13 bölüm: Kederler Ülkesinden Kaçış

169 26 11
                                    

"Sen bir deniz derinliğisin
Uslanmak bilmez kederler ülkesi..."
🍃🍃🍃🍃🍃🍃

Cüneyd'den

Amcamın gitmesi ile ben de derin bir nefes almıştım. Bugün yapacak bir şeyim yoktu. Biraz daha burada vakit geçirip eve geçecektim. Pencereden dışarı baktığımda bahçedeki çocukları görmüştüm. Onlara bakıp gülümsemiştim hallerine.

Ben dışarıyı izlerken kitaplıklarından ordan gelen sese kafamı çevirdim. Gördüğüm kişi ile az kalsın baygınlık geçirecektim. Zeynep geri mi dönmüştü ?

"Zeynep "

"Cüneyd"

Gerçekti işte Zeynep gelmişti. Zeynep bana gelmişti. yine o gördüğüm rüyalardan birinde miydim? Uyanınca çok canımı yanıyordu. Anılar düşünce peşime kaçamaz oluyordum.

"Sen sen Zeynep sen misin Zeynep" diye adını sayıklayarak yavaş adımlarla yanına ilerlemiştim. Ölesiye korkuyordum gördüğüm düşlerden biri olacak diye.

"Hayır Cüneyd geldim sana geldim. Geldim senin için geldim. " yutkunarak bakmıştı gözlerime. Gözleri gözlerime değince iklim değişmişti sanki. Bir açılıp bir kapanan gözlerinde yağmurlar indi inecek gibiydi Zeynep'imin.

"Nasıl oldu bu ? Zeynep her şeyin başladığı yere döndük mü gerçekten? Bu olanlar, sen, ben, kütüphane gerçek mi ?"

"Gerçek bu Cüneyd. Çok bekledim çok beklettim seni biliyorum. Okulum bitti annemle de konuştum. Mira ile geldik buraya. İlk senin yanına geldim ."

"İyi ki geldin Zeynep hoşgeldin çok hoşgeldin hem de."

"Çok özledim seni Cüneyd çok. Hasretin pranga oldu esir etti beni hayaline. Seni görebildiğim tek yer rüyalarıma sarıldım hep. Gönlümün aklımın ev sahibi sendin. Kendi gönlümde misafirdim." Demişti o boncuk boncuk gözlerinden akan yaşlarla.

"Ben de kendi gönlümden sürgün yedim Zeynep. Düğüm ettim gönlüme seni hiç çözüleme hiç gideme diye. Benim yaz kalbim senin serinliğine nasıl bir özlem duyar?Yokluğun nasıl yangın yeri içimde anlatamam."

"Senin yokluğunda bile kendimden çok vardın hayatımda. Ben hep seni yaşadım. Bir an olsun bırakamadım ne anılarını ne sevgini.. "

"Konuşacak çok şeyimiz var Zeynep. Dinleyecek çok şeyimiz var. Ama şunu bil ki kendimden vazgeçtiğim zamanlarda bile senden hiç geçemedim. Dört mevsimi yaşayan o yüzünü hiç çıkaramadım aklımdan. Belki bencilce olacak ama benden vazgeçmeyişine bizi unutamayışına çok mutluyum."

"Sana giderken de söyledim. Yapamam bunu hiç bir şey sen kadar olmadı olmayacakta dedim. Çok şey öğrendim oralarda ama bana en ağır gelense seni ölsem bile bırakamayacağımdı. Annem çok söyledi. Cüneyd unutmuştur o da kendi hayatına bakmıştır. Ama aklın öngöremediğini kalp öngörüyor demekki hep seni savundum ben." Daha çok hızlanmıştı gözündeki yaşlar.

"Ağlama artık dayanamıyorum Zeynep. Gözünden akan her damla yaşa ölürüm. Rabbim dünya gözüyle seni bir daha görmeyi nasip etti ya benden mutlusu yok. Sen de mutlu ol gül artık. Ağlamana bundan sonra izin vermem asla ."

Gözlerinden dökülen her bir yaşa kurban olurdum. Artık ağlamasına dayanamayıp elimi hafifçe yüzüne doğru götürmüştüm. O kadar hafif bir dokunuşla yaşlarını elimle silmiştim ki.. Bir an hayal mi değil mi diye ikimizde bakakalmıştık. Uzun süre Zeynep ile toparlanamadık. Sonra konuyu değiştirmek için ondan gizlediklerimi söylemek istemiştim.

"Sen giderken diyememiştim o olayı yapma sebebimi .." duraksamıştım ömrümde en pişman olduğum olayı anlatırken. Başka birinin adını geçirmek bile Zeynep'e. haksızlıktı.

Savaşçı&CevherHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin