11. Bölüm / Teklif 🌙

10 3 1
                                    

~Bu 3 şeyini bozma; Karakterini, Kalbini, Vicdanını...

"Şaka mı?" Dedim onlara bakarken. "Eminmisiniz bence şaka değil." Kral, "Bukadar gerçek anlayacağını bilmiyorduk." Dedi. Kraliçede bir şeyler söyledi. "Kızım benim, seni görünce bir şaka yapalım dedik. Nasıl, güldün mü?" Dedi Kraliçe dalga geçiyormuş gibi. O sırada Prens Poka geldi. "Kar, iyimisin?" Elini uzatarak kalkmama yardımcı oldu. "İyiyim, hadi gidelim. Çok yorgunum. Eminim sende öylesindir."

"Peki, nasıl istersen."  Saraydan içeri girdik ve odama doğru ilerledik.

Odama girdiğimizde Prens Poka "Sen Üstünü değiştir, günlerdir böylesin."

"Tamam, iyi olur. Hatta bir duş alacağım. Sende al." Başını onaylayarak çıktı.

Odamdaki büyük banyoya girdim ve soğuk bir duş alıp çıktım. Sanki haftalardır pismişimde şimdi temizlenmişim gibi hissettim. Ama sonunda gerçekten çok rahatlamıştım.

Giyinmek üzere elbiselere baktım. Elbiseler arasından su yeşili bir elbise seçip giydim. Elbisenin önünde, göbeğimin hemen üstünde bağlamalı ipler vardı. Dirseğimin hemen üstünde de pofuduk kolluğu ile ellerimde beyaz bir eldiven vardı.

 Dirseğimin hemen üstünde de pofuduk kolluğu ile ellerimde beyaz bir eldiven vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kalın taşlı ve boynumdan sarkan taşları olan bir kolye taktım. Saçımı açıp taç taktım.
Aynanın karşısına geçip kendimi süzdüm.

Yemek odasına indiğimde hava neredeyse kararmak üzereydi. Masada herkez vardı. Gene en son ben gelmiştim.
Herkezi selamlayıp Prens Pokanın yanına oturdum.
Yemeği yedikten sonra odamın kapısını açmak için hamle yaptığımda Prens Poka seslendi. "Hey, Kar." Arkamı döndüm. "Efendim."

"Yarın... Yarın sana çok güzel bir sürprizim var. Yani benim için güzel, inşallah senin içinde güzel olur. Kahvaltıdan sonra çıkacağız. "

"Ne sürprizi?" Dedim heyecanla. "Kar, süpriz söylenirmi? Hem... Bu bir hediye değil."

"Hımmm..." Dedim düşünerek. "Hediye değil, süpriz. Ya ne ya?" Güldü. "Hadi git yat, Yarın öğrenirsin. İyi uykular." Diyerek uzaklaştı.
Odama girdim ama nasıl uyuyacaktım? Ne sürprizi diye düşünmekten gözlerimi bike kapatamazdım.
Odaya girip geceliğimi giydim ve yatağıma uzandım. Gerçekten çok yorgundum. Artarda yaşadığım maceralar bünyemde etki bırakmıştı. Genel olarak bir prensesin ve prensin böyle maceracı şeyler yaşaması normal değildi. Gerçi bizde normal sayılmazdık...

Bir sağa, bir sola dönmekten yorulmuştum. Uykum gelmiyor, saat epey ilerliyordu. Evet, üzerimde yorgunluk fazlasıyla vardı ama bu yorgunluk uykumu getirmiyor, merakım onları çekip atıyordu sanki. Bir ara odada boş boş gezindim. Sarayın penceresinden yıldızlara baktım. Ama nihayet gece yarısında uyudum.

Güneş ve kuş sesleri odanın içini dolduruyor, kapının önünden sesler geliyordu. Hızlıca kalktım ve sürprizi unutmayarak giyinmeye başladım.
Beyaz bir elbise seçtim. Üzerinde bir çok deseni olan bu elbisenin sarı  kemeri ile sarı desenleri uyumluydu.

BUZDAN ATEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin