YORULDUM ARTIK

802 38 0
                                    


    Hızlıca eve girdim.Ağlamamdan zerrecik kadar eksilme olmamıştı.

"Bahar kızım ne oldu?"

"Anne! Rüzgar!" hıçkırmaktan cümlelerimi tamamlayamıyordum.O artık yok!

"Bahar! Rüzgar'a bir şey mi oldu?"

"Keşke!" Odama koştum.Kapıyı kapatıp kilitledim.

"Bahar! Aç şu kapıyı!"

"Anne! Ne olur dur! Yalnız kalmaya ihtiyacım var!"

"Kızım ufacık da bir şey olsa söyle!"

"Ayrıldık!"

"Ne!"

Daha önce hiç bu kadar ağladığımı hatırlamıyorum.Bana neden bunu yaptı? Beni neden bıraktı? Ben onu bu kadar çok severken neden? Güya o da beni seviyordu! Kandırdı beni! Duygularımla oynadı!

Saatlerce odamda kapalı kaldım.Bugüne kadar çekindiğimiz fotoğrafları yaktı.Telefonumda da sildim.Numarasını da sildim.Telefonumdan sildim de aklımdan nasıl sileceğim? Aklımdan,kalbimden,anılarımda nasıl sileceğim? Böyle olmasını istemezdim.Elime kilitli defterimi aldım.Bu güne kadar olan her şeyi en ince ayrıntısına kadar yazdım.Tabii bu geceyi de.Kapı çalmaya başladı.Annem açmış olmalı ki;

"Bahar bak kim geldi!"

"Kimse umurumda değil!"

"Bahar!" Bu ses çok tanıdık geliyor.Tabii ya Rüzgar!

"Çabuk git buradan! Seni görmek istemiyorum!"

Annemin sesi bir süre sonra kesildi.

"Bahar bırak her şeyi anlatayım!"

"İstemiyorum! Ben anlayacağımı anladım! Yeni sevgilinle sana mutluluklar dilerim!"

"O benim sevgilim değil!"

"Hem sevgili olsanız ne fark eder?"

"Aç kapıyı konuşalım!"

"Defol git buradan! Uzak dur benden! Bitti işte! Bitti!"

"Hiçbir şey bitmedi! Onu ben öpmedim!"

"Git buradan! İnanmıyorum sana!"

Kendimi tutamadım ve daha çok ağlamaya başladım.

"Baharım ağlama! Bana neden inanmıyorsun?" Sesi titremeye başladı.

"İnanmıyorum işte! Git buradan! Git!"

"Şimdi gidiyorum ama suçsuz olduğumu kanıtlayacağım!"

"Sakın! Bir daha karşıma çıkma!"

Rüzgar gitti.Sesini duyamıyorum.Kapıya vurup kendimi yatağa attım.Normal,sorunsuz bir insan olarak yaptığım tek şey üzerimi değiştirmek oldu.Gecem mahvoldu.Kaç aydır ben bu geceyi bekliyordum.Böyle sonuçlanmamalıydı.

Telefonum çalmaya başladı.Gözyaşlarımı silip telefona baktım.Selin arıyordu.

"Alo."

"Bahar! Mekandan öyle koşarak çıkınca yetişemedim sana.Nasılsın?"

"Çok kötüyüm."

"Gelmemi ister misin?"

"Gecenin bu saatinde mi?"

"İyi dostlar ne için var?"

"Tamam bekliyorum."

Selin çok geçmeden geldi.Odama aldım ve kapıyı tekrar kilitledim.

"Hoş geldin Selin."

"Hoş buldum.Nasılsın?"

"Sence? Geldim geleli ağlıyorum."

"Senden özür dilemek istiyorum."

"Ne için?"

"Bir anda konuşmamızı kestiğim için.Aslında Dilara'nın tehdit ettiğini sana söyleyecektim ama o sarı kafa buna engel oldu."

"Tamam özür dilemene gerek yok.Zaten bir sebep olmasa böyle yapmazdın."

"Bana güvendiğin için teşekkür ederim.Sana bir şey sorabilir miyim?"

"Sor."

"Neden defileden koşarak ayrıldın?"

"Rüzgar ve Dilara'yı öpüşürken gördüm." Bunu söylerken tekrar ağlamaya başladım.

"Tamam dur ağlama.Peki ama neden bu kadar takıldın ki?"

"Biz sevgiliydik."

"Ne!"

"Sen yokken başıma çok kötü şeyler geldi.Beyin ameliyatı oldum.Rüzgar yanımdaydı.Hiçbir zaman beni yalnız bırakmadı.Sonra yemeğe çıktık ve sevgili olduk."

"Çok geçmiş olsun canım.Çok seviyordun değil mi?"

"Evet.Dünyalar kadar.O benim canımdı.Sevgiliyken o kadar çok mutluydum ki.Her işim rast gidiyordu.Ya da ben öyle sanıyordum.Annem bile karşı gelmedi bize."

"Onunla konuşmamı ister misin?"

"Hayır."

"Bahar sen onu her şeye rağmen çok sevdin.Apayrı dünyaların insanları olmanıza rağmen çok sevdin.Sevginin peşinden koş.Onu bırakma."

"Yoruldum artık.Her sorunun tek başıma üstesinden gelmekten yoruldum.Biraz sevgimize o sahip çıksın.Ben ve o,biz olmayı başaramadık.Senin de dediğin gibi ayrı dünyaların insanlarıyız.Onunla yaşayacağım hayallerim vardı.Sonsuza dek birbirimizi sevmek,en büyük hayalimdi.Ama o,bir anda çekip gitti.O kızla öpüştüler ya.Bundan kötüsü olamaz.Artık yeter.Yapamıyorum."

"Bahar yapma böyle.Dilara'dan her şey beklenir."

"Selin uzatmasak."

"Tamam öyle olsun.Sana biraz su getireyim bekle."

Selin odadan çıktı.Ardından telefonuma mesaj geldi.Numara kayıtlı değil ama tanıyorum.Rüzgar'ın numarası! Bakmadım.Bakmayacağım da.Daha sonra aradı.Açmadım.Açmayacağım da.Üst üste aradı.Sesini duymak istemiyorum.

Selin elinde bir bardak suyla odama girdi.

"Bahar annen seni çok merak ediyor.Odana da almıyormuşsun.Olanları anlattım."

"Aferin sana."

"Ama..."

"Tamam boş ver."

Sudan birazcık içtim ve bardağı kenara bıraktım.Telefonum çalmaya başladı.Arayan yine Rüzgar.Bu sefer açtım.

"Ne var ya!"

"Bahar konuşalım lütfen!"

"Konuşmayacağız! Yeter artık rahat bırak beni!"

"Lütfen." Sesi çok kötü geliyor ama yenilemem.

"Rüzgar sen beni kandırdın.Artık sana inanmıyorum.Böyle olmasını istemedim ben.Seni çok seviyordum.Ben seni bu kadar çok severken neden?"

"Benim bir suçum yok.O beni öptü."

"Artık kandıramazsın beni."

"Yapma bunu bana lütfen.Seni hala seviyorum."

"Sevsen ne fark eder?" dedim ve telefonu yüzüne kapattım.Ağlamaya başladım.

"Yeter artık yeter!"

Telefonu fırlattım.

"Bahar gel buraya." dedi ve sarıldı.Ona sıkı sıkı sarıldım.Sarıldıkça ağlamam arttı.

"Selin dayanamıyorum.Bana yardım et lütfen!"

"Tamam Bahar bu sorunun altından kalkacağız.Beraber başaracağız."

Saat gece on iki oldu.Rüzgar'ın attığı mesajı merak ediyorum ama öfkeme kapılıp bakamıyorum.Odamda Selin'e bir yatak hazırladım.Yattık ama ben uyuyamadım.Bir türlü aklımdan çıkmıyor.Rüzgar'ı özledim.Artık ondan uzak duracağım.Onu ne kadar çok özlesem de onunla konuşmayacağım...

TEK HECE AŞK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin