Yazan Kalem Siyah ~ 4

119 15 38
                                    

Döndü usul usul ağlıyordu kollarının arasında tuttuğu çocuğuna sarılarak. Muammer karısının hemen yanında oturuyordu, hüzün dolu mavi gözleri oğlunun üstündeydi. İbrahim yatağın yanında oturmuş ve kardeşinin elini tutmuştu. Veysel herkesin neden böyle üzgün olduğunu, bakışlardaki kederi anlamıyordu. Küçüktü yaşı, daha ne olduğunu tam bilmiyordu, zaten ona kimse birşey demiyordu.

Abisinin yüzünde yaralar vardı, birisi canını yakmıştı onun. Veysel annesine baktı, Döndü oğlunun mavi gözlerini görünce daha çok ağlamaya başladı. Muammer küçük oğlunu karısından aldı, saçlarını okşadı oğlunun. Veysel başını babasının göğsüne yasladı.

"Su." Diye mırıldandı Kenan, gözlerini açmadan. İbrahim yatağa yaklaştı.

"Paşam,"

"Su." Dedi Kenan bir kez daha ve elini kaldırıp başına götürdü, İbrahim onun elini tutarak engel oldu.

"Şimdi olmaz paşam, biraz kendine gel önce." Dedi İbrahim. Kenan gözlerini hafifçe açtı, bakışlarını odadakilerde gezdirdi. Döndü başını başka bir yöne çevirmişti.

"Abi noldu?" Diye sordu Kenan korku dolu bir sesle. İbrahim onun saçlarını usul usul okşadı, gözleri dolmuştu her ne kadar kendini tutmaya çalışsa da.

"Birşey yok paşam."

İçeri giren doktorla Muammer ayağa kalktı, Döndü kocasının kolunu tutup kalkmıştı. İbrahim doktora baktı ve o da kalktı oturduğu yerden. Kenan ne olduğunu tam anlamasa da biliyordu içten içe, birşey vardı.

"Daha birşey demediniz galiba."

"Doktor bey dışarda konuşalım mı?"

Doktor başıyla onayladı ve hepsi dışarı çıktı. Kenan yanlız kalmıştı odada, ne yapacağını bilemedi, etrafına baktı ve yan taraftaki sürahiyi gördü, uzanıp alabilirdi. Kollarından destek alarak doğruldu, bir gariplik olduğunu fark etmişti o an, üstündeki örtüyü kenara attı ve yataktan inmeye çalıştı.

Bu çabası yere düşmesiyle sonuçlandı. Kolunun üstüne düşmüştü, acının tüm bedenine yayıldığını hissediyordu, bir haykırış koptu ağzından. Ailesi koşup geldi sese. Doktor ve İbrahim Kenan'ı kaldırıp yatağa yatırdı, Döndü bir kez daha ağlamaya başlamıştı.

"Ben.. kalkamadım.." dedi Kenan mavi gözleri herkesin üstünde geziyordu.

"Birşey yok abim, tamam mı? Geçecek tamam mı?" Diyerek yatağın kenarına oturdu İbrahim, kardeşinin saçlarını okşuyor ve öpücükler konduruyordu.

"Abi, abi noldu bana?"

"Maalesef aldığınız darbe omurilikte geri dönülemez bir hasara yol açmış."

Doktor diğerlerine göre çok sakin bir şekilde açıklamıştı durumu. Kenan ne duyduğunu anlamamış gibi baktı, bir an yanlış duyduğunu düşünmüştü. Bu olamazdı değil mi? Geri dönülemez bir hasar da ne demekti?

"Ne? Ne demek bu?" Kenan mavilerini abisine çevirdi. "Abi ne diyo doktor?"

"Yani yürüyemiyiceksiniz." Dedi doktor dümdüz bir sesle. Kenan abisinden bir yanıt bekliyordu, sanki doktoru yalan söylüyormuş gibi. Ama beklediği yanıt gelmedi, İbrahim sadece ağlıyordu.

"Yürüyemiyicek miyim ben? Abi birşey söyle, ayağa kalkamayacak mıyım bir daha?" Diye sordu Kenan, hıçkırarak ağlamaya başlamıştı. İbrahim sımsıkı sarıldı kardeşine.

"Abi, abi nolur birşey söyle."

"Yusuf'um, abim yapma."

"Abi ben kalamam böyle, abi kalamam böyle nolur, abi nolur." Kenan abisinin kollarına vurarak ağlıyordu. "Abi bana yardım et kalkayım, hadi nolur."

Aile Meselesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin