"Sonra aramıza şehirler girecek, Hiç karşılaşmayacağız. Tesadüfler bile bir araya getiremeyecek. sonra da belki birimiz öleceğiz, diğerimiz hiç bilmeyecek🌱"
|Nazım Hikmet|
———————&———————
Zeynep'tenSon hazırlıkları yapıyorduk annemle. İngiltere'ye gidecektik. Pasaport, vize, okul, orda kalacağımız yer her şey hazırdı artık. Levent amcamın orada bir arkadaşı da annemi yanında işe almıştı. Psikiyatri merkezinde yemek yapacaktı doktorlara. Annem öyle umutlu ve mutluydu ki. Hiç bir aksilik olmaması için sürekli dualar ediyordu.
"Ay çok heyecanlıyım Zeynep. Sizinle orda yaşamak aynı okula gitmek çok farklı ve güzel olacak."
Mira da bizimle beraber geliyordu. En şaşırdığım şey de buydu. Annemle Levent Amca ne konuştuysa bilmiyorum ama Mira'nın da bizimle gelmesine karar vermişti. Bu duruma çok sevinsem de bir gariplik olduğunu sezmiştim.
"İnşallah gidebiliriz Mira hayırlısı bakalım."
"Sen o kadar mutlu gözükmüyorsun sanki Zeynep. Cüneyd'i bırakıp gideceğin diye değil mi?"Dediklerine bir cevap verememiştim susup önüme döndüm.
"Ya bir kerede açık konuş kızım ya dök içindekileri niye böyle ketumsum. Sevmek suç mu ayıp mı? En azından benimle paylaş"
"Biz diye bir şey yok diye Mira. Cüneyd hayatına başkasını alacakken münasip olur mu böyle konuşmam olmaz işte."
"Yav tamam adamla git sevgili ol demedik. Ama bana bari duygularını içini açmak belki iyi gelir."
"Bize evlenirken sormadılar seviyor musunuz istiyor musunuz gerçekten diye. Ne garip ki boşanırken de istemedik. İkimizinde bu ayrılığa gönlü yoktu. Kısacık zamandı belki ama öyle güzeldi ki! Öyle huzurluydu öyle güven vericiydi ki Mira. Hiç uyanmak istemeyeceğin bir rüya gibiydi her şey. Biz daha rüyanın güzelliğinin farkına varamadan zorla uyandırıldık. Cüneyd ile gerçeğe dönme vaktiydi ama niye şimdi o kadar zor geliyor ki her şey ? "
"Zeynep yapma böyle .."
"Her şey istediğim hayal ettiğim gibi gidiyor ama niye ben böyleyim? Ben yine dönüp dolaşıp bunca savaşın içinde niye onu görmek istiyorum? Niye hala rüyalarımda o var? Niye hala onun varlığını düşününce kalbim sıkışıyor? Hala neden her şeyden çok yanımda olmasını istiyorum neden özlüyorum onu Mira?"
Ağlamaya başlamıştım usul usul. Gözlerimden yaş süzüldükçe kalbimin ağrısı daha da artmıştı.
"Şişşş Zeynep sakin ol. Çok basit işte sorduğun soruların cevabı çok basit. Aşıksın Zeynep seviyorsun onu. Başka bir cevapa gerek var mı? Aşkta böyle saçmasapan bir duygu bağımlı gibi oluyor insan. Korkma sevmekten."
"Korkmasam ne olacak ki Şimdi tüm her şeyi bırakıp gideceğim buralardan o da kendine bir hayat kuracak. Bize de yazık olacak.."
"Bana bak bir Zeyno burada bırak her şeyi. Orda yepyeni hayata başlayacağız. Bunları düşün. Belki yine seversin sevilirsin. Dünyanın sonu değil ya. Tek erkek de o değil."
"Anlamıyorsun Mira onun kalbimdeki yeri o kadar başka ki kimsenin dolduracağını sanmıyorum. Onunla paylaştığım acılar bile güzeldi. Mutlu olduğumuz gün belki bir elin parmağını geçmez. Ama başkasıyla yaşayacağım mutlu günlerdense onunla yaşadığım tek bir ana her şeyi feda ederim."
" Oooohooo hasar çok büyük desene Zeynep sen Sait Faik Abasıyanık olmuşsun baya hem de. Dur bakalım ya hem sen demez misin Allah 'ın dediği olur nasip her şey diye. Okumadan bi gelecek inşa etmeden evlilik olmazdı ileride pişman olurdun. Bir bitir okulunu. İleride ne biliyorsun belki birbirinizin kaderi olursunuz ." Diyip elimi sıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savaşçı&Cevher
Fanfikce"Senin bana nasip olman, şahsi hayatımın en değer biçilmez talihidir"