16

166 11 0
                                    


Hellooo ben geldim. Yorum yapmayı unutmayın🥲

Baştan söyleyeyim yazım yanlışı varsa sorry hadi bölüme geçelimm.

"RESMEN BENİ ÖPTÜ DİYORUM SİZE! "
Dedi Jimin. Bağırmasıyla yüzümü buruşturdum.

"Anladık Jimin bir saattir Yoongi'nin seni nasıl öptüğünü anlatıyorsun. "Dedim.

Şuan bir müzedeydik.En önde öğretmenler ve bir rehber yürüyordu. Arkasında ise öğrenciler. Biz en arkada yürüyorduk.

" Ne biçim arkadaşsınız siz! " Diye bağırdı Jimin. Bağırmasıyla bir kaç öğrenciler bize döndü ve sessiz olmamızı istediler. Onlardan özür diledik ve etrafı incelemeye devam ettik.

"Öpücüğüne karşılık veremedim off. "

"Neden? " Dedi Jin hyung.

"Daha kaç kere anlatacağım? Anın şokuyla karşılık veremedim. Kesin beni yanlış anladı çünkü benden art arda özür diledi ve hayal kırıklığı ile kendi yatağına girip uyudu. " Jimin ağlamaklı bir sesle konuşmuştu.

"Üzülme kanka. " Dedi Hoseok.

"Nasıl üzülmeyeyim yanlış anladı beni. "

Jin hyung elindeki küçük kamera ile etrafın fotoğraflarını çekerken bir yandan da konuşmuştu.

"Kardeşim sende ona duygularını anlat. "
"Olmaz! İlk adımı o atsın. "

"Lan amına koyayım çocuk seni öpmüş daha n'apsın? Götünümü versin!" Dedi Hoseok. Onlara gözlerimi devirdim. Aklıma Taehyung gelmişti. Öğrenciler arasında ona bakmaya çalıştım ama yoktu. Tam o sırada telefonuma mesaj geldi.

Taehyung:

Müzenin arka bahçesine gel.
Hemen.

Taehyung'un attığı bu mesajla şaşırmıştım. Neden böyle bir mesaj atmıştı ki?

"Çocuklar ben gidiyorum beni idare edin. " Diyip adeta uçarak müzenin arka bahçesine gittim. Etrafta Taehyung'u arıyordum. Kolumdan sertçe çekilip duvara yaslandım bir anda. Neler olduğunu anlamamıştım. Küçük bir çığlık attım. Tam o esnada derin bir ses konuştu.

"Korkma benim. " Dedi Taehyung.

"Ödümü kopardın! "Sırıttı.

" Hadi gel. "Diyip beni çekiştirmeye başladı.

" Nereye? "Cevap vermedi.

" Gidince görürsün prenses. "Bunu demesiyle gözlerimi devirdim.

Bana kıkırdadı ve arabasına binmem için açtı.

Bu hareketi ile gülümsedim ve bindim. O'da şöför koltuğuna binip sürmeye başladı.

***
Yaklaşık bir buçuk saatlik bir yolculuğun ardından sonunda gelmiştik.

" Taehyung gitmesek olurmu orası çok yüksekte" Taehyung bizi bir uçuruma getirmişti.

"Yoksa bir omegayı komalık bırakan boksçu Jungkook yüksekten mi korkuyor? " Alayla konuşmuştu. Hemen kaşlarımı çattım.

"Ne alakası var? " Diyip yürümeye başladım. O'da kıkırdayıp yanımda yürürdü.

Gözlerimi bir bezle kapattı.

"Korkma sadece beni tut. "

"Tamam." Diyip beni yönlendirmesine izin verdim. Nihayet gelmiştik. Gözlerimi açtı. Etrafıma bakındım. Bir uçurumun kenarındaydık ve yerde bir bez seriliydi. Bezin üzerinde çeşitle yemekler vardı. İki tane kadeh bardağı ve kaliteli olduğu belli olan bir şarap.

Şu tepedeki çimenlik yerdeler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şu tepedeki çimenlik yerdeler.

Bana arkamdan sarıldı. "Otursana Jungkook. " Bu hareketi ile şok oldum. Kurdum ise adeta dans ediyordu yerinde.

'Ayy ne kadarda romantik bir adam. ' Dedi kurdum. Gülümsedim. İlk defa ona hak veriyordum. Dikkatlice oturdum. O'da karşıma otırdu ve şarapları açıp kadehleri koydu. Bir tanesini bana uzattı. Elinden alıp içtim. O'da içmeye başladı.


"Biliyor musun Jungkook çocukken ne zaman bunalırsam ailemden gizli gelirdim. " Şaşırmıştım.

"Biz küçükken Daeguda yaşardık. Daha sonradan Seule taşındım. "

"Oh, anladım. "

"Umm..... Peki neden uçurum? " Sorumla gülümsedi.

"Çünkü beni rahatlatan tek yer burasıydı. Şimdide senin yanın beni rahatlatıyor. "

İtirafı ile şaşırmıştım.

"Seninle bir çok kötü an yaşadık. İzin ver baştan başlayalım. Birbirimize düşman gibi değildi iki aşık gibi davranalım. "Şaşırmıştım.

" Nasıl yani? " Elimi tuttu.

" Sevgilim ol. Herşeyi düzelteyim."Bana öyle bir tutkuyla bakıyordu ki neye uğradığımı şaşırmıştım.

" B-ben kabul ediyorum teklifini. "Bunu demem ile size yemin ederim ki adeta gözlerinin içi gülmüştü. Bu görüntü çok hoşuma gitmişti. Bir an hep gülsün istedim. Ama bencilce sadece bana böyle gülsün istemiştim. Her gün bu sabah olduğu için sarmaş dolaş uyanalım istedim. Teni tenime deysin istedim.

Hızlıca yanıma gelip bana sarıldı.

" Söz veriyorum seni çok mutlu edeceğim. "Diyip bana baktı. Ellerini yüzüme çıkardı ve yanaklarımı okşamaya başladı. Rahatlama ile gözlerim kapanmıştı.

Bana o kadar yaklaşmıştı ki nefesleri nefeslerime karışıyordu. " Seni seviyorum. "Kısıkça konuştu. Kurdum ve ben deli olmuştuk. Dudaklarımın üstünde dudaklarını hissetmeme sanki dünya o dakika durmuştu. Sanki zaman durmuştu da sadece biz haraket ediyorduk.

Dudaklarımı emmeye başladı. Bir kaç saniye dondum ama ona karşılık verdim bende. Çok hızlıydı ona yetişemiyordum. Bir kaç dakika sonrasında nefes almak için öpmeyi bıraktı.Gözlerimi açtım. Alnını alnıma yaslamıştı.

Nefes nefeseydik. Şuan uçurumun kenarında olduğumu bile unutmuştum.
Ağzımın kenarından akan salyayı yalayıp beni öpmeye devam etmişti. Bende ona karşılık vermeye devam ettim....

Bahse girelim kimse böyle bir bölüm beklemiyordu jdjdjdLDLslsşsş

Aslında bende beklemiyorumdum.JDHDJDJDKDKD

Resmen birbirlerini helelele yaptılar👅

Her neyse yorum yaparsanız sevinirim🫠 yazarınız kaçar......

Love Of Delta/ TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin