"Bana inanmıyor musun Isaac ?" Dedim. Çünkü o yazı oradaydı buna emindim aklımı kaçırıyor olamazdım hayır olamazdım.
"Lori bu aralar gerçekten çok yoruldun biraz dinlenmelisin istersen bugün sahneye çıkma?"
Bunu duyduğumda daha da sinirlendim.
"Çıkacağım." Ve mantomu alıp arabaya bindim. Isaac arkamdan geldi.
"Lori beni dinle seni kırmak veya üzmek gibi bir niyetim yok asla da olmaz bak konuşalım birlikte gidelim en azından seni artık yalnız bırakamam."
"Hoşçakal Isaac."
Arabayı sürerken yaşadıklarımı düşündüm şimdi beni aklımı kaçırmış sanıyordu. Arabayı park ettim ve indim. Odaya geçip hazırlanmaya başladım. Sahneye çıkma vaktim geliyordu. Bayan Carol yanıma geldi.
"İyi misin tatlım perişan görünüyorsun ?"
"İyiyim biraz yorgunum bu aralar ondandır." Yalan söyledim aslında hiç iyi değildim ama bunu ona söyleyemezdim. Söylesemde oda bana Isaac'in verdiği tepkiyi verecekti.
"Canım ben seni kendi öz kızım gibi görüyorum annen seni bana emanet etti her ne kadar annenin yerini tutamasamda bir sorunun olduğu zaman bana gel lütfen ve bir kaç gündür annenin seni aramasına rağmen cevap vermiyormuşsun seni çok merak etmiş istersen bir ara konuş."
"Evet bu aralar onu ihmal ettiğimin farkındayım onu arayacağım. Ve benim yanımda olduğun için teşekkür ederim bende seni annem gibi görüyorum ayrıca sorunum olursa elbette geleceğim." Dedim seviyordum Bayan Carol'ı ama ona dediğim gibi bunu anlatamazdım.
Odadan çıktı. Hazırlanmıştım fakat daha sahneye çıkmama vardı. Annemi aramalıyım.
"Alo. Lori kızım seni çok merak ettim nerelerdesin!" Sesi gerçekten de telaşlı geliyordu.
"Anne beni merak etme seni ihmal ettim farkındayım ama bu aralar haddinden fazla yoğunum bir daha bunu tekrarlamayacağım söz veriyorum."
"Tatlım senden ayrı kalmak zor benim için biliyorsun ve her gün aradığın anneni aramadığın zaman sanki kötü şeyler oluyor gibi hissediyorum senin için endişeleniyorum.. Ama sesini duyunca rahatladım kendine dikkat ediyorsun değil mi sesin pek iyi gelmedi sorun yok değil mi ?"
"Gayet iyiyim merak etme beni."
"Sahne zamanı !" Oradan seslenmişlerdi gitmem gerekiyordu.
"Anne gitmem gerekiyor çağırıyorlar. Seni seviyorum en yakın zamanda geleceğim."
"Bende seni seviyorum tatlım. Beni lütfen merakta bırakma."
Telefonu kapattım. Sahneye çıkar çıkmaz bir alkış koptu. Sahneye herkes güller atmaya başlamıştı. Önce selam verdikten sonra piyanonun başına oturdum. Piyano çalıp şarkı söylemek beni rahatlatıyordu. Başladım çalmaya piyano çalmaya ve şarkı söylemeye devam ederken onu gördüm kırmızı gözlü insan tipinde birini. Bu sefer daha net görebiliyordum. Bana bakıyordu gözlerini kırpmadan ve ayırmadan. Benim bişeyi dikkatimi çektiğimi anlayan Isaac'te baktığım tarafa baktı. Ama o onu göremiyordu o zaman daha iyi anladım. İçim ürperdi bir anda. Benden ne istiyordu ve ne yani onu kimse göremiyor muydu? Bana bakışları beni ürkütmüştü. Birden çalmayı bıraktım. Koşarak sahneden indim ve odaya gittim.Isaac-
Herkes Lori'nin ani gidişine anlam vermeye çalışıyordu. Ekiptekiler Lori'nin yanına gitmeye kalkınca tuttum onları.
"Onun nesi var?" Dedi Bayan Carol.
"Sadece bu aralar çok yoruldu üstüne gitmesek daha iyi." Sahneye çıktım ve seyircilere bundan dolayı özür dilediğimi ve Lori'nin bu aralar çok yorgun olduğunu söyledim.Lori-
Direk arabama bindim. Buda neyin nesiydi böyle aklımı kaçıracaktım. Arabayı daha hızlı sürmeye başladım ve daha da hızlandım. Telefonum çalmaya başladı. Telefonu almaya çalışırken onu düşürdüm ve gözlerimi yoldan ayırmadan almaya çalıştım. Evet almıştım. Arayan Isaac'ti.
"Bakıcım arıyor beni merak etme iyiyim."
"Lori saçmalıyorsun neredesin geleceğim yanına."
"Bak Isaac kafayı yiyorum bunu benden duymak hoşuna gitti mi zaten bunu dememi istiyordun !"
"Lori yeter neredesin dedim."
O sırada Isaacle tartışırken bunaldım ve suratına kapattım. Telefonu tamamen kapattım. Ve ıssız deniz kenarında bir yere geldim. Bağırmaya başladım.
"Benden ne istiyorsun lanet olası ne! Çık ortaya işte buradayım karşındayım! İstediğin ben değil miyim niye gelmiyorsun! Hani nefesimden daha yakındın bana neden ortaya çıkmıyorsun!" Ağlıyordum. Arkamı döndüğümde birden belirdi. Uzun uzun baktık birbirimize ilk başta. Onu inceliyordum. Bir insandı ama enerjiyle doluydu bunu hissediyordum ama gözleri ürkütücü bir kırmızılıktaydı parlıyordu. Konuşmak istiyordum ama sesim çıkmıyordu az önce bağıran o Lori yoktu şimdi. Zorla konuşmaya çalıştım.
"Kimsin sen benden ne istiyorsun?"
Bana sadece baktı konuşmadan. "Sadece bakacak mısın konuşmayacak mısın benimle bu yüzden mi buradasın?"
"Kim olduğumu söylememeyi hep tercih ediyorum bu siz insanlara korkutucu geliyor benden korkmanı istemiyorum bunu sana yazımda da belirttim demek tanışma zamanımız gelmiş." Dedi ve gülümsedi.
"Kimsin sen?" Dedim.
"Peki madem bu kadar çok bilmek istiyorsun ben bir ruhum ama farklı bir ruh ve farklı bir boyuttan geliyorum iki türlü gözükürüz biz ya sizin gibi ama bu şekilde kırmızı gözle yada bir ruh olarak gözükürüz." Dedi.
"Aklımı kaçırıyorum değil mi sen sadece bir hayal olmalısın." Dedim.
"Hayır ben gerçeğim."
"Peki o zaman niye kimse göremiyor seni benden başka?"
"Çünkü bunu ben istiyorum ben senin için buradayım ilk başlarda kendime karşı koymaya çalışıyordum ama artık olmuyor" dedi. Anlam veremedim.
"Neyden kendine karşı koymaya çalışıyordun ?"
"Senden Lori .. İçimdeki hislerden.. Bu sizede bizede aykırı bir durum ama herşeye herkese karşı geldim bizim türümüzü karşıma aldım çok savaştım ve senin karşındayım artık seninle olacağım.."
O sırada Isaac beni bulmuş izliyordu. Yanıma geldi.
"Lori kiminle konuşuyorsun?"
Hiç bir şey diyemedim sadece sustum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhani
Mystery / ThrillerÇok güzel bir kız ve ardında onu bırakmayan ruhani bir varlık.. Hepsi bir sahneden sonra başlar.. Lori nasıl başa çıkabilecek..