10.Bölüm

125 11 6
                                    

Bu şahısların beni nereye götürdüklerine bakmak için kafamı kaldırdım... Depo gibi bir yerdeydim okuldan çıkmamıştık ama okulun ıssız yerlerinden birine gelmiştik... Depo gibi olan odayı küçük bir pencere,içinden geçen loş ışıkla aydınlatmaya çalışıyordu.... Gün ışığını takip edince üst üstte duran sıraları ve onların önünde diz çökmüş kendime baktım. Birisi omzuma baskı yapıyordu. Şunu düşündüğünüzü tahmin ediyorum "Hadi ama sen judocu kızsın yap bakalım Erenay 'a yaptığını!" İşte öyle olmuyormuş yani onu farkettim korkuyordum... Saçlarımı düzelttim ve vücudumu dikleştirmeye çalıştım.
"Benden ne istiyorsunuz? Buraya beni delirtmek için falan getirmediniz herhalde?" Kendim sesimin böyle çıkmasından hoşlanmamıştım.sesim sonlara doğru alçalmıştı ve bu korktuğumu birazda olsa ele vermişti... Ses çıkmadı cevap vermediler. Artık resmen kafayı yiyecektim."Çek şu ellerini üstümden!" diye bağırdım,kalkmaya yeltendim ama omuzlarımı daha çok sıktı hayvan herif! Morardığına emindim ve yakında ağlayabilirdim;gözlerimin dolduğunu hissediyordum. Okulun bitiş zili çalacaktı...Burda oturduğumdan beri iki zil çalmıştı biri teneffüsün bitiş zili diğeri ise ders değişim zili. İlk günümü kesinlikle böyle yaşayacağımı düşünmezdim.Bekledim,bekledim ve bekledim... Etrafa bakınırken burda olduğum süre içinde varlığından haberim olmayan bir çift gözle karşılaştım. "Sen... Sen kimsin?" Gözler beni buldu yeşile çalan ela havasındaydılar. Geniştiler buda bana karşımdaki kişinin erkek olduğunu düşünmemi sağladı.Adamdan gözlerimi ayırdım etrafa bakınmaya başladım.Adam arkasını döndü "Bırakın kızı." dedi. "Bu kadar mı lan bunca saat beni bunun için mi tutdunuz?" diye söylendim. "Bak Ada Yüceçınar kiminle karşı karşıyasın bilmiyorsun o yüzden mesafeni korumanı ve sözlerine dikkat etmeni öneririm,emin ol seninle bir alıp veremediğimiz yok. Hatta bizi dostbilebilirsin... Hah birde yeni dostundan uyarı olabildiğince kabuğuna çekil hoşuna gitmeyen şeylerle karşılaşırsan üzülürsün...Gerçi bunun için cesaret lazım ama sende yok!" "Bende mi yok?! Hah size! Beni tanımamışsınız!" "Vaktim olsaydı senin DNAnı bile çıkarabilirdim ama ne yazık ki gitmem gerek...Bırakın kızı okula ve gelin... Son birşey daha her ne kadar takdır etmesemde Ada iyi ki bugün yemek savaşını çıkardın yoksa seni daha kötü bir şekilde kaçırmamız gerekiryordu..." Adam karanlığa doğru gitti sonra ise yokoldu. Omzumu tutan hayvan heriflerde beni deponun çıkışına götürdüler sonra ise serbest bıraktılar. Depo gibi odadan çıkınca gözlerimi kıstım. Koşarak okula gittim Ayşe ve Aslı'yı bulmalıydım. Okulun kapısına vardım çıkış zili çalmıştı kapıda onlar çıkana kadar bekledim. Çıktıklarında bağırdım ve yanıma gelmelerini bekledim. Aslı " Kızım müdüre Arzu seni arıyordu fena kızdı ona göre mümkünse birkaç gün okula gelme. Birde bize yeni gizli buluşma yerimizi söyle çünkü eski buluşma yeri artık Arzu Hanımcağazımız tarafından öğrenildi."dedi "Ne? Kim söyledi?" Ayşe kollarını çözdü ve elini kaldırdı üç harf çıktı ağzından "Ben :/" kafa salladım ve onlara bu olayı söylememeye karar verdim. "Sadece bir yerde saklandım. Kerem ne yaptı? Yağmur falan?" "Kerem bence farkına vardı zaten salak değil yani iyi ki gelmedin. Şuanda Yağmur ile tuvaletteler yardım ediyor ona" diye yanıtladı Ayşe. "Başarısız oldum yani."dedim boyun bükerek üzülmüştüm. Aslına bakarsanız bir sarılma her ne kadar küçük saçma birşey gibi görünsede benim için o günden sonra çok şey değişmişti. Kızlara "Ben bir tuvalete gidiyim,yaptıklarına bakayım."diyerek yanlarından ayrıldım. Tuvaletin orda saçlarımı önüme attım kabinlerin içine girdim ve konuşmalarını dinlemeye çalıştım. Yağmur şıllığı " Off Kerem mahvetti bugün ne güzel senle buluşacaktım salak Ada!" diye bağırdı Kerem ise " Yağmur buluşmak istedim ama ben sana sevgililerin buluştuğu yerde buluşalım demedim ki ?! Onu nerden çıkardın?" dedi Allah'ım midemde kelebekler uçuşuyor!! "Hadi ama Kerem sen de populersin ben de biz çıkarsak okul yıkılır bunu hiç mi düşünmedin ? Hem ben senden hoşlanıyorum." "Ben hoşlanmıyorum." Bu laftan sonra Yağmurun yüzünü merak ediyordum ama çıkamazdım. "Sonradan hoşlanabilirsin mesela istediğin zaman tadıma bakabilirsin. Deniyebiliriz." Kerem sigara içmeye başlamıştı çünkü koku burnumu yakmaya başlamıştı. Sonra bir kapının kapanma sesi... Yağmur ise ağlamaya başlamıştı demek ki giden Keremdi. Kabinden çıkıp hızla çıkışa ilerledim Yağmur ağlayarak "Yarım saattir tuvaletteydin ne kadar pis kızsın umarım bir daha bir yerde karşılaşmayız" demesiyle kafamı çevirip dışarı çıktım.
Bizimkilerle okulun karşısındaki kafede buluşacaktık. Vardığımda herzaman ki köşemizde oturuyorlardı. Selimi ve Erenay'ı görünce gülümsedim. "Ooo bizim kaçak da gelmiş!" dedi Aslı'nın sevdiceği bütün masa bana gülümseyerek baktı. Masaya oturdum. Bir tane çikolatalı ve portakallı dondurma söyledim.gelince hem yedik hem konuştuk... Aslı "Ya Erenay merak ediyorum da siz nasıl bu liseye geldiniz?" İçten içe gülümsedim benle aynı şeyleri düşünen varmış demek...
----------------

Allah'ım sonunda bu bölümü paylaşabildiğim için çokkk mutluyum!!!! Hala telefonum yapılmadı bir cam için çok şey istiyorlar pis üçkağıtçılar!!!!! Neyse umarım beğenmişsinizdir. Hepinizi ve hepinizi öpüyorum.

Asıl Kız ve Asıl OğlanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin