33

520 88 100
                                    

(1 haftalık zaman atlaması)

"Hoplayıp zıplamayı bırakacak mısın artık?" ince ince kestiği havuçları kasenin içine attıktan sonra lavaboda ellerini yıkayıp, arkasında zıplayan Yeonjun'a döndürdü bedenini. "Bacağımın iyileştiğini kanıtlamaya çalışıyorum." gözlerini devirerek yeniden önüne döndüğünde arkasında bir iki adım sesi işitti. Çok geçmeden beline sarılan kollar bedenini geriye çekerken, omzuna yaslanan çeneyle gülümsedi. Sırtı Yeonjun'un göğsüne yapışmış daha doğrusu yapıştırılmış haldeydi ve onun sıcaklığı kendi bedenini de sarıp sarmalıyordu.

"Yemek yapıyorum ama." homurdandı yalandan. Yeonjun'un hiçbir uzvunun kıpırdamaması üzerine söylediğinin hiç de umursanmadığını fark etti. "Aç kalmak istiyor gibisin." bedenini Yeonjun'un kolları arasından kurtarmak adına birkaç kez çırpındı ancak Yeonjun öncekinden daha da sıkı tutmaya başladı. "Ciddiyim aç bırakırım bak seni." Yeonjun'un kulağa ninni gibi gelen kıkırtısını işitince ister istemez kendisi de gülümsedi bir anlığına. "Aç kalmam merak etme yemeğim tam olarak önümde." Yeonjun'un söylediğinin ardından boynunda hissettiği sıcak dudaklarla gülümsemesi yarıda kesilirken vücudu gerildi.

Farkında değildi ancak kendisini iyice Yeonjun'a yaslamaya başlamıştı bu hareketin ardından. Boynunu Yeonjun'un omzuna doğru yatırıp dudakları için yer açtı. Yeonjun'un sıcak dudakları boynundaki her bir noktayı dişleri arasına almaya başladı. Elleri de her zamanki gibi tişörtünden içeri girerek teninde küçük bir gezintiye çıktı. Dudakları yakıyor, elleri donduruyordu. Soobin istemsizce titredi.

"Yeonjun," boynunu emen dudaklar, Soobin'in adıyla inlemesi üzerine yukarı kıvrıldı. "Hm?" diye mırıldandı keyifle. Dudaklarını geriye çekmiş olsa da elleri hala Soobin'in tenini okşuyordu. Önündeki manzaraya baktı keyifle. Onun için açılmış boyuna bakarak adem elmasının tam üzerine arzulu bir öpücük bıraktı. Her yaptığı şey Soobin'i biraz daha hareketlendiriyordu. Ellerini göğsüne çıkardı ardından. Meme uçlarını parmakları arasında sıkıştırdığında Soobin inleyerek kendisini Yeonjun'a bastırdı.

Göğsü hızla inip kalkıyor, dudaklarını dişleri arasında sıkıştırıyordu. "Yardımcı olayım." bir anda bedeni Yeonjun tarafından çevrildi ve yüz yüze gelmelerinin ardından dişleri arasındaki dudakları Yeonjun'un dudaklarıyla sarıldı.

Meme uçlarını sıkıştıran parmaklar bu kez kalçasında dolanıyor, vücudunu kendisine yakın tutmak için bastırıyordu. Kelimenin tam anlamıyla Yeonjun'un her şeyini hissediyordu ve bu vücudunu daha da titretiyordu. Bacaklarındaki güç yavaş yavaş çekiliyormuş gibi geldiğinden yapabildiği tek şey Yeonjun'un kollarına tutunmak oldu.

Dudaklarını Yeonjun'un kontrolüne bırakıp ellerini saçlarına daldırdı. Tutamları Yeonjun'un her bir hareketinde daha sıkı kavrıyordu. En sonunda nefesi bittiğinde sıkışan göğsünü fark edip geri çekildi. Yanakları ve dudakları kıpkırmızıydı ve Yeonjun'un bu görüntüyü keyifle izlediğini görebiliyordu.

Yüzündeki yaramaz ifadeyle Soobin'in kalçasındaki ellerini öne doğru ilerletti ve penisine temas ettiğinde Soobin'in dudaklarından kopan boğuk inlemeye karşın kıkırdadı. "Deli oluyorum senin için." dudaklarını boynuna bastırdı. Elinin altındaki bedenin delicesine titrediğinin farkındaydı ve bundan zevk alıyordu. Dudakları köprücük kemiklerine indi bu kez. Bulunduğu yere küçük bir öpücük bırakıp derisini dişleri arasına aldı. Canını acıtmayacak derecede hareket ediyordu.

Saçlarına dolanan eller tutamları sertçe çekiştirip bedenini aceleyle kendine bastırdığında güldü. Soobin'in her hareketinde aklını yitiriyordu sanki. Gülüyor olmasına rağmen bedeni delicesine yanıyordu. Her şeyiyle onu arzuluyordu.

talk slow • yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin