Yaz tatili yaklaşırken, Kerem ve Altay’ın ilişkisi giderek derinleşiyordu. Okuldan sonra birlikte geçirdikleri zaman, ikisinin de en sevdiği anları oluşturmuştu. Arkadaşları onlara “aşk kuşları” diye takılmaya başlamış, ilişkilerinin ne kadar özel olduğunu herkese göstermişti.
Bir akşam, Altay’ın evinde, birlikte yemek yapmaya karar verdiler. İkisi de mutfakta kaybolmuş bir şekilde eğleniyor, müzik eşliğinde dans ediyorlardı. Altay, Kerem’e bakarak, “Biliyor musun, seninle birlikteyken en kötü günler bile harika geçiyor,” dedi. Gözleri parlıyordu.
Kerem, gülümseyerek, “Ben de aynı şekilde hissediyorum. Seninle her an bir macera,” diye yanıtladı. İkisi de gülerek yemek yapmaya devam etti. Altay, Kerem’in yanına yaklaşarak, ona hafif bir öpücük kondurdu. Kerem, bu sıcaklıkla içini bir mutluluk kapladı.
Yemeklerini yaptıktan sonra, kanepeye geçip birlikte film izlemeye karar verdiler. Altay, Kerem’in başını omzuna yaslayarak, “Bu anı sonsuza kadar saklamak istiyorum,” dedi. Kerem, mutlulukla gözlerini kapadı. “Ben de, Altay. Bu anların kıymetini biliyorum,” diye fısıldadı.
Film izlerken, Altay’ın eli Kerem’in elini sıkıca tutuyordu. Aralarındaki bağlılık, filmdeki sahnelerden çok daha derin ve anlamlıydı. Bir süre sonra film bitmişti ama ikisi de birbirlerine bakmaktan kendini alamıyordu. Altay, gözlerinin derinliklerinde bir şeyler bulmuştu; Kerem ise bu bakışların arkasında ne kadar sevgi olduğunu biliyordu.
Birden Altay, “Seninle bir şey paylaşmak istiyorum,” dedi. Kerem, heyecanla ona döndü. “Ne hakkında?” diye sordu. Altay, “Bu yaz birlikte bir yerlere gitmeyi çok isterim. İkimiz için özel bir tatil planlayalım,” dedi.
Kerem’in kalbi bir an hızlandı. “Bunu çok isterim! Nerede gitmeyi düşünüyorsun?” Altay, gülümseyerek, “Deniz kenarında bir yere gitmek harika olur. Yüzme, güneşlenme ve birlikte yeni anılar biriktirmek,” diye yanıtladı.
Kerem, “Harika bir fikir! Bu bizim için çok güzel olacak,” dedi, hayal kurmaya başladı. İkisinin de aklında yaz boyunca birlikte geçirecekleri mutlu anlar belirmeye başladı.
Akşam yemeğini bitirdikten sonra, Altay, Kerem’in gözlerine derin bir bakışla, “Biliyor musun, seni çok seviyorum. İlişkimizi daha da derinleştirmek istiyorum,” dedi. Kerem, kalbinin hızla çarptığını hissederek, “Ben de seni seviyorum, Altay. Bunu her zaman hissettim,” diye yanıtladı.
İkisi de birbirine daha da yakınlaştı. Altay, Kerem’in elini tutarak, “Bundan sonra her anı birlikte yaşayalım. Seninle mutlu olmak, benim için her şey demek,” dedi. Kerem, gözleri parlayarak, “Seninle birlikte olmak, benim için en büyük mutluluk,” dedi.
Bir an için odadaki sessizlik içinde kaybolmuşlardı. Sadece birbirlerinin kalp atışlarını duyabiliyorlardı. O an, ilişkilerinin en güzel anlarından biri olacaktı. Her şeyin ötesinde, aralarındaki bağ güçleniyor ve sevgileri derinleşiyordu.
Altay, Kerem’in başını nazikçe okşadı ve ardından ona yakınlaşarak, “Artık bu ilişkide ilerleme zamanı,” dedi. Kerem, bunun ne anlama geldiğini anlayarak gülümsedi. “Birlikte büyümek ve her anı paylaşmak istiyorum,” dedi.
Ve o an, Altay ve Kerem, birbirlerine derin bir sevgiyle bakarak, “Evet, birlikte her şeye varız,” diye haykırdılar. Gelecekleri hakkında her şeyin mümkün olduğunu hissettiler.
Yaz tatilinin ilk günleri, ikisinin de hayatında unutulmaz anlarla dolu geçecekti. Hayatlarının bu yeni döneminde, birbirlerine olan sevgileri, anıların ve hayallerin en güzel birleşimi olacaktı. Sonunda, Altay ve Kerem, birbirlerine olan sevgilerinin her geçen gün daha da büyüdüğünü hissederek, hayatlarını birlikte yaşamaya karar verdiler.
İşte böylece, iki genç sevgili, yeni bir başlangıçla birlikte hayallerini gerçekleştirmek üzere yola çıktılar. Her anı özel, her günü unutulmaz kılacak bir ilişki, onları bekliyordu.
(⊃。•́‿•̀。)⊃
ehe bukadardi👅🎀kapanis konusmasi yapmayi hic beceremem o yuzden mucuk mucuk 😚😚