'HAYDİ ARDA HAYDİ ARDA HAYDİİİİİ TAM ZAMANI TAM ZAMANI ŞİMDİ!' Sevgilisi için bağıran Ferdi ile sinirle gözlerimi yumdum ve ellerimle yüzümü saklamaya çalıştım. Hadi ama sadece 9.sınıfların maçına katılmıştı!
'Ferdi sus götünü sikicem şimdi!' Ferdi bir an duraksadı ve bana döndü. 'Ne Ferdi'si? Sen demek bana Ferdi abi .' Histerikçe güldüm. 'Allah Allah yaşıtım çocuk sana aşkım diyor ben sana Ferdi diyince mi sorun göt.'
'Kes boşu.' Göz devirdim ve Arda'ya seslendim. Bana baktığında elimle önce kendimi sonra okul binasını gösterdim. Kafasını sallayınca gülümsedim ve içeriye adımladım. Sevgilimle çok uzun süredir görüşmüyorduk. Yani şu anki dersten önceki teneffüs konuşmuştuk ama olsun. Özlemiştim!
Merdivenlerden çıkıp koridorda sevgilimin sınıfına giderken adımı seslendi birisi. 'Semih! Baksana bi buraya.' Arkamı döndüm ve çocuğa ne oldu dercesine kafamı salladım. Tanımadığım birine can ciğer olacak değildim.
'Ben Mustafa,' elini ensesine attı utanmış gibi. Aramızda ki boy farkına bakılırsa benden büyüktü. 'Şey tanışmıyoruz ama ben seni tanıyorum yani her neyse matematik hocamız seni bulmamı söyledi de. Yanına çağırıyor.'
Konuşması tatlı geldiği için kafamı yana yatırıp gülümsedim ve elimi uzattım. 'Tanışalım mı? Semih ben! 11/C'den.' O da yere bakan kafasını kaldırıp gülümsedi. Ay ben çok sevmiştim bu çocuğu!
'Mustafa ben,Mustafa Erhan. 10/B'deyim okula bu dönem geldiğim için derslerde biraz gerideyim. Matematikçi ile konuşunca seni bulmamı söyledi,okul birincisiymişsin. Sanırım senide benim için çağırıyor.'
Şokla ağzım aralandı. Ne demek 9.sınıftı! Bir kez daha kısa boyuma bildiğim tüm küfürleri saydım. Sonra ise Mustafa'nın yüzüne baktım, beklenti dolu gözleri ile iç çektim. Sevgilim bir süre daha uzağındayım! 'Hadi gidelim gel,benimde bir işim yoktu zaten.'
Hemen gülümsemesi genişledi bende adımlarımı öğretmenler odasına yönlendirdim. Çay içip sohbet eden matematikçiyi bulduğumuz da adını hatırlamaya çalıştım. Merve miydi? Meryem? Melis? Ofladım. İsim hafızam berbattı.
'Semih'cim bende seni bekliyordum. Tanıştınız sanırım Mustafa ile?' Kafamı salladım ve Mustafa'nın omzuna kolumu atmaya çalıştım. Sadece çalıştım. O da gülerek bana bakıyordu. 'Tanıştık hocam. Sanırım ders ile ilgili bir problem?'
'Aynen öyle öğle aralarında veya okul çıkışlarında Mustafa'ya matematik çalıştırmanı rica edecektim ben. Dersi iyi ama konularda geride benimde aklıma direkt sen geldin matematik denilince. Kabul edersen çok sevinirim.' Kafamı salladım hemen.
'Ederim hocam,bende konu tekrarı yapmış olurum. Elimden geleni yaparım yani, hiç merak etmeyin Mustafa bana emanet.' Matematikçi kafasını salladığında Mustafa'yı bir çocuk misali elinden tutup dışarı götürdüm. O da uysal bir çocuk gibi peşimden geliyordu.
'Musti numaranı versene sen bana. Genelde öğle arası takım antrenmanım oluyor ama olmadığında öğle araları çalışırız,okul çıkışı antrenmanım olmadığında da bir yerlerde buluşuruz çalışırız.' Telefonumu çıkartıp numara kaydetme kısmına girdim. 'Olur abi bana uyar. Yaz 05...'
05... numara 'Mustii🖤' olarak kaydedildi.
'Neden siyah kalp?' numaram ona düşsün diye çaldırıp kapattığımda sessizliğe bir soru yöneltti. 'Gözlerin kara kara ya ondan yaptım. İstersen değiştireyim?' Güldü dediğime ve telefonunda bir şeyler yazdı. 'Kalsın, güzel fikirmiş.'
'Kaydettim bu arada seni.' Heyecanla telefonuna bakmaya çalıştım. 'Ne diye kaydettin? Emoji koydun mu? Bakayım mı Musti? Bakayım lütfen!'
Telefonun ekranını çevirdi,bende en üstte ki kişiye baktım.Maviş 🩵
'Maviş ne be muhabbet kuşu muyum ben?' Ufak bir göz devirdi bende gözlerimi kısıp koluna vurdum. 'Gözlerin maviş maviş ya ondan yaptım.' Dedi beni taklit ederek. Haa gibi bir ses çıkardığımda teneffüs zili çalmıştı. Kafamı heyecanla sevgilimin sınıfına çevirince o da yanında Kerem ile gülüşerek sınıfından çıktı.
Beni görmüyordu ama olduğumuz yere doğru geliyordu. Gülümseyerek adını sesleneceğim sırada yanına bir kız grubu yaklaştı. Barış Alper Yılmaz. Ne oluyor?
Aralarından birisi Barış'ın eline bir hediye paketi ve not uzattığında bardağın son damlası taşmıştı! Ne yapıyorsun Alper? Mustafa'ya dönüp özür dileyen bir bakış attım ve hızlı adımlarla sevgilimin yanına adımladım. Onlara ulaşmadan önce durdum ve Barış'ın ne yapacağına baktım.
Kıza tip tip bakmış ve eline tutuşturulan şeyleri geri kıza vermişti, güldüm hemen. Aferin Barış! Yanına adımladım ve yüzüme iğreti sahte bir gülüş takındım. 'Hayırdır Barış? Kim bu arkadaş?' Kız hızla bana dönüp saçını kulağı arkasına aldı.
'Asıl sen kimsin be sarı kafa. Barışcığım ile bir şey konuşmaya çalışıyorum gitsene!' Gözlerimi kısarak kıza baktım. Jeton yeni düşüyordu,bu Barış'a tokat attığım gün Barış'ın bana aldığı çikolatayı verdiği kızdı.
'Ben.. ben onun arkadaşıyım.' Dedim duraksayarak. İçimden sevgilisi canım hadi bay bay demek geçiyordu ama malum şartlar. Aptal bir lise dizisi çekmiyorduk ne yazık ki.
'Ee? Ne olmuş arkadaşı isen. Barışcığım şu an benimle meşgul görmüyor musun? Defol git hadi. Dolaşma çok ayak altında.' Yeterdi! Cidden yeterdi. Öncelikle benim Barış'ıma barışcığım diyemezdi,beni küçük düşüremezdi. Ağzımı açacakken Barış benden önce konuştu.
'Sevgilim var. Tam yanımda duran güzel çocuk hatta. Adını sanını bile bilmem etmem,ayrıca bilsemde bir şey değişmez. Kalp kırmaya gerek yok git o yüzden. Sevgilime çok aşığım ve tek gerçeğim o. Ayrıca bana 'Barışcığım' deme. Samimiyete gerek yok. Umarım yeterli olmuştur. Eğer değilse sevgilimi ne kadar sevdiğime dair bir destan anlatabilirim sana?'
Hemen kısaca Barış'ı yanağından öptüm. O da elimi tutmuştu sıkı sıkı. Kız ise karşımızda ağlıyordu. 'Bu burada bitmedi. Görüşeceğiz sizinle! Özellikle sen.' Parmağını bana uzattığında yandan güldüm. 'Vay amına koyayım,Barış çok korkuyorum.' Yalandan sesimi titretince kız koşarak gitmişti bile. Taşak geçme modumu açınca gerçekten çok gıcık oluyordum. Kabul.
Barış ve Kerem ile birlikte aşağıya inerken telefonumu çıkardım.
MustafaxSemih
Semih
mustiiiii
yarın okul cikisi benim eve gidelimm
orada çalışırızzMustii🖤
tamamdir bana uyarrBu mesaja '😽' ifadesi bıraktınız.
•••
'Hayırdır kim o?' Elimden telefonu çeken Barış'a bakıp omuz silktim. 'Arkadaşım. Herneyse laviva alacağım sana çilekli kek alayım mı aşkım?' Barış yüzüme aval aval baktı. 'Musti kim? Öyle bir arkadaşın yoktu? Ayrıca niye kalp ile kayıtlı? Niye kelimeleri uzatıyorsun ve mesajına kedi emojisi bırakıyorsun? Birde öpücüklü!'
'Sevgilim, arkadaşım işte. Ben tüm arkadaşlarıma böyleyim.' Omuz silkti ve cebinden laviva çıkarıp bana uzattı. 'Barış her yere laviva mı taşıyorsun ya.' Saçlarımı karıştırdı sonrada paketi açıp bana uzattı. 'Sen seviyorsun ya o yüzden her markete gidişimde atıyorum sepete.'
Yanağını öptüm ve elini tuttum. Kerem abi ise onun yanında telefonu ile oynayarak yürüyordu. 'Barış,' dedim kafamı omzuna koyarak. Hm gibi bir ses çıkarınca devam ettim. 'Ne olur hep yanımda kal. Ben seni çok seviyorum. Hiç gitme benden.'
Şakağımı öptü usulca. 'Her zaman yanındayım bebeğim. Ne olursa olsun.' Tutuşunu sıkılaştırınca çene hizasından öptüm bende onu.
Barış Alper geçmişim, geleceğim, her şeyimdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bal
FanfictionOkulun voleybol takım kaptanı Semih,okulun futbol takım kaptanı Barış ile saha kavgasına girer.