9

92 6 0
                                    

Ertesi gün
Dersteyim. Profesörün anlattığı konunun önemli yerlerini not alıyordum. Sınıf kapısı çalındı ve bir öğrenci geldi.

"Jeon Jungkook'u müdür çağırıyor. "

Diyip gitti. Bende sınıftan çıkıp müdürün odasına gittim. Gerilemiştim. Neden durduk yere beni çağırıyordu ki?
Derin bir nefes aldım ve kapıyı tıkladım.
İçeriden gelen 'gir' sesiyle içeriye girdim. İçeride müdürün yanında deltada vardı. Merakla baktım müdüre.

"Otur Jeongkook"

Deltanın karşısındaki koltuğa oturdum ve anlamaz gözlerle baktım. Daha sonrada müdür o soğuk sesiyle tekrar konuştu.

"Jeongkook kavga etmişsin. "

"Evet ettim. "

"Neden? "

"Saçma bir konu yüzünden bana saldırdılar bende onları dövdüm. "

Müdür bir iç çekti ve yine konuştu.

"Biraz araştırdım seni önceki okulunda çok fazla kavga ettiğin için okul seni daha fazla istememiş ve bizim okula geçiş yapmışsın. "

Elimi enseme koydum ve kaşıdım. "Aslında çokta fazla kavga etmedim. "

"Jungkook dövdüğün çocuk şuan komada! "

Sustum.O çocuk bunu hak etmişti. Ailesini yeni kaybetmiş olan çocuğu dövüp maddi durumuyla dalga geçmişti. Hemde herkesin içinde. Nasıl buna karşı sessiz kalabilirsin ki? Üstelik o omegaya zorbalık edende bir omega. Nasıl kendi cinsine böyle acımasızlıkla aşağılabilir ki?

"Haklı sebeplerim vardı. "

"Senden sonra Taehyung'da onların fişlerini çekmiş. Bu sebepten ötürü ikinizde cezalısınız."

"Ne cezası" dedi delta. Bakışlarımı deltaya çevirdim.

"Bu gün dersleriniz bitince üniversitenin deposunu temizliyeceksiniz. "

En azından zor bir ceza değildi. Biraz daha bize kızdıktan sonra bizi geri sınıflarımıza gönderdi.

***
Son derste bitmişti.Birçok kişi sınıftan çıkmıştı. Bende arkadaşlarıma veda ettim ve onların gidişini izledim. Eşyalarımı toparladım ve sınıftan çıktım.Sınıf kapısında Taehyung vardı. Beni bekliyordu. Beraber çıktık ve en alt kata indik.Ona baktığımda bana bakmadan yürüdüğünü gördüm. Pek Umursamadım bende ve depoya girdik. İçerisine göz gezdirdiğimde karanlık olduğunu gördüm. Bu yüzden telefonlarımızın flaşını açtık. İçerisi tek kelimeyle....

Berbattı.

Kitaplıklar vardı ard arda dizilmiş. Hepsinin içinde bir sürü dağılmış dosyalar ve kağıtlar vardı. Etrafta tozlar uçuşuyordu ve depo çok havasızdı. Depoya girdik ve Taehyung kapıyı kapadı. Bende içerideki tozdan ve havasızlıktan dolayı öksürmeye başladım. Bir kaç dakika ardından öksürüklerimi nihayet kesmiştim. Taehyung bana su uzatmıştı. Şaşkınca ona baktım çünkü bilirsiniz delta kimseye günahını bile vermezdi ama bana su uzatmıştı.

Üstelik daha dün bana sataşan grubun işlerini bitirmişti. Neden bana iyilik yapıyor hala anlamamıştım doğrusu. Zaten aramızda bir husumet vardı. Ona rağmen bana iyi davranıyordu. Şimdilik boşverdim ve uzattığı suyu elime aldım ve içmeye başladım. O'da depoda gezinmeye başladı. Bende arkasından gezdim.

"Umarım burada fare yoktur. "

Kahkaha attı. Yumruklarımı sıkıp kaşlarımı çattım.

"Milleti dövüp üstüne onları komaya bırakan kişi fareden mi korkuyor gerçekten? " Alaycı bir ses tonuyla konuştu.

Love Of Delta/ TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin