"Be ben bilmiyorum" dedim. Titriyordum hala . Sarıldı bana.
"Gel seni götürmeliyim buradan bir an önce" dedi.
"Olmaz orada bir ceset var."
"Cesedin sırası değil ne kadar tehlike altında olduğumuzun farkında değilsin." Dedi.
Arabaya bindik.
"Seni kahvaltıya götüreyim açlıktan ölüyorsundur" dedi.
"Hissediyor musun sende nereden bildin?"
"Unuttun mu ben bir ruhum bizimle ilgili herşeyi öğreteceğim sana. Anneni ara da merak etmesin seni ve gelemeyeceğini söyle. Beni tanımak istiyorsan tabi ?"
Biraz düşündüm herşey bu ruh bozuntusunun yüzünden gelmişti.
"Belkide benden uzak durmalısın."dedim.
Hızlı giderken aniden frene bastı ve sarsıldım. Kırmızı gözleri tekrar taktığı lensleri birden eritmişti. Halbuki daha bir gün bile olmamıştı. Bana baktı. Gözleri böyle daha da ürkütücüydü.
"Senden kopamıyorum sensiz tek 1 saniye dahi geçiremiyorum denemedim mi sanıyorsun? Seni yoksa tehlikeye atar mıyım? Olmuyor Lori biz ruhlar sadece 1 kere severiz eğer seninle olmazsam yok olurum. Yok olmak benim için önemli değil senin için her fedakarlığa hazırım.. Ama siz insanları başka bir şey olarak görüyorlar bu yüzden ben senden uzak dursamda seni kafalarına yazdılar bir kere.."
Bunları dinlerken bundan kurtulamayacağımı anladım.
"Pekala kahvaltı yapalım sonra sende kendini bana tanıt.."dedim.Bir yere girip çok güzel bir kahvaltı sofrası kurdurduk. Nasıl yediğimi hatırlamıyorum. Ve annemi aramayıda ihmal etmemiştim hayal kırıklığına uğrasa da üzülse de kabul etmişti.. Jackson ise beni izliyordu.
"Bana öyle bakmaktan vazgeç." Dedim gülerek.
"Gözlerimi senden alamıyorum ki." Dedi.
"Bana nasıl bu kadar aşık olabildin ?" Dedim.
"Nasıl olduğu önemli mi senin için ? "
"Belki." Dedim.
Gülümsedi.
"Ee nereden başlayacağız ?" Dedim.
"Seni bizim yerimize diyarımıza yani SOUL'a götürmekle başlayacağım ."
"Sen ciddi misin ? Hem tehlikede olduğunu söylüyorsun hemde oraya götürmek istiyorsun delirdin mi ?" Dedim.
"Lori sakin ol seni öyle bir kılığa sokacağım ki kimse anlamayacak ayrıca ailem seni biliyor ve tanıyor onlarda bize yardım edecektir."
"Ne zaman gideceğiz ?"
"Bugün değil ben kalacak yeri ayarladım."
"Pekala ."
Geceye kadar plan yapmıştık. Bana herşeyi anlatmıştı. Gece yarısı anca otele girebilmiştik. Resepsiyondaki adam bana baktı.
"Rezervasyonunuz var mıydı bayan ?"
"Beni görmüyor ondan sen cevap vereceksin ismini söyle."
"Şşey evet. Lori Will."
"Buyrun bayan anahtarınız odanız 3. Katta hemen sağ tarafta."
"Teşekkürler."
Yukarı çıkarken eşyalarımı taşımama yardım eden biri vardı. Beni süzüyordu ve gülümsüyordu. Bu beni rahatsız etmişti. Jacksonda anlamıştı ki sinirle ona bakıyordu. Odaya girdiğimizde eşyaları bıraktı. Jackson ona saldırmamak için zor duruyordu.
"İsterseniz birlikte geçirebiliriz geceyi yalnız geçirmesini istemem böyle güzel bir bayanın." Bana o sırada yakınlaştı ve beni süzüyordu. İttirdim onu. O sırada Jackson dayanamamış olacak ki görünüp boğazına yapıştı duvarda sallandırıyordu.
"Bi daha söyle." Böyle diyordu Jackson sürekli. Beni korkutuyordu. Adam daha da korkmuştu.
"Jackson bırak yalvarırım bırak gitsin."
O sırada bıraktı ve adam yere düştü. Konuşamıyordu ağlıyordu adam.
"Seni bir daha görürsem öldün demektir."
Adam hızla kaçtı. Jackson bana baktığında sert bakışları yumuşamıştı birden.
"Bu yaptığın hiç hoş değildi."
"Ne yapsaydım adamın seni tacizlerine izin mi verseydim ?"
"Ben halledebilirdim."
"Konu sen olunca kendimi tutamıyorum onun sana dokunmasına izin veremezdim."
"Burada bir yatak var ne yapacağız ?"
Böyle söylememe güldü. "Biz uyumuyoruz sen yat ben şurada otururum."
"Peki üstümü değiştirebilir miyim arkanı döner misin ?"
"Seni ilk defa öyle görmeyeceğim ama için rahat edecekse tabi."
Döndüğünde içimde ona karşı sarılma hissi uyandı. İçimdekiler ona karşı olan aşk mıydı ? Ama ne çabuk birine bu kadar çabuk aşık olmak normal miydi? Kendimi sorguluyordum. Üstümü değiştirdiğimde bana döndü. Ona yaklaştım. Gözlerinin içine bakıyordum. Sanki oda anlamıştı ona olan hislerimi. O sırada beni öpmeye başladı.
"Benimle yatar mısın ?" kafasını evet olarak sallamıştı. Yatağa yattığımız zaman ona sıkıca sarılmıştım. Çok huzurlu hissediyordum kendimi. Bu sefer ben onu öpmeye başlamıştım öptükçe çoğalan o içimdeki istek bir türlü azalmıyordu. Anlamış olmalıydı ki kendini çekti.
"Artık uyumalısın."
"Neden çekiyorsun kendini?"
"Lori buna hazır değiliz."
"Hayır buna hazırız."
"Emin misin bunu gerçekten istediğinden ?"
"Evet hiç bu kadar emin olmamıştım."
O sırada beni öpmeye başladı. Sanki bu anı çoktandır bekliyormuş gibi bir o kadar da narin davranmaya beni incitmemeye çalışıyordu.. Onu ilk kez çıplak görmüştüm ve vücuduna hayranlıkla bakakalmıştım. Bunu farketti. Gülümsedi.
"Seni seviyorum Jackson." Bunu kulağına fısıldamıştım. Biliyordum bunu duymak hoşuna gitmişti. "Ne bir daha söyle ?"
"Seni seviyorum Jackson." Güldüm
"Bunu dediğini unutma sakın."dedi
Ve daha sık öpmeye başladı. Teninin tenime değmesi beni daha da garip hissettiriyordu. Ama bunun tek bir nedeni vardı. Aşık olmuştum evet hemde bir ruha..Sabah uyandığımda yanımda değildi. Kalkıp bir duş alıp üstümü giyindim. O sırada telefonum çaldı.
"Lori nasılsın nasıl gidiyor?"
"Isaac iyiyim hemde çok iyiyim tatil iyi geliyor bana. Sen nasılsın orası nasıl ?"
Garip garip sesler geliyordu. "Kızımı getirin bana!"
"Isaac o kim ?"
"Şey Lori kapatmam lazım burası bugün yoğun akşam ararım seni kendine dikkat et."
"Tamam görüşürüz."
Üstünde pek durmamıştım. O an kapı açıldı ve Jackson içeri girdi.
"Normal insanlar gibi mi davranmaya başladın ?" Dedim güldüm.
"Sapık muamelesi görmekten sıkıldım diyelim ." Dedi şakayla.
"Gece bir şey demiştin bana hatırladın mı ?"
"Hmm.. Hayır ne demiştim?" Dedim şakayla.
"Aa hadi ama ."dedi ve gelip öptü.
"Peki seni seviyorum Jackson bu iyi bir şey mi bilmiyorum ama seviyorum." Dedim. Bana sarıldı bende ona sarıldım.
"Ne zaman gideceğiz şu SOULA?"
O sırada durdu. Yüzü ciddileşti. Beni bırakıp kapının oraya yaklaştı.
"10 dakika içinde gitmemiz gerekiyor eşyalarını hemen topla."
Soru sormadan toplamaya başladım. Ve aşağı kattan çığlık sesleri geliyordu.
O sırada telefonum çaldı. Üstünde numara değil garip bir şeyler yazıyordu. Açtım. Açar açmaz bir kadının çığlık sesini duydum o kadar netti ki. Jackson telefonu alıp kapattı. Elimden tuttu. Ve bir ara merdivenlerden aşağı baktığımda etrafın kan ile dolduğunu gördüm. Ağlamaya başladım. Jackson kimseye belli etmeden beni oradan çıkarmıştı. Arabaya binmiştik. Elimi öptü.
"Korkma." Dedi.
"Onlar ruh değil mi bizi nasıl bulamadılar nasıl oradan bu kadar kolay çıkabildik ?"
"Lori ruhların izini kaybettiren bir tür yazı var. Onu yazdığımız zaman yanına yaklaşamıyorlar."
"Sen nasıl yaklaşabiliyorsun ?"
"Çünkü ben sana bağlıyım."
Sessiz kaldım.
O sırada tekrar telefonum çaldı. Arayan annemdi.
"Alo anne?"
"..."
"Anne orada mısın ?"
"...."
"Anne ses ver bana bir şeyler mi oluyor neredesin sen anne ses ver!" Çıldırmıştım.
"Lori... " sesi çok kısık şekilde ve ağlamaklı bir tonla gelmişti. Ve telefon kapandı.
"Jackson anneme bir şey oldu beni oraya götür ne olur ." Ağlamaya başlamıştım. O yol bana bitmeyecekti ne kadar hızlı gitsekte..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhani
Детектив / ТриллерÇok güzel bir kız ve ardında onu bırakmayan ruhani bir varlık.. Hepsi bir sahneden sonra başlar.. Lori nasıl başa çıkabilecek..