Ne kadar da soğuktu burası ve bir o kadar da ıssız. Burada hiçbir yeri bilmiyordum. Nasıl bulacaktım Jackson'ı. Ilerlemeye başladım. Dikkatli olmalıydım kimseye yakalanmamam gerekiyordu. Geçen sefer Jackson'la geldiğimiz yeri hayal meyal hatırlıyordum. Oraya gitmeye çalışsam iyi olacaktı ailesi belki bir şeyler biliyordur. Her taraf sisle doluydu. Yolu görmek imkansız. Burada nasıl yaşıyor bu ruhlar.
Söylenmeye başlamıştım. Ve haklıydım da. Ayaklarım ellerim donmuş hissetmiyordum. İçimde ki Jackson'a karşı hissettiğim hislerim geri dönmemi engelliyordu. Bir ruha aşık olmuştum. Her neyse şimdi bunu düşünmenin ne sırası ne de zamanı. Jackson ile geldiğim de her yer daha iyi gözüküyordu fakat şimdi kör gibiydim. Bir yerde durakladım. Kendime gelmem gerekiyordu. Dur bir dakika kahretsin, tabi ya Jackson bana lens takmıştı. Onun sayesinde etrafı görebiliyordum.Bilincimi kaybetmeye başlamıştım. Zor adımlar atıyordum artık. Amaçsızca yürüyordum. Birilerinin beni yakalaması an meselesiydi. Gözlerim kapanıyordu.
O an bir şeyin içinden geçtiğimi hissettim. Artık biri beni bulmuştu. Kaçacak yerim yoktu. Yorgun düşmüştüm. Bedenimi daha fazla tutamayarak yere attım kendimi. Biri beni kucağına almıştı. Yüzüne bakmaya çalıştım. Gördüğüm tek şey ise o kırmızı gözlerdi.
Uyandığımda ruhların dünyasında olmadığımı farkettim. Bir odadaydım ve karanlıktı. Kapıyı açmaya çalışsam da bir türlü açamıyordum. Aniden 2 kırmızı göz önümde belirdi. O an çığlık attım.
- Jackson? Sen misin?
Karşımda tepkisiz sadece beni izliyordu. İçim ürpermişti. O an ona yaklaşmaya başladım. Yüzünü göremiyordum sadece kırmızı parlak gözlere doğru yürüyordum. Tam dokunacakken kayboldu. Fakat arkamda bir nefes hissediyordum. Soğuktu. Kulağıma bir şeyler fısıldamaya başladı. Tek duyduğum şey ise "Sadece 5 gün" oldu. Sonra kayboldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhani
Mystery / ThrillerÇok güzel bir kız ve ardında onu bırakmayan ruhani bir varlık.. Hepsi bir sahneden sonra başlar.. Lori nasıl başa çıkabilecek..