Wukong yatakta uykusunda horluyirdi Birdenbire odası sallanmaya başlayinca dehşetle uyandı.
Wukong: "Ne? Deprem! Oh, hayır-ooo. Tüm değerli eşyalarım. Ha?"
Wukong saatin kaç oldugunu gördüğünde panik yapmaya başladı.
Wukong: "9:01. İşe geç kaldım! Asam, Asam, asam nerede? Asam? Chang'e beni öldürecek! Tamam. Çoraplar. Kiyafet. Hadi gidelim."
Wukong iş kıyafetlerini giydikten sorna aşağıdaki kek dükkanına indi.
Wukong: "Ve ben buradayım. Chang'e! Geç kaldığım için çok üzgünüm. Uyuyakalmışım ve sanırım alarm kurmamışım? Dürüst olmak gerekirse, yatağa girdiğimi bile hatırlamıyorum. Ve deprem ve-ve-ve-- lütfen beni kovma."
Wukong üzgünce eğilirken Chang'e arkasına döndü. Kafası karışık gibiydi.
Chang'e: "Seni kovmak mı? Ha! Seni neden kovayım ki?"
Wukong: "Eee, en son demiştin ki, "Bugün çok önemli bir gün o yüzden eğer daha bir dakika bile geç kalırsan kovulursun." Demiştin bana."
Chang'e: "Bunu ben mi söyledim?"
Lady Bone Demon: "Bu benim en iyi arkadaşım Chang'e'e benzemiyor."
Wukong kadının gülümsediğini gördüğünde kendini çimdikleyecekti az daha.
Chang'e her zaman guleryuzluydu, yani bugün her ne kadar önemli olsa da gülümsemesi onu şaşırtmamıştı.
Ama Lady Bone Demon genelde çok gülümseyen birisi değildi bu yüzden bu onu germişti.
Wukong: "Şey --"
Dünya yine sallanırken görüntüler hafifçe değişti.
Wukong: "Yine oluyor!"
Sallantı durduğunda iki kadın maymuna endişeyle baktı.
Chang'e: "Yine mi? Neyden bahsediyorsun, Wukong?"
Wukong: "Bunu hissetmedin mi?"
Chang'e: "Ne hissetmedim mi?"
Lady Bone Demon: "Sanırım Wukong'un pazartesi sendromu var, hımm?"
Wukong tekrar asasını almaya kalkıştı ama asa hala yoktu.
Wukong: "Hmm, belki de iç kulakla ilgili bir şey? Ah, asa. Evet. Şey, orada gerçekten iyi olmalı."
Chang'e sanki Wukong küçük bir cocukmus da annesi onun masumluklarina gülüyormus gibi gülüyordu.
Chang'e: "Asan kulağında değil evlat."
Wukong rahatlamış bir şekilde iç çekti.
Wukong: "Oh. Rahatladım. Dur, nerede?"
Wukong şaşkınlıkla anne figurlerine bakarken Lady Bone Demon konuşmaya başladı.
Lady Bone Demon: "Dağın tepesinde, Li Jing ve tüm ailesini hapsetmekle meşgul."
Wukong: "Eee, ne dedin sen?"
Lady Bone Demon kafa karışıklığyla maymuna baktı ve kafasını yana egdi.
Lady Bone Demon: "Hatırlıyorsun değil mi? "
Bilge kadın iç çekti ve arkadaşının yanına gitti.
Lady Bone Demon: "Onu çok fazla çalıştırdığını söyleyip duruyorum."
Chang'e de başını salladı ve gülümsedi.
Chang'e: "Tamamdır. Bir gün izin alıyorsun."
Wukong'un gözleri heyecanla parladı ve ardından kek dükkanından çıktı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kral'ın Doğuşu (Takas AU)
FanficBu AU Temelde Wukong ve MK'in rollerinin değişimi ile alakalı bilmem kaçıncı takas AU'mdur. İyi okumalar :)