29.Bölüm💙

272 21 10
                                    

Selam bebeklerim biz geldik. Bugün saat 20:00 gibi soru cevap yapacağım instagramda, sormak istediğiniz şeyler varsa oradan sorabilirsiniz. (İnsta: catlakyazarr)

Evet yorumlarda satırlar arası aşk ile buluşalım.

Korku ile arkamı dönerken Ezgi' yi görmem ile rahatlasam da bu kısa süreli bir rahatlama idi. Ne olduğunu anlayamadığım için istemsizce kaşlarım çatılırken ''Ne var Ezgi?'' dedim.

Benim aksime oldukça rahat ve sinir bozucu duruyordu. Elini kolumdan çekip göğsünde bağladı ve yüzüne şeytansı bir gülücük kondurdu.

''Ah Züleyha ah, hep böyle saf bir şeydin sen zaten!''

Alaylı sözleri sinirlerimi iyice bozarken, sabrımın sınırlarının oradaydım. 2 gündür o kdar fazla şey yaşamıştım ki artık bir şey daha duymaya tahamüllüm yoktu.

Sinirlerime hakim olamayarak biraz yüksek bir sesle '' Bana bak Ezgi, seni çekecek havamda değilim! O pişmaniye saçlarını yoldurtma bana, ne diyeceksen de ve siktir git!'' desem de onda mimik oynamadı.

Üstten bakışları bende gezerken, küçümseyici tavrı yerli yerinde durararak '' Madem öyle hemen söyliyeyim, Hakan ile seni gördüm. Ondan uzak durucaksın!'' demesi ile sıkıntılı bir nefes aldım.

Hayatımda şuan zaten bir bu eksikti, o da şuan tam oldu. Boş gözlerle ona bakmaya devam ederken, artık olaylar yaşadıkça duygusuzlaşmaya başladığımı hissediyordum.

Soğuk bir tonda '' Bitti mi?'' diye sorarken, sanırım Ezgi'yi kızdırmıştım.
Göğsünde birleştirdiği ellerini çözüp bana doğru hamle yaptı. Gözüme doğru bir parmağını salllerken '' Bana bak Züleyha, dediklerimin ciddiyetini farkında değilsin sen bence. Bir daha Hakan'ın yöresinde seni görürsem; olacaklara karışmam!'' demiş ve cebinden telefonunu çıkartıp Hakan ile arka sokakta buluştuğumuz fotoğraflardan birini göstermişti.

''Umarım şimdi ciddiye almışsındır beni!''

sessizliğim onda daha çok sinir yapıyordu ama ona karşılık verecek halide pek kendimde bulamıyordum. O yüzden sadece '' Bir siktir git Ezgi!'' diyerek onu arkamda bırakıp kapıyı açması için Yağmur'u aradım.

Kapının önüne gidip Yağmur'un kapıyı açmasını beklemeye başlarken merakla arkamı dönüp Ezgi'ye baktım ama olduğu yerde yoktu. Büyük ihtimal başka bir sinsilik düşünmek üzere evine intikal etmişti. Ucube...

Yağmur kapıyı açıp beni çeri aldıktan sonra kimseye görünmeden onun odasına çıkıp oturduk. Nasıl bir halde olduğumu bilmesem de, Yağmur'un endişeli bakışlarına maruz kaldığıma göre pekte iyi göründüğüm söylenemezdi.

İkimizde yatağa otururken kendimi sırt üstü yatağa bırakıp gözlerimi kapadım. Yağmur endişeli bir sesle 'Sen iyi misin?'' diye sorarken bir yandan da saçlarımı okşamaya başlamıştı.

Düz bir sesle '' Hakan, Ali ile kavga etmiş ve işi bırkmamı istedi ve bende hayır diyince bana trip atıp siktir olup gitti. Ha bir de daha demin kapının önünde kancık komşumuz Ezgi, Hakan ile benim görüştüğümü öğrenip fotoğrafımızı çekmiş. Hakan' dan uzak durmam için bana tehtit içeren bir konuşma yaptı... Ama iyim merak etme.'' derken ben bugün ne yaşıyorum diye kendimi sorgulamadan edemedim.

Yağmur şaşkınlıkla ''Abi seni gerçekten zemzemle yıkamamız lazım. Bu kadar da olmaz ki amına.'' deyip yanıma yattı ve sözlerine devam etti.

''Şimdi birincisi bence Hakan haklı, işi bırakmalısın bir kere sapıklık yapan her zaman yapar. İkincisi Hakan'ın tavrı çok normal çünkü adamın niyeti belli olduğu üzere pis ve Hakan seni doğal olarak orada görmek istemiyor.

SATIRLAR ARASI AŞK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin