42.bölüm

90 8 27
                                    

İyi okumalar🤍

Saatlerdir yoldaydık, yolculuk boyunca ikimizde konuşmamıştık,ne o ne de ben,  sessizliği baran bozmuştu.

"İstediğin bir müzik varsa açabilirsin" dedi gözünün yoldan ayırmayarak

  aslında olabilirdi..

"Olur" dedim.

Telefonu Bluetooth bağlayarak en sevdiğim şarkıyı açtım..

Yüz yüzeyken konuşuruz;  Dinle beni bi

Baran bana kısa bir bakış atarak "Güzel şarkı" dedi.

Tebessümle karşılıklı verdim "En sevdiğim şarkılardan biri gen-"

Genel de  bu şarkıyı hüzünlüyken veya kötü bir şey yaşadığında " dinlersin diyerek lafımı tamamladı..

Şaşkınlıkla baktım " Bu kadarını bildiğini tahmin etmiyordum" dedim şaşkınlıkla

Tebessüm ederek. "Sadece doğum gününü ya da en sevdiğin rengi şarkıyı bildimi sanmadın dimi?" dedi

"Biraz öyle sanmıştım " dedim.

Bana alayla gülerek "Yalan söyleyemediğin, haksızlığa gelmediğin, sevmediğin biriyle aynı ortama girince surat ifadeni tutamadığını stres anı'nda tırnaklarını yediğini,  her hangi bir şey düşünürken saçınla oynarsın daha da sayayım mı" dedi. Yandan bir bakış attı

Şaşkınlıkla bakakalmıştım,  " Söyleyecek bir şey bulamıyorum "  dedim. Şaşkınlıkla

İleride ki benzinlik te durarak   bana döndü

" Su alacağım bir şey istiyor musun? " dedi.

Kafamı iki yana salladım" Teşekkür ederim, gerek yok, ama bir lavobaya gireyim " dedim.  Kemerimi çıkarırken, Arbadan indiğim de derin bir nefes aldım. 

Serin hava yüzüme çarpınca tebessüm ettim.
Soğuk havayı çok severdim.. Kapıyı kapatarak lavobaya doğru girdiğim de kimse yoktu, direkt suyu açarak yüzüme su çarptım bir kaç kez,  Aynaya baktığımda çökmüş olduğumu gördüm,  zayıflamıştım..  Aynaya bakarak  "yapacaksın Gideceksin buradan , kimseyi umursamadan, kimse'nin ezmesine izin vermeyeceğim!!" dedim. Sertçe peçete alırken  elimi silerek peçeteye çöp kutusuna attım.  Gitmek için, kapıyı açtım an kızıl saçlı bir kızla çarpıştım.

"Çok özür dilerim" dedim mahcubiyetle

"Yok yok, hiç sorun değil biraz da benim dalgınlığıma geldi." dedi.

Tebessümle karşılıklı vererek lavoba'dan çıktım.  Yürürken ani'den çekilmemle küçük bir çığlık atacaktım ki,   birinin eliyle ağzımı kapatmasıyla korkum giderek daha da arttı.

"Işık, dur benim" 

duyduğum sesle, korku yerine şaşkınlığım artmıştı..  Elini hızla ağzından çektim, kafamı kaldırarak baktım..

Şaşkınlıkla "Ayaz?"  dedim.

Ayaz ise benden ziyade Sinir vardı..

"Ne yaptığını sanıyorsun sen!?" dedi. 

Tek kaşımı kaldırarak. "Pardon?" dedim..

Ayaz "Ne pardonu, sen ciddi ciddi gidecek miydin!" dedi şaşkınlıkla

"Her seferinde hatamı göz önünde bulunduran ve beni hep suçlayacak kişilerin yanında duramazdım!" dedim.  Ses tonum bıçak gibi keskindi.

"Sen ciddi misin Işık?" dedi tekrardan  şaşkınlıkla

KARANLIĞIN IŞIĞI. (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin