Şuan gerçekten bunu yapıyorduk.Aksel'le oturmuş sarma sarıyorduk.Tabi, Aksel saramıyordu.
"Aksel öyle değil! Çok kalın o! Dolma gibi sarma." Bi sarmaya baktı bi bana. "Bu dolma değil de başka bir şey mi?"
Elimi anlıma vurmak istedim fakat elim kirli olduğu için tersiyle vurdum.
"Canım benim, Bu sarma.Bunun kalını olan ve içinde pirinci üstünde de patatesi olan dolmadır.
Dediğim hiçbir şeye katılmadan ilk dediğim kelimeye takıldı.
"Canın miyim gerçekten?"
Güldüm. "Bunu benim sana demem gerekmiyor mu?"
"Ben seni canım olarak mı görüyorum?"
"Görmüyor musun?"
Gözlerini kaçırdı. "Görüyorum galiba.Bilmem."
"Nasıl bilmezsin?" Soruma cevap vermek yerine elindeki sarmaya kaşları çatık bir şekilde bakıyordu.
"Beceremiyorum! Beceremiyorum işte ben!" Dediği şeye güldüğümde elinin üstüne elimi koydum.
Şaşırmıştı, bedeni kasılmıştı fakat hareket etmedi.
Elindeki sarmayı parmaklarını oynatarak nazikçe içe doğru çevirdim.Güzelce katlandığında gülümseyerek sarmaya baktım.
"Bak! Oldu işte." Ona doğru döndüğümde bana bakıyordu.
Yüzü bana fazlasıyla yakınken nefesi yüzüme çarpıyordu.
"Şey-" diyerek ona baktım. "Öğrendin değil mi?" Yutkunarak söylediklerim yüzünde tebessüm oluşturdu.
"Öğrenmedim.Bir daha gösterir misin?" Odaya dalan Çınar'a doğru döndüğümde hızla Aksel'in yanından kalkarak kendi yerime geçtim.
Gözlerini kısarak Aksel'e baktı.Ben ise sertçe yutkundum.
Sonrasında ise bana döndüğünde "kuzen ya! Leoparlı donumu gördün mü!" Sitemle söyledikleri gözlerimi devirmemi sağladı.
"Gerçekten bu yüzden mi geldin? Öfkeyle söylediklerimi takmadı bile. "Evet? Yoksa siz burada birşey mi yapıyordunuz?"
Hızla elime sarma aldım. "Tövbe bismillah.Ne diyorsun sen öyle.Sarma yapıyorduk."diyerek ağzına tıktığım çiğ sarmayı yerken tiksiniyor gibi baktı.
"Ağzıma çiğ sarma soktuğunun farkında mısın?"
"Farkındayım ve bu durumdan gayet memnunum.Azıcık sustun en azından dicem de" diyerek ona baktım. "Hiç susmuyorsun ki sen! Ağzın doluyken bile konuşuyorsun!"
'pes' dermiş gibi bir bakış attı. "Çok ayı ediyorsun ama oysa ki ben taa buralara seni görmek için geldim! Göz kırparak yanağıma makas attığında sırtına vurdum.
"Odamdan buraya beş adım attın taa buralara diyorsun bir de!"
"Ha bu arada." Geriye dönerek Aksel'e el salladı. "Naber enişte?" Gözlerim kocaman olurken ayağımdaki terliği Çınar'a vurmak üzere eğildim.
İçeriye kaçan Çınar'ın arkasından gülerek baktım ve Aksel'e döndüm.
"Hadi bu kadar yeter.Zaten senin yaptıklarının bir tanesini yesek doyarız." Diyerek güldüğümde ellerini yıkamak için mutfağa yöneldim.
Arkamdan koşan Aksel'in adımlarını hissederken sesini duydum.
"Bu bir hakaret miydi?"
&
Pişmiş sarmayı elime alarak yavaşça üfledim.
Aksel'in bana baktığını biliyordum ama sarmanın soğumasını bekledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NÖTR
Teen FictionGüneş, sınıfa yeni gelen sessiz sakin bir çocuğun hakkında dedikodular duyar. Onun daha önce hiç sevilmediğini duyan Güneş, bunu kabul etmek istemez çünkü bu dünyada sevilmeyecek kimsenin olmadığına inanır. Yanına giderek onunla konuşmaya çalıştığın...