9. Bölüm / Kolye 🌙

8 3 2
                                    

~İnsanlar her hatasını, derdini yada acısını kadere atar. Fakat bilmezlerki kader onları yaratmıştır....

Prens Poka ile arkama baktığımızda bir kız ile karşılaştım. Prens Poka kızı görünce gülümsedi. "Aaa, Leydi Elerya, merhaba." Küçük bir kahkaha attı. "Hahahah, hala bana abimi diyorsun? Şakacı prenses." Prens Poka beni süzdü ardından "Kar, Prenses Elerya. Benim yakın bir arkadaşım." Dedi. İçime nedense bir rahatlık geldi. Kıskancımdan yerin dibine girecektim. Neden mi? İnanınki bunu bende bilmiyorum.
Elerya, masmavi gözleri, simsiyah saçları, pespembe dudakları ile gerçekten göz alıcı ve güzel bir kızdı.

Prenses Elerya (Laren) 'nın
Ağzından.
(Anlatıcı)

Prens Poka, bir zamanlar bir baloda beni düşmekten kurtaran abim.
Ona abi diyorum çünkü beni ilk kurtardığında saf bir şekilde ona böyle hitap etmiştim ve halada öyle etmeye devam ediyordum.
Ne garip, burada karşılaştık.

Yanında çok güzel bir kız vardı. Kar diye hitap etti ona Prens Poka. Eğer adı Kar ise gerçekten ismi gibi bir kız.

Onu bir an kendime benzettim. Neden, bilmiyorum. Her gün aynaya bakmaktan olabilir diye düşündüm ama hayır, bu kız gerçekten bana benziyordu.
Burnu, kaşı, gözü... özellikle dudaklarımız.

Acaba o beni şuan nasıl görüyordu? Ah, ona hikayemi anlatsam inanırmı acaba... Hayır hayır, bu hikayemi içimde tutmalı, sadece ve sadece kendime anlatmalıydım.

Yıllar önce, ben minik bir bebek iken 2 ablam varmış, Karin ile Monarya. Benim adımda Larenmiş. Fakat acımasız teyzem, ikiz ablamları annemden çalmış, bir kralla evlenip ortalıktan yok olmuş. Babam ise ablamları aramaya çıkarken bir saldırıya uğramış, can vermiş. Annemde bu işkencelere dayanamayıp bir uçurumun kenarından atlamış. Hatta doğru hatırlıyorsam, teyzeme bir mektup yazmış. Benim küçük bedenimede koskoca taht kalmış.
Daha sonra neler oldu tam bilmiyorum ama şuan amcam, Theego tahtta. Gerçekten çok iyi biri. Onunla gurur duyuyorum, beni kızı gibi görmesinide çok seviyorum. Ama ben onu bir türlü babam gibi görmüyor, ne zaman ona minnettar kalsam ve babam gibi hissetmek istesem aklıma babam geliyor, ve kendimi inandıramıyordum.

Ama ne olursa olsun asla bana kızmıyor, her zaman iyiliğimi düşünüyordu.

Ama yengem...
Ciddiyim, yılana benziyor.

Beni sürekli azarlayan, sinirlenen, bağıran, cimri olan bir kadından ne olması beklenirki zaten, değil mi?

Onu değil ama şunu kafama çok takıyorum;
Acaba şuan ablalarım yaşıyorlarmı? Bunu bilmemem çok kötü.
Benim kaderim çok kötü.

Prenses Kar'ın
ağzından.
(Anlatıcı)

Kız uzun bir düşünceye daldı. Bir an korktum, aklıma Prenses Eleryanın Prens Pokanın kardeşi olduğu düşüncesi gelmedi değil. Yok yok, daha neler...

"Nereye gidiyorsun, yanında asker yokmu?" Düşüncelerimi bir kenara bırakıp Prens Pokanın sorusuna kulak verdim. İkimizde merakla Prenses Eleryanın sözünü bekliyorduk.

Ama benim aklım hala kolyedeydi...

"Bizim Krallığımız hemen şuradaya zaten." Eli ile uzakları gösterdi. "Gidorya Krallığı." Bu Krallığı daha önce duymuştum. Zengin ve büyük bir krallık olması dışında çok iyi yerlere sahip.

BUZDAN ATEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin