12.Bölüm: Eve Dönmek

273 24 11
                                    

"Kavuşmak nasıl olmaz, mademki ayrılık var"

Zeynep'ten

Mira ile her zamanki gittiğimiz kafeye uğramıştık. Mezun olmak için artık son sınavlarımızı geçmemiz gerekiyordu. Mira moda tasarım son sınıf öğrencisiydi ben de fizik bölümünün. İstanbul'dan gidişimizin üzerinden yıllar geçmişti. Her şey o kadar değişmişti ki..

Mira'nun aslında ikizim olduğumu öğrenmemiz  büyük şoktu. Ama bir yandan çok mutluyduk yıllar sonra kavuşmuştuk. Mira çok zor adapte olmuştu. Bir yandan Beste hanımın ölümü derken epey sarsılmıştı. Levent amca yanımıza gidip gelmişti bu süreçte. Çok şükür ki hem annemle hem benle arası düzelmişti.

Şimdi ise hayallerimizi gerçekleştirmek için var gücüyle çalışan genç kadınlardık. Hayat zaman zaman acımasız da olsa güzel tarafları da oluyordu. Burda güzel kaliteli bir okulda eğitim gördüm. Yabancı dilimi de gayet geliştirdim.

Çok farklı insanlarla bir arada olmak onlarla çok şey paylaşmak değiştirmişti beni. Okulda yaptığım projelerle adımdan söz ettirmiştim. En çok da annemin o gururlu halleri her şeye değerdi.

Ben bir yandan kahvemi içerken Mira da tabletinden yaptığı çizimlerin son rötuşunu yapıyordu. Tabletini kaldırıp bana doğru çevirmişti.

" Ta daaaa nasıl olmuş Zeynep? "

"Eline sağlık çok güzel olmuş maşallah sana"

"Evetttt yaptık bir şeyler işte. İnşallah hoca bu sefer bana takmadan geçirir de biter gider şu okul muhabbeti artık."dediğine gülüşmüştük.

"Sen yine de ters konuşma hocanla da alttan ders bırakma artık."

"Napayım Zeynep o Anna cadısı taktı mı takıyor. Yok burası neden böyle niye rengini bunu seçtin? Sen tabi gece gündüz çalıştın hayatsızca hemen geçiyorsun dersleri."

Okula başladığım günden beri tek meşgalem derslerim olmuştu. Yeni bir şeyler öğrenmek beni heyecanlandırıyor ve ufkumu geliştiriyordu.

Kafamı dağıtmada da en yakın yardımcılarımdı. Aklıma gelen anılardan, özlemlerimden duygularımdan kaçmanın tek yoluydu benim için.

"Napayım Mira hemen bir an önce bitirmek istedim okulu."

"Bu eğitim aşkının yanında sanki Cüneyd'e daha hızlı kavuşma fikri de var gibi gibi."

Cüneyd'in ismini duyar duymaz karnıma yumruk yemiş gibi olmuştum. Bi insan bir insandan hiç mi geçemez hiç mi unutamaz. Yapamamıştım tıpkı ona söylediğim gibi. Ne onu sevmekten vazgeçmiştim ne de umut etmekten.

"Hemen yüzün asıldı yine Zeynep. Üzül diye demedim ki. Kaç yıl geçti aradan ben zamanla unutursun demiştim kendi içimden ama sen gün geçtikçe daha da sevdin daha da bağlandın. Merak etmiyor musun onu?"

"Etmez olur muyum deli gibi merak ediyorum. Annemi biliyorsun buraya geldik geleli oradaki kimseyle görüşmedi görüştürmedi de. Levent amca geldiğinde de açıkça soramadım hiç. Bilmiyorum ne halde iyi mi kimlerle ne yapıyor?

"O da seni hala bekliyor mudur? Bunca zaman geçti belki de hayatına devam etmek istemiştir olamaz mı ?"

"İçimden bir ses o da benim gibi diyor. Bir yandan okulum bitiyor artık engel kalmadı diye seviniyorum ama bir yandan deli gibi korkuyorum Mira. Ya döndüğümde çok farklı bir Cüneyd ile karşılaşırsam diye çok korkuyorum."

Mira söylediklerimle üzülüp elimden tutmuştu. Başıma gelen en güzel şeydi. Kız kardeşlik çok başkaydı. Her daim yanımdaydı. Eşyalarımızı toparlayıp cafeden ayrıldık. Ardından kafenin hemen önündeki Mira'nın arabasına bindik.

Savaşçı&CevherHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin