3.Bölüm: Kavga

790 96 305
                                    

Asena elfin Kandemir.

Yatağımda öyle sosyal medyada takılıyorum. Anneme ve babama mesaj atmıştım. Geldiğime dair.

Babamdan ufak bir azar işitmiştim. Uçak düşme şakası galiba onun kulağına gitmişti. Çok haklı bir savunma gerçekleştirdim.

" Şakadan anlamıyorlarsa ben ne yapayım babacım. En azından bir aksiyon oldu. "

" Fazla aksiyon olmuş kızım." Dedi kinayayle

Tabi sonda tekrar aradı. Market soygunu olayı onun kulağına gitmişti belli ki

" Kızım onu nasıl başardın? "

" Benim bu hayatta başaramayacağım bir şey yok babacım. " Demiştim

Babam gülmüştü. Sabah olmuştu. Gece uykuya kalmıştım. O yüzden yemek yememiştim. Ama çantamdaki bıçakları ve silahları bu odada saklamam lazımdı.

Alparslan bunları görse, yeminle asla açıklayamazdım. Ayağa kalktım. İlk önce siyah çantamı açıp, içindeki el yapımı bombayı aldım. Amcamla yapmıştım. Babam öğrense büyük sıçarız valla.

El yapımı olduğu için patlama olasılığı uzak bir yere koymam lazımdı. Kitaplarımın arkasına koyarsam, yakalanırdım.

Burada çalışan ablalar temizlik yapardı.

Camın orada beyaz bir çalışma masamı görmemle, bavulumdaki kalemliğimi çıkarıp koli bandını çıkardım.

Çalışma masamın altına bantlamıştım. Kimse görmedi diye camdan bakarken yine mavi gözlü bir korumayla göz göze gelmiştim. Üzerinde takım elbisesi vardı. Yine sert bakışlar atıyordu herkese.

Odun!

Aslında alıcı gözüyle bakarsak adam fena değildi. Ona dokunduğumu hayal edince dudağımın kenarı kıvrıldı. Elleri saçlarıma do- Ne diyorum ben ya.!

Yeminle arsız.

Korumaya gülümsediğimi görünce hemen kendimi düzelttim. Koruma nedense bir anlığına şaşkınca baksada benden bakışını çekip tekrar dikilmeye koyuldu.

Bakışlarımı hızlıca çekip çantama tekrar yürüdüm. Bıçakları tam alırken kapının çalmasıyla, yerimde kaskatı kesildim. Hızlaca beyaz koltuğa koşup yastığın altına koyup yatağıma kendimi geri attım.

Buradan bakınca, bıçağın sivri ucu görünüyordu. İnşallah kimse oturmaz yoksa boku yerdim.

İçeriye Demirbaş aman Demirhan girdi. Gözlerinde yumuşak bakışlar vardı. Beni burada isteyen tek kişi oydu. Ama sonuçta benim varlığımı biliyordu. Yani biz doğduğumuzda 10 yaşındaydı.

Babası yüzünden mi benle konuşmuyordu ?

Boğazını temizledi. " Girebilir miyim ? "

" Girdin zaten. "

Sırıtıp odaya girip kapıyı kapattı. " Evet öyle." Dedi. " Senle konuşmak istiyorum."

Koltuğa oturmadığın sürece, hiç bir problem yok.

Kitaplarıma dokunmadığı sürecede sorun yok. Çünkü araya smut vardı. Demirhan nereye baktığımı anlamış olacak ki kitapların yanına yürüdü.

O kadar kitap arasında smut kitapı bulacak hali yo- " Bu kitap güzel görünüyor. " dedi benle konuşmak ister gibi. Bende şans yok amına koyayım.!

Albay'ın Kızı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin