23.

24 4 2
                                    

Kötü hissediyorum, mentalimi toparlayabilir miyim bilmiyorum ama yine buradayım çünkü ancak yazarak kaçabiliyorum.

Keyifli Okumalar<3

Kalbimin hızlı atmasını ilk defa bu kadar çok sevdim. Korkudan değil, telaşdan değil mutluluktan atıyordu. Kulaklarının dibinde atan bir kalp vardı sanki, yaşadığımı bu denli hissettiriyordu.

"Kokun her şeyi yaktırır bana."

İkimizinde gözleri kapalıydı, burunlarımız birbirine hafiften değiyor nefesini hissediyordum.

"Senin için her şeyi es geçerim." Geçerdim, geçmiştim. Bu şehir de onun için kalmıştım. İçimde her şeyi bırakıp gitmek isteyen kızı o dizginlemiş, kendine bağlamıştı. Ne olursa olsun Mert Seren benim dönüş noktamdı.
Son kez dudaklarıma bıraktığı tüy gibi öpücük ile geri çekildi. Gözlerimi açtım ve etrafımızı saran pembe büyü hafifçe dağıldı.

Yanaklarımın ısındığını çok net hissediyordum. Bunu sadece fark eden ben değil yüzünde ki sırıtıştan Mert'de fark etmişti. Gülerek gözlerimi kaçırdım.

"O zaman gidiyor musun?" Dedi hoşnutsuz bir ifade ile. Kafamı sağa sola salladım.

"Gidiyoruz, bu gece bende kalır mısın?" Dedim gözlerimi kırpıştırarak. Cevabını beklemeden arabadan indim, hayır demeyeceğini biliyordum. Zaten benim ardımdan kapısının açılma ve kapanma sesi art arda ilişti.
Gözüm sokak lambasına ilişirken bundan aylar öncesine gitti aklım. O zaman önce ki evimdeydim, tır tır titrerken onla buluşmuştum. İkimiz de yere oturmuştuk, rahatsız olmamam için aramıza olabildiğince mesafe koymuştu.

"Gözlerin o zaman o kadar kızarıktı ki, sana sımsıkı sarılıp her şeyin geçeceğini çok söylemek istemiştim." Benim baktığım yerde o da aynı şeyi düşünmüştü belli ki.

"O zaman sarılsaydın bir daha hiç görüşmezdik."

Gözlerini kaçırdı ve kafasını salladı. Bu konuşma onda değişik bir his uyandırmıştı, yüz ifadesinden bile belliydi.

Binanın içerisine girdik ve asansör düğmesine bastım. Mert elini omzuma atarak bedenimi göğsüne yasladı. Saçıma öpücük kondurup çenesini kafama hafifçe koydu. "O gece seni huzursuz etmiş." Dedim içimden geçenleri tutamayarak. Omzundan sarkan elinin parmakları ile oynamaya başladım bir yandan.
"Sen görmesen de Faik bizi izliyordu. Senin o halini görmesi hoşuma gitmedi çünkü o bundan zevk alıyor." Mert orada olduğu için içimde o zaman bana saçma gelen bir güven katmanı oluşmuştu. O yüzden Faik orda olamaz, olsa bile bana bir şey yapamaz gibi geliyordu.

"O zaman sana güven duygusu duymam hoşuma gitmese de güvenmiştim." Asansöre bindik ve on ikinci kata bastım.

Omzumdan hafifçe tuttu ve bedenimi yavaşça ona döndürdü. Biraz eğilerek boylarımızı eşitledi.
"Ne olursa olsun sen her zaman bana güven Ceylin. Seni kalbinin ortasına almış bir insan sana zarar vermez. Bana her zaman güven." Elini yanağıma koydu ve baş parmağı ile yanağımı okşadı. Kahve gözlerine bakmak sanki derin bir topraktı. Ben o toprakta kayboluyordum.

Denizimde boğulmayı o seçmişti çünkü.

Çantamın içinden anahtarı çıkarttım. Bir yere gittiğimde evimi çok özlüyordum. Hemen eve gitmek istiyordum, konfor alanımı ölesiye seviyordum. Bu biraz da hayatım boyunca evde vakit geçirmemden dolayıydı galiba.

"Kahve içer misin?" Dedim keyifli bir sesle. Bir yandan da odama kapanmış üzerimi değiştiriyordum.
"Olur güzelim, ben yaparım sen üzerini değiştir." Gülümseyerek makyaj temizleme suyunu elime aldım. Temizleme pamuğunu gözüme kapatırken kendimi rahat bıraktım. Tüm gece boyunca kendimi kastığımdan sanki tutulmuştum.

DEPRESİF / YARI TEXTING Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin