1. Bölüm

149 5 0
                                    

Arkadaşlar benim bu bölümü ikinci yazışım telefonum sıfırlandı ve e-posta hesabımı unuttum yani mecburen tekrardan yazıyorum ama ben en çok şuna yanıyorum yaa ben taslaklarda toplamda 5 bölüm yazmıştum şimdi benim tekrar mı yazmam lazım offf offf neyse ilk kitabım bu iyi okumalar

~~~

Benim adım Luna babamın istemediği, annesini küçük yaşta kaybeden Luna. Kısaca hayatımdan bahsedeyim. Tony Stark'ın Türk bir kadınla bir gecelik beraberliği sonucu doğdum. Babam beni hiç istemedi. 5 yaşımda anneme kanser teşisi kondu. O dönem annem beni babama emanet etmek için Amerika'ya geldik. Ama babam annemi de beni de kapı dışarı etti. 6 yaşımda annemi kaybedince yetimhaneye yerleştirildim. 8 yaşında yetimanenin beni satmaya çalışması yüzünden kaçtım. Babamın yanına kaç kere gittim. Ama beni bir sefer bile kabul etmedi. 4 yıl boyunca sokaklarda hayatta kalmaya çalıştım. Kirli pis görünen birine iş Bir kadın sayesinde hayatım kurtuldu. Bana evinde boş bir oda temiz kıyafetler ve iş verdi. Hiç okula gitmedim. Şu an ise 16 yaşımdayım. Hayatım düzene girdi. Ama babamı hiçbir zaman affetmeyeceğim...

"Marcus masa 16'ya bir Ecsperesso lütfen" dedim çıkış saatime çok az kalmıştı çok yorulmuş hemen odama gidip yatmak istiyordum. Marcus'un "hemen leydim." Demesiyle hemen ona döndüm. "Kaç kere daha diyeceğim sana Marcus bana leydim demeyi keser misin?" 'Emrin olur dedi Marcus çok şapşal ama yakışıklıydı uzun boyu, beyaz teni, bal rengi göz ve saçlarıyla büyüleyici ydi. Tabii çıktığı bir kız olduğunu saymazsak.

Çıkış saatime çok az kalmıştı diye seviniyordum. Ta ki kapıdan giren alkollü adamı görene kadar. Bu günlerde sık geliyordu buraya. Adamın flört eder gibi konuşması ve vucüdümü süzmesi beni çok rahatsız ediyordu.

Kate'in geçen sene vefat etmesi sonucu mirası yeğeni ne kalmıştı. Kendisini pek sevmiyordum beni evden ve burdan kovmak için 7 takla atıyordu. Ama ona bu fırsatı veremezdim. Alkollü adamın yanına yaklaşıp "ne istersiniz?" Dedim adamın vucüdümü süzüp "seni" demesiyle kan beynime sıçradı. Ama sakin kalmayı başarıp bu adamla Marcus'a ilgilen demeye giderken saat altıyı gösterdi. "Sonunda" dedim Marcus'a. "Galiba çok yoruldun" dedi. "Evet çok yoruldum, buranın 7/24 açık bir mekan olmasından nefret ediyorum" dedim. "Sen çık artık ve kalabalık yerlerden git Luna" dedi Marcus. Onu onaylayıp çıktım cafeden.

Başım fazlasıyla ağrıyordu galiba migrenim etki etmişti. Hızla eve gitmek istiyordum. Kestirmeden gitsem daha hızlı olur galiba düşüncesiyle kestirmeden gitmeye karar verdim.

Karanlık bir yoldan geçerken o alkollü adamı görmem ile olduğum yerde buz kestim. Hemen arkamı döndüm kaçacak iken arkamda 2 kişi olduğunu görmem bir oldu.

Adamlar üzerime doğru geliyordu. Kaçacak hiçbir yerim yoktu. Adamlar cüsse olarak benden fazlasıyla büyüktüler, Kirli sakalları ve dağanık saçlarıyla oldukça korkunçlardı. Tek çarem yardım edin deyip çığlık atmaktı.

Belki birileri kurtarır umuduyla ya da şehrin süper kahramanlarından biri duyar umuduyla. Ama hiç biri duyar olmadı o akşam kıyafetlerimi yırtıp beni tecavüz ettiler ve orada bir kez daha babamdan nefret ettim...

~~~

Bölüm biter koşun diğer bölüme

LUNA STARKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin