THA-26

651 33 0
                                    

"Bahar ağlama artık."

"Selin,ben ona nasıl öyle bir şey söyledim? Ya kırıldıysa? İçimde bir sıkıntı var."

"Su vereyim mi?"

"Olur."

Suyu içtim.

"Daha iyi misin?"

"Hayır.Rüzgar hala burada mı?"

"Bakayım."

Selin odadan çıktı.Az sonra geri geldi.

"Berk'e sordum.Rüzgar'ın ufak bir işi çıkmış."

O sırada telefonum çalmaya başladı.Telefonu açtım.

"Alo?"

"Bahar ben Dilara."

"Sen beni ne yüzle arıyorsun?"

"Şimdi tartışmanın sırası değil.Hepsi benim oyunumdu.Sizi ayırdığımda Rüzgar bana gelecek sandım.Onun bir suçu yok.Bunları açıklamaya gelecektik.Rüzgar beni almaya geldi.Yolda kaza yaptık.Rüzgar çok kötü Bahar!"

"Ne!"

Telefonu kapattım,ağlamaya başladım.

"Kimdi o? Ne oldu Bahar?"

"Kaza yapmışlar!"

"Kimler?"

"Rüzgar ve Dilara! Her şey Dilara'nın oyunuymuş! Bunları anlatmak için gelirken kaza yapmışlar!"

Yerimden kalktım.Serumu direkt çektim.Kolum kanıyordu.Umurumda değil!Odamdan çıktım.Doktor yakaladı beni.

"Bahar hanım nereye?"

"Bırakın beni! Rüzgar'a gideceğim!"

O sırada Berk yanıma geldi.

"Bahar ne oldu?"

"Rüzgar kaza yapmış!"

"Kim dedi?"

"Dilara!" Ağlıyordum.Hıçkıra hıçkıra.

"Tamam sakin ol Bahar.Hemen geleceğim.Acile gidiyorum."

Bir yere oturdum ve beklemeye başladım.

"Bahar hanım kolunuz."

"Doktor bey hiçbir şey umurumda değil!"

"Tamam doktor bey ben onunla ilgilenirim."

"Selin,Rüzgar'a bir şey olmaz değil mi?"

"Hayır olmaz.O dayanıklı bir çocuk.Ona asla bir şey olmayacak!"

"Berk! Çabuk ol!"

"Tamam gelecek.İyi haberler getirecek."

Yaklaşık yirmi dakika sonra Berk geldi.

"Rüzgar gelmiş.Muayene ediyorlar."

Koşarak acile gittim.

"Bahar bekle!"

Rüzgar'ı gördüm! Yüzü kanlar içinde! İçeriye girmeye çalıştım ama beni almadılar.Ardından Dilara yanımıza geldi.

"Her şey senin yüzünden! Nefret ediyorum senden! Neden ayırmaya çalıştın bizi? Yaptığını beğendin mi?"

"Böyle olsun istemedim."

"Defol git buradan!"

Dilara ağlayarak gitti.

"Rüzgar ben buradayım.Seni affettim.Güçlü ol.Beni bırakma."

Ağlamaktan yorgun düştüm.Daha fazla gücüm kalmadı.Olduğum yere çöktüm.

"Bahar!"

"Berk,Rüzgar'a bir şey olmasın."

"Tamam bir şey olmayacak.Derin nefes al."

"Korkuyorum!"

Rüzgar'ı sedyeyle önümüzden geçirirken;

"Nereye götürüyorsunuz onu?"

"Test yapacağız."

"Kötü bir şeyi yok değil mi?"

"Şimdilik bir şey söyleyemeyiz.Kolunuz morarmış.Bir baktırın."

Rüzgar uyuyor.Beni duyamıyor.Bana cevap veremiyor.Onu affettiğimi bile bilmiyor.

"Bahar hadi odana gidelim."

"Rüzgar'ın yanında olmalıyım."

"Onu odasına götürdüklerinde seni yanına götüreceğim.Söz veriyorum.Şimdi seni odana götürelim.Ben onun yanına giderim."

Berk ve Selin koluma girdiler.Odama geldik.

"Ben gidiyorum.Selin,Bahar'a iyi bak."

"Tamam.İyi haberlerle dön."

İçimi çeke çeke ağlıyordum.Onu çok kırdım.Çok ağır şeyler söyledim.Onu kaybetmekten korkuyorum.

"Bahar nasılsın?"

"İdare ediyorum."

Selin pencereye gitti.

"Baran! Baran geldi!"

Çok geçmeden Baran odama geldi.

"Rüzgar nerede?"

"Baran?"

"Nerede?"

"Kaza yaptı."

"Biliyorum.Haberim var.Dilara yüzünden onunla kavga ettik.Ondan özür dilemeliyim."

"Ne zaman?"

"Defileden sonra."

"Vurdun mu ona?"

"Maalesef evet."

"Baran odadan çık!"

"Bahar."

"Çabuk!"

Baran odadan çıktı.

"Ne yapıyorsun?"

"Ona vurmuş."

"O zaman kavga etmeleri normal.Olaylar yanlış anlaşıldı."

"Ben onu gözümden sakınırken nasıl vurur ona?"

"Saçmalama yaptığın şey çok saçma.Şimdi yanına git.O da sevgilisinden ayrıldı.Zaten üzgün.Kalk yanına git.İtiraz istemiyorum."

Yerimden kalktım.Odamdan çıktım.


TEK HECE AŞK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin