Aslı'nın sorusuna Erenay ve Selim şaşırmış olacak ki ikiside uzun süre bakıştılar. Sonra "Biz geçen sene bu okulun sınavlarına girmiştik,sıralamaya girmediğimizden kaybettiğimizi sanıp başka bir okulda okuduk bir sene..."dedi Erenay devam etmesini bekledik derin bir nefes aldıktan sonra "Sonra babalarımızı okulun müdüresi arayıp kazandığımızı söyledi tam bir yıl sonra tekrar bu okula geldik ve kayıt yaptırdık." dedi kısık sesle "Keşke eski okulunda kalsaydın da gelmeseydin." dedim benden başka duyan varmış ki Berk ve Ayşe hafiften kıkırdadı."Bizim sınıfa geldiğiniz için mutluyum bence iyi bir takım olacağız"dedi Aslı ve gözlerim büyüdü. Bizim sınıfa gelmişlerdi,devam etti "Hatta biliyor musun Ada Erenay senin yanında oturuyor."diyip kendini gerdi. Hala gözlerimi içeri sokmaya çalışıyordum ama olmadı. Selim ile göz göze geldik Erenay ve ben arasında bakış atıp başını eğdi. Konuyu değiştirmek için "Okulun karşısındaki büfede part-time çalışmaya başladım." dedim Ayşe "Hayırlı olsun bir tostçumuz oldu." dedi diğerleride alkışladı.Kendime kararsız bir yüz ifadesi verip "Aslında ben korkuyorum... Yani insanların benim yüzümden ölmesini istemem."diyince hepsi birden kahkaha attı. O sırada gözüm kapıya doğru gitti. İçeriye Kerem ve arkadaşı Bora girdi.Aslı hafifçe bana doğru eğildi ve "Yağmurla buluşmamış."dedi. Birbirimize bakıp gülümsedik. Kerem elindeki anahtarı ve telefonu masaya koydu. Yavaşça dondurma büfesine ilerledi. Bora da onun arkasından görüş alanına giren herşeyi inceliyerek takip etti.
Benim Kerem'e baktığımı görünce hafiften gülümsedi. Bense sanki başka şeylere bakıyormuşum gibi yapıp kafamı yukarı kaldırdım.Bayağı konuştuktan sonra evlere dönmek amacıyle kasaya doğru ilerleyip hesabımızı ödemek istediğimizde "Hesabınız sizin gibi genç olan bir erkek tarafından ödendi." dendi etrafımıza baktığımızda tek eksik olan kişi Erenaydı. Bize tuvalete gittiğini söylemişti. Hepimiz kendimizce bu duruma itiraz etmiştik. Yanımıza geldiğinde kaşlarımız çatık bir şekilde ona bakıyorduk."Bir dahakine de siz ödersiniz." dedi kaşları yay gibi yukarı kalkarken ve ellerini iki yana açarken. Bazımız itiraz etti bazımız da benim gibi omuz silkti. Çıkışa doğru ilerlerken son bir kere içeriye,Kerem'e baktım. Gözlerimiz buluştuğunda heyecanladım ve önümdeki tek basamaklı merdiveni görmeyip yere,dizlerimin üstüne düştüm. Bana ilk el uzatan Erenay oldu yerden kalmak için iki elimle eline sıkıca tutunup kalktım. Dizlerimdeki tozu silkeleyip bir köşeye oturdum. Bana odaklanan tanıdık gözlerle birlikte dizimi incelerken kafamı kaldırdığımda bana hem yabancı hemde bir o kadar tanıdık olan bugün tanışmamıza rağmen bakışlarını ezberlediğim siyah giyimli adama takıldım. Ben adamın yüzü pürüzsüz duvar gibiydi ne hissettiğini anlayamıyordum. Sadece baktı ve baktım... Ayşe "Ada iyimisin?" diye sorduğunda kendimi toparlayıp "Evet evet sanırım iyiyim. Gidelim mi?"dedim.
Hepimiz birbirimizle vedalaştıktan sonra eve gitmek için yol aldım. Biraz korkuyordum. Mahellenin başı ıssız bir yerdi... Kollarımı bedenime sararak yavaş yavaş yürümeye başladım. Hani hep filmlerde olur ya böyle izlenilmiş hissi o hissi tıpatıp hissediyordum. Her attığım adım şüpheliydi. Ne yapacağımı bilmez halde adım atarken, küçük bir çocuk arkamdan koşarak geldi ve bana küçük bir kağıt getirip gözden kayboldu evime yaklaşık 30 metre vardı. Bir yazı yazıyordu ama onu burda -korkmuş bir halde ve sokağın ortasında -okumayı hiçbir şekilde istemiyordum. Koşarak eve gittim hızlıca kapıyı kapatıp odama çıktım. Elimde sıkmaktan buruş buruş olan kağıdı açtım ve gözlerim büyüyerek kağıtta yazanları okudum:
" Korkunun ecele faydası yok arkadaşım ama bugün dediğim gibi derdim senle değil arkadaşınla..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asıl Kız ve Asıl Oğlan
Roman pour AdolescentsBirbiriyle birçok kez karşılaşmış ama farkında olmayan iki kişi... Kader onları birleştirmeye çalıştıkça birbirlerinden kaçar oldular. Biri aşka inanmayan,sevgiyi en yoğun hislerle hissetmeyi isteyen,güzel, okulun popüler,iyi kalpli kızı Ada... D...