5. BÖLÜM

300 13 0
                                    


Bir hafta içersinde yine aynı döngü yaşanmış, haftanın beş günü tarlalar da kavurucu sıcağa karşı soluksuz çalışmış, geriye kalan iki tatil günümde sadece yatmıştım.

Allah büyüktür ki ne kadar ter döktüğümü bilir.

Daha bir yıl önceye kadar İstanbul'da mimarlık okuyan ben şimdi tarlalar da çalışmam ayrı bir ironiydi.

Can sıkıntısından yemeyeceğimizi bile bile iki tepsi tuzlu kurabiye yapmış, üstelik yine yemeyeceğimizi bildiğim için komşulara dağıtmıştım çoğunu.

Babaannem ise küçüklükten beri arkadaşı olan Fatma teyzedeydi.

Hiç bir şey yapmadığım için uyumaya karar verdim. Bir süre sonra uykuya dalacağım sırada birinin kapıyı alacaklı gibi çalması ile yerimden sıçradım. Daha çok çalmıyor kapıyla ilişkiye giriyor resmen.

"Elvin abla... Elvin abla yetiş abla çok kö-"

Dışardan gelen Fatma teyzenin torunu Tarığın sesini anlamam uzun sürmedi. Hızlı adımlar ile kapıya vardığımda elim kalbimdeydi.

Sabahtan beri zaten içimde kötü bir his belirmişti ama yok saymaya çalışmıştım.

Yoksa babaneeme mi bir şey olmuştu telaşı ile hızla kapıyı açtım.

Elleri dirsekleri de soluklanmaya çalışan Tarık maraton koşmuş gibi nefes nefeseydi.

"Tarık noldu ablacım? Ne bu telaş?!"

Yüreğimde amansız bir acı oluştu. Genzime doğru oturan yumru ile zorla yutkundum. Bir şey olmuştu! Gözlerim dehşete düşmüş gibi açılırken karşımdaki çocuğun konuşmasını bekledim elim yüreğimde.

"Abla abla yetiş abla... Raz... Raziye nene"

Demesi ile kapıyı kapatıp Fatma teyzelere koşmam bir oldu. Babaneeme bir şey olmuştu.

Ayağımdaki pembe pofuduklu ev terlikleri umursamdan hemen karşımızdaki eve varmıştım.

Zaten açık olan kapıyla hemen içeri girdim. Sağa dönüp oturma odasına girdiğimde hayatımın şokunu yaşadım.

Anne ve babam dan sonra tek akrabam babaneem yerde yatıyordu. Yüzü bembeyaz kesilmiş , can çekişir gibi kesik kesik nefeler alıyordu. Sağ elini başının altına koymuş gözleri kapalı babaanneme baktım.

Büyük bir hırsla öndeki yere diz çökmüş Fatma teyzeyi çektiğim de genzimde ki yumru beni zorladı. 

" Noldu babaneeme? "

Sesim kırılmış büyük bir çaresizlik ile yerde yatan kadına baktım.

"Bilmiyorum kızım lavaboya gidicem diye kalktı birden yere devrildi dağ gibi kadın."

Fatma teyzenin çaresiz sesi ile hızla yere çöküp yüzünü ellerime aldım. Şimdiden akmaya başlayan göz yaşlarım etrafı görmemi zorlaştırıyordu. Önüne gelen eşarbı elimle çektiğim de bembeyaz yüzü beni dumara uğrattı. Tıpkı bir ölü gibi hareketsiz duruyordu.

"Ta...tamam a...ambulansı aradınız mı? Babaannem lütfen aç gözlerini hadi nolur. Benim senden başka kimsem yok sende bırakma beni nolurrr... Yardım EDİNNN"

O an anladım aslında babaannemi ne kadar sevdiğimi , ondan başka kimsemin olmadığını. Boğazım da büyük bir acı hissettiğimde bağırmayı bıraktım. Hıçkırarak ağlamaya devam ederken olanlar bir bir gözümün önünden filim şeridi gibi geçti.

TUTKUNUN BEDELİ |+18|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin