overthink makinesi
taehyun: yeonjun şirketin ortasında kendini tokatlayıp durma
insanlar endişeleniyosunoo: tek sorun insanlar mı sence amk
deliricek çocuk buradahueningkai: bi sakin olur musunuz
jake: noldu kim bilir amk
heeseung: beomgyuya gittiğine göre sence ne olmuş olabilir
yeonjun: deliricem
duramam ben böyle
evine gidicemsunghoon: hayır
yeonjun: ne demek hayır ya
kafayı mı yediniz siz
nefes alamıyorum ben
çıldırıcak gibiyim
bekleyemem böylesunghoon: yeonjun sana yazma şekline bakılırsa iyi değil çocuk
biraz zaman tanı
kendine bi gelsin
öyle gidersin
şimdi daha da kötü olabiliryeonjun: daha kötü ne olabilir ki
BANA SÖYLER MİSİNİZ
DAHA KÖTÜ NE OLABİLİRhueningkai: abi
lütfenyeonjun: ağlicwm
sunoo: of :(
gitse mi ya
hallederler işteheeseung: bilmiyorum
o kadar emin değilim kitaehyun: sizin karara gerek kalmadı gibi
jake: o ne demek
taehyun: koşarak gitti önümden...
sunghoon: YEONJUN
**
yeonjun
Apar topar kapısında bittiğimde dizlerimdeki tüm gücün çekildiğini hissediyordum. Titreyen ellerimle çaldım zili. Beni içeri almayacağını biliyor olsam da deniyordum yine de şansımı. İçeride bir hareketlilik oldu. Kapıya doğru yaklaşan sesleri duyabiliyordum. "Soobin," dedim güçsüzce. Ne diyecektim ki? Ne diyebilirdim? Ne olduğunu tahmin edebiliyordum ama bunun gerçek olmasını istemiyordum. Dayanamazdım.
"Kapının ardında olduğunu biliyorum." dedim ağladı ağlayacak halimle. Gözlerim görmese, kulaklarım duymasa bile bilirdim Soobin'in hareketlerini. Dedim ya, onu en iyi ben bilirdim.
Sırtımı kapıya yaslayıp yavaşça aşağıya kaydım ve yere oturdum. Onun da aynısını yaptığını kapıdan çıkan küçük seslerle anlamıştım. "Her ne olduysa, beraber halledebiliriz." inanarak söylüyordum ama bir parçam bunun olmamasından delicesine korkuyordu. Ya beni hayatında istemezse? Ya onu bu kez tamamen kaybedersem?
"Beomgyu'ya gittin...benimle alakalı bir şeyler öğrendin değil mi?" cevap vermeyeceğini bilsem de aynı zamanda verebileceği cevabı da biliyordum.
"Her şeyi açıklayabilirim ne olur izin ver bana." buna hakkım yokmuş gibi hissediyordum. Ne halde olduğunu, neler hissettiğini ya da neler düşündüğünü tahmin edebiliyordum ve acısı hiçbir acıya eş değil, biliyorum.