15.Bölüm: Kedersiz Kırmızı

269 22 14
                                    

Sen ol da, ister yâr ol, ister yara;
Lütfunda başım üstüne, kahrında..
(Şems Tebrizi)
—————————&————————

Cüneyd'den

Her bir zerremde hissettiğim mutluluğu heyecanı tarif edemiyordum. Zeynep ile artık hiç ayrılmayacaktık. Hep yan yana olacaktık. Benim evim yuvam Zeynep olacaktı.

Bana Rabbim tek bir gün yaşama şansı verseydi bugünü seçerdim yine..Yine Zeynep'i seçerdim eşim olarak. Burnuma dolan kokusu kollarımdaki o sıcaklığından hiç ayrılmak istememiştim.

Yavaşça ellerimi çözüp yüzüne baktım. Gözleri aştan sarhoş bir halde bakıyordu. Güzelliğine güzellik katmışlardı sanki.

"Şimdi ne zamana kadar burdasınız Zeynep'im ?"
"Bir an önce sınavları verip toplanıp gelmek istiyorum artık. Annemle de konuşmam gerek. Korkuyorum açıkçası vereceği tepkiden."

"Korkma artık seni bir an olsun yalnız bırakmayacağım. Uzağımda bile olsan hep yanındayım. Ben de konuşurum Meryem hanımla. Bunca yıl bekledik yandık kavrulduk. Aşkın önünde kim durabilmiş ?Özellikle aşık bir Cüneyd'in önünde hiç kimse duramaz."

Söylediklerim öyle güzel gülmüştü ki Zeynep hayran hayran izlemiştim suretini.

"Cüneyd bakmasan olmaz mı öyle "diyip utanarak eğmişti başını. Tekrar gözlerine bakmak için eğmiştim başımı.

"Hayran hayran bakıyorsam sebebi sensin Zeynep. Çok güzelsin çok!"

Yarimin cemâli güneşte mâhı
Sana âşık olan çekmez mi âhı

"Pir Sultan'ın beyiti bu. Sizde de Cüneyd efendi hiç bitmiyor rubailer beyitler." gülerek takılmıştı bana.

"Bende daha neler var Zeynep hanım bir bilseniz ama yakında görürsünüz diğer marifetlerimi de." Dediklerim karşısında gözleri büyümüş ve yüzü kızarmıştı. İçimden kahkahalarla gülmek gelmişti ama daha fazla utandırmamak adına bastırmıştım kendimi.

"Haydi gidelim o vakit hava da esiyor Zeynep Hanım. Daha şimdiden hasta etmeyelim sizi. İyi bakmak icap eder öyle değil mi?"

"Gidelim gidelim bekletmeyeyim zaten Levent amcaları ama Cüneyd bir şey soracağım. Şimdi biz evleneceğiz tekrardan ya evimiz duruyor mu hala. Çok isterim orda yaşamamızı. Benim için çok özel çok başkaydı o ev."

"Zeynep'im sence o evi başkasının oturmasına izin verir miyim ben? Orası bizim yuvamız. Hiç kıyamadım en ufak bir şeyi bile değiştirmedim. Her şey bıraktığın gibi." Yüzünü tekrardan hüzün sarmıştı Zeynep'in..

"Şimdi yeniden çok daha güzel anılarla yaşayacağız o evde inşallah. Sen ben.."diyip duraksamıştı utanarak "Allah nasip ederse evlatlarımız."

"İnşallah Zeynep inşallah. O günler içim sabırsızlanıyorum." Ardından arabaya geçip Levent beylere doğru yol aldık.

—————————&————————

Zeynep'ten

Cüneyd ile arabada vedalaştıktan sonra koşarak evin kapısını çalmıştım. Mira beni böyle heyecanlı mutlu görünce gülmeye başlamıştı.

"Zeyno noluyor kızım hayırdır yaa naptınız ne konuştunuz anlat hadi?"

"Mira hangi biri anlatayım ki sana. İçim içime sığmıyor ay Allah aşkına bir bardak su verir misin ?"

"Çatlatma insanı ne yaptınız da böyle yandı için senin ?"
"Tövbe tövbe mira ne yapacağız sen de." Elindeki bardağı alıp besmele çekerek suyu içtim.

Savaşçı&CevherHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin