklı yerlerde ihtiyacı vardı bende havalimanına gittim uçağıma bindim cam kenarında olan koltuğuma geçtim normalde uçuşlarda uyumam ama bu sefer uyumayı çok istedim gözlerimi kapattım ama o rüya peşimi bırakmadı gözlerimi tekrar açtığımda uçağın çok karanlık olduğunu fark ettim etrafa bakındım uçakta bir terslik vardı çok az kişi vardı hatta kimse yoktu sadece host ve hostesler vardı dışarısı aydınlıktı uçak çoktan kalkışa geçmişti bir anlık dikkatsizliğim tüm görevime mâl olabilirdi neyseki erkenden gözlerimi açmıştım kurt kesinlikle buralarda bir yerdeydi ne yapmaya çalışıyordu avıyla oynayan bir yırtıcı gibi davranıyor ama onun bilmediği şey kiminle oynadığı o kurt ise bende kartalım bu kod adına boşuna sahip değilim zorunda kalırsam nedenlerini göstermekten çekinmem sakince elimi telefonuma attım tek kullanımlık kullan at telefonumu açtım hızla şifreli bir şekilde bir şeylerin ters gittiğini üsse bildirdim sonrasında telefonun bataryasida dahil herşeyini çıkarttım kolaylıkla parçaladım tetikteydim garipti böyle bir ortamda olmak ama bunun için eğitildim bu tür durumlarla başa çıkabilirim.

Beklediğim gibi olmadı uçuş sorunsuz geçti uçaktan inerken yinede temkinliydim etrafima sürekli bakınıyordum eşyalarımı alıp havalimanından çıktım arabam bıraktığım yerde havalimanının karşısında bekliyordu arabama bindim bir süre sonra çevirmeye girdim polis memuru yaklaştı ehliyet ruhsat sordu uzattım "arabanız güzelmiş bunlara benimde ilgim var Audi A6 değil mi bu?"
"Evet Audi A6"
"Neden siyah tercih ettiniz normalde kadınlar daha farklı renkler tercih eder?"
"En dikkat çekmeyeni buydu dikkat çekmekten hoşlanmam."
"Anladım buyrun dikkatli gidin 6.çıkışdan gidecekseniz oranın hız sınırı 70"
"Teşekkürler kolay gelsin komiserim"
Arabayı 6. Çıkışa soktum bu normal bir çevirme değildi üssün haber yollama taktiğiydi ruhsatın arkasına sıkıştırılmış notu açtım "mevzu kitap okumakta mı yoksa kitabı anlamakta mı" yazıyordu nereye gideceğimi üsse nasıl ulaşacağımı anlamıştım hız sınırı 70 demişti komiser benim için 140 demekti bu yol önceden boşaltılmış girişler engellenmişti üs en hızlı şekilde oraya ulaşmamı istiyordu kontrollü bir sekilde  hızımı arttırdım çok sürmedi Ankaranın en sevdiğim yerlerinden birindeydim Ulus burada eskiden gittiğim bir sarraf vardı oraya gittim içeri girdim geldiğimi fark eden Aslan bey ayağa kalktı hafifçe gözlüğünün üstünden baktı yüzündeki kırışıklıklar ve saçlarının beyazları yokluğumda dahada artmıştı
"Hoşgeldiniz nasıl bir kitap aramıştınız Belkız kızım?"
"Bilmiyorum bir söz belki size kitabı anımsatan bilir"
"Dinliyorum" hafifçe gözlüğünü düzeltti
"Mevzu kitap okumakta mı yoksa kitabı anlamakta mı? Bu söze benzeyen bir kitap arıyorum"
"Hmm aradığınız kitap sanırım bu Belkız kızım"
Uzatılan kitabı aldım
"Teşekkürler aslan bey"
"Kitabı içerideki odada incelemek ister misiniz Belkız kızım"
"Olur aslan bey teşekkürler"
"84. Sayfayı okumanı tavsiye ederim orası kitaptaki en güzel sayfalardandır"
"Tavsiyenize uyacağım"
İçeri girdiğim andan beri arkamda oturup gazete okuyan adam dikkatimi cezbetti şık giyimliydi orada oturup gazetesini okuyordu yüzü gözükmüyordu temkinli davranıyordum içerideki odaya gittim anacak o zaman kitabı açabildim
Turgut Uyar-Göğe Bakma Durağı
Tanıdık kitap ellerimin arasındaydı nazikçe açtım insanlara davrandığımdan daha nazik davranırdım kitaplara 84. Sayfayı açtım şiirin devamıydı ama altta son bir kısım çiziliydi çizgi bazı yerlerde daha belirgindi satırlar şöyleydi: