Gece oldukça sessizdi, Hogwarts'ın taş duvarları arasında yankılanan tek ses şöminenin hafif çıtırtılarıydı.Odanın koyu duvarlarına inat olsun diye odanın ortasinda şomine yakan cocuk elindeki parşomeni karaliyordu. James Potter, Gryffindor’un cıvıl cıvıl aslanı, yatakhanenin şömine ışığının altında oturduğu yerde bir şeylerle meşguldü. Gözleri ışıldıyor, gülümsemesi sinsi bir planın habercisiydi.
Karşısındaki yatakta ise Slytherin'in genç prensi Regulus Black, yüzünde soğuk ve mesafeli bir ifadeyle kitap okuyordu. Slytherin ile Gryffindor’un aynı odayı paylaşma fikri onu baştan beri rahatsız ediyordu, özellikle de James gibi birinin yanında.
James, elindeki parşömeni masaya bırakıp, Regulus’a doğru döndü. "Bu kadar ciddi olma, Regulus," dedi, kahkahasını bastırmaya çalışarak..
"Harika birşey düşündüm."
"Ilgenmiyorum. "
Jamese olan kırgınlığını gizlemeden gösteren çocuğa karşı dudaklarını büzdü."Artık seninle uğraşmayacağim."
Regulus tek kaşını kaldırarak çocuğa görürken çocuk onu inandırmak için başını salladı.
"Seninle beraber tüm okulla uğraşacağım.""Potter,sadece okuldan mezun olmaya baksan?"
Dağınık saçlı çocuk usulca başını onaylamaz bir şekilde salladı."Sadece bir şaka düşündüm, eğlenceli bir şey!"
Regulus, gözlerini kitaptan ayırmadan soğukkanlı bir şekilde cevap verdi, sesi neredeyse buz gibiydi. "Potter, sanırım şaka yapmanın yerini ve zamanını bilmek gibi bir kavramdan bihabersin."
James, Regulus’un tepkisine aldırmadı ve kaşlarını kurnazca kaldırdı. "Hadi ama, bu kadar kasılma.Belki sana bile eğlenmenin ne demek olduğunu öğretirim."
Regulus, kitabını kapatıp yavaşça başını kaldırdı, bakışları James’e kilitlenmişti. " Sana bile?" dedi alaycı bir tınıyla.
"Eh,şimdi eğlenceden anlıyorum diyemezsin."
Dağınık saçlı çocuğa bakınırken çocuk ekledi.
"Çok iyi partner olacağız.""Sen ve ben, Potter olamayız. Sen, şaka yapan yüzeysel biri... ben ise hedefime odaklanmış biriyim. Bizim dünyalarımız çok farklı."
James gülümseyerek başını salladı. "Biraz fazla dramatiksin, Regulus. Hem Slytherin hem Gryffindor’un ortak bir noktası var: İkimiz de istediğimiz şeyi almak için çabalarız. Farklı yollar kullanıyoruz, o kadar."
Regulus, bu sözlere karşı sessizce yatağında doğruldu, gözlerini tekrar kitaba çevirmeden önce James’e son bir kez baktı.
"Bana bir daha yaklaşmazsan, bu odada huzur içinde uyuyabiliriz Potter. Aksi takdirde, şakaların seni ne kadar ileri götürür, göreceğiz."
"Bu bir meydan okuma mıydı?"
Dağınık saçlı çocuğun parıltılı gözlerine bakarken kaşlarını çattı. Onun bu ifadesiyle Jamesin yüzü düştü. Daha sonra omuz silkerek arkasına yaslandı.
“Eh, en azından denedim.”James elindeki parşömen parçalarını havada dolaşmalarını büyüyle sağlarken ne yapacağını kestirmeye çalışıyordu. Farklı birşey istiyordu. Denenmeyeni denemek istiyordu. Çapulcuların yanlız başına da kaliteli işler yapabileceğini herkese göstermeye, arkadaşlarına jest yapmak istiyordu. Ama nedense bütün algıları kapalıydı.
Regulus bir süre sessiz kaldı, ama James’in söyledikleri zihninde dolanıyordu. Şöminenin çıtırtısı odada yankılanırken, gözlerini tekrar kitaba çevirmeye çalıştı. Ancak James’in o rahat tavırları bir türlü aklından çıkmıyordu. Derin bir nefes alıp kitabını kapattı ve sessizliği bozarak konuştu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyond the Houses
Ficção Geral"Bu saçmalık! Slytherin ve Gryffindor öğrencilerini aynı odalara yerleştirmek de neyin nesi?" Onun baktığı listeye onun gibi yukarıdan bakan başka birinin ona doğru eğilmesiyle Regulus irkildi. Kafasını sola yatırırken yüzlerinin fazlasıyla yaklaştı...