Bir adet okuyucu görüyorum ve mutlulukla ona ithaf yapıyorum. Bak seni çok seviyorum bide💕sjsjsjjs
Cumartesi sabahı uyandığımda telefonumda Ayça ve Selin'in oluşturduğu whatssap grubundaki mesajların olduğunu gördüm. Akşam okulundan gelirken birbirimizin numarasını almıştık.
Kahvaltıda bu durumu babama söyleyerek bir nevi haber verdim. Babamın izin sıkıntısı olmazdı. Bana güveni tamdı. Bu güveni sarsmamak için elimden geleni yapmaya hazırdım.
Odama giderek hazırlanıp Ayçaların gelmesini bekledim. Sonuçta evlerini bilmiyordum dün onlara bizim evi göstererek bir nevi beni evime bırakmışlardı. Selinle beraber gelerek beni de evden alıp onların evine gidicektik.Ayçalara gittiğimizde annesi bizi güler yüzle karşıladı.Herkese selam vererek Ayça'nın odasına geçtik. Onlar yine kendi aralarında konuşuyorlar bende arada gülüyor arada da onları onaylıyordum.
Dedikodunun dibine vururken bende onlara saf saf bakıyordum taa ki Ayça bana dönüp soru sorana kadar.
"Aras'la konuştun mu hiç?"
"Aras kimdi ya?" Diye cevapladım bende.
"Özgür'lerin yanında takılan hani." Dedi Selin imalı bir şekilde ama imalı bakışı konuşmadan önce Ayça'ya karşı da vardı. Üzerime alınıp alınmamam gerektiğini kestiremiyordum.
"Şu sürekli hocaların eli ayağı olan çocuk mu?" Bir kaç saniye aradan sonra "Kumralşın olan?" Diye
Devam ettim."Evet." Diye cevapladı ikisi de.
İllaki selam vermiştir ve almışımdır çünkü hiç asosyal bir tip değildi bahsettikleri çocuk."Özel bi konuşma geçmedi aramızda." Diye cevapladım. " Ne oldu ki?" Diye onlara sorumu yönelttim.
Selin dalgaya alarak "Arkadaş biraz ona aşık da." Dedi ve gülümsedi.
"Okulun yarısı ona aşık."Dedi Ayça dişlerinin arasından."Hiç de playboy gibi bir tipi yoktu oysa ki." Dedim şaşırarak.
"Değil zaten." Dedi Selin bana bakarak.
"Kendisini çok iyi tanır." Diye laf attı ortaya Ayça somurtarak.
Selin kaşlarını kaldırarak "Çocukluk arkadaşım." Dedi.
Beni mi kendilerini mi yoksa birbirlerini mi ikna etmeye çalışıyorlar anlamadım ama ben yine sessiz seyirci konumunda bir Selin'e bir Ayça'ya bakıyordum.
Ayça Selin'e dönerek "Çocukluk aşkındı." Dedi.
Şaşkınlığımı gizleyebildiğimden emin değilim. Bütün gün dip dibe olan iki kız aynı çocuğa nasıl aşık olabilir?
Pardon,düzeltiyorum. Aynı çocuğa aşık olan iki kız nasıl bütün gün dip dibe durabilir?"Gerginlik yook." Diyerek araya girdim. Selin bana bakıp gülümsedi ve elini Ayça'nın omzunu attı.
"Bakma sen, böyle şeyler bizim için problem değil."
Gülerek Ayça da Selin'i onayladı.
Şaşkınlığım tavanlarda falan sanırım. Nereye düştüm ben?
Konuyu değiştirmek amacıyla "Bir şey konuşuruz demiştiniz." Dedim. Soru işareti içeren bakışlarını üzerimde hissedince "Tanem'le falan alakalı." Diyerek açıklama yaptım.
Selin düşüncemi havada kaparak konuşmaya başladı."Bizim sınıfın çoğu benim eski sınıfımdan geldi. Yani çoğunu tanıyorum." Diye giriş yaptı.
Onaylayan bakışlarla devam etmesini söyleyen garip sesler çıkardım.
"Tanem'le de aynı sınıftaydık. Tanem Özgür'den hoşlanıyor." Dediğinde bir süre düşündüm. Bana hiç belli etmemişti. Tabi kız da haklı iki haftadır tanıdığın birine ne diye sırrını veresin ki?"Bana hiç çaktırmadı ya." Diye konuştum dalan gözlerimin arasından.
"Tanem zeki kızdır. Seni araştırmadan gelip seninle bu konuları konuşmaz. Magazinci ruhu da radarlarındaki en büyük etken." Dedi Selin bana tekrar açıklama yaparak.
"Birinden hoşlanıp hoşlanmayacağımı sordu ki." Dedim bende kaşlarımı çatarak.
"Bekleyemeyecek kadar dişli bir rakip gördü demek ki seni." Dedi bana bakarak.
Daha sonra konu dağıldı ve başka başka şeyler konuşmaya başladılar ben yine dinliyordum.
Onlara bakarken düşündüğüm tek şey nasıl bu kadar samimi olduklarıydı. Bunu bir ara sormak istiyordum.
Daha sonra film falan izledik. Klasik kız günleri işte.
Pazartesi okula gittiğimizde çoğu tenefüslerin çoğunu Bahçede Tanem'le geçirmiştik. Kalanları da Ayça'larla takılmıştım.
Ayça'yla Aras'ın arası normaldi. Aras bilmiyordu zaten. Fakat şaşılacak durum şuydu ki Selin'le de araları normaldi. Hafta sonu Selin'in Aras'a yaptığı ilanı aşkın da konusu geçmişti. Küçüklerdi falan da sonuçta böyle bir durum vardı. Kimse rahatsız olmuyor muydu? Burdaki insanlar fazla garip.
Biri benden hoşlansa onunla nasıl bir daha konuşur nasıl iletişim kurardım şuan bi fikir sahibi değilim.Salı günü tenefüsün birinde nöbetçi öğrenci benim bir kaç evrağımı getirdi sınıfa. Sınıf fazla dolu değildi. Ben uğuşuk hareketlerle almaya giderken Tanem kağıtları kaptı.
İlk başta düşünemesem de kağıtlarda annem ile ilgili bir bilgilin olabileceği fikri geldi aklıma ve hızla kağıtları çekiştirerek "Verir misin?" Diye sordum.
"Ne bu acele, nolacak ya?" Diye beni dalgaya aldığında anlık patlamalarımla "Ver şunları." Diye kükredim adeta.
Ben bağırınca Tanem de üzerime yürüdü şuan tam saçını başını yolabilecek vaziyetteydim.
Tanem'i geriye doğru ittiğimde elini kaldırdı. Bana doğru yönlendiriyordu ki biri beni kolumdan çekerek sınıftan çıkardı.Ben hala kağıtlar kaldı diye bağırıyordum ki kağıtları gözüme sokana kadar.
Beni sınıftan çıkaran kişi Aras'tı. Şuan sinirden köpürüyordum.
Sinirden ağzıma gelene söyledim. Aras cevap vermiyor dikkatli bir şekilde yüzüme bakıyordu."Ne diye beni çıkarıyorsun, ona ağzının payını vermeliydim!" Diye bağırdım ama koridoru inletecek gibi değildi.
"Ne için ağzının payını verecektin?" Diye sordu. Sesi sakin bir o kadar de kendinden emin çıkıyordu."İki üç evrak için mi?" Dudaklarını dişlerinin arasına alarak kafasını yere doğru eğdi. Bir süre kendini dinledikten sonra bakışları beni buldu.
"Yoksa Özgür için mi?"
![](https://img.wattpad.com/cover/44580558-288-k802083.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fısıldayan Çığlıklar
Teen FictionYaklaşık bir yıl.. Bir yılda değişen hayat şartlarım..Ve onun getirdiği esinti.. Esintinin savurduğu ruhlar..Ruhlarda oluşan fırtınalar.. Hayatımdan kurguladığım ama sonunu bir türlü getiremediğim hikayem.Davranışlarımla gerçekleştiremediysem de hay...