Depresyon ~ 6

108 14 28
                                    

"Okul mokul yok sana bundan sonra! Seni nasıl adam edicem biliyom ben!"

Kenan bağırtı sesleriyle uyanmıştı yeni bir güne. Babası yine neye kızdıysa bas bas bağırıyordu ve öyle çok çıkıyordu ki sesi, karşı tarafın sesi nerdeyse hiç duyulmuyordu. Babası öfkeli adamdı hele oğlunun kaybından sonra öfkesi katlanmıştı. Kenan seslere dikkat edip ne olduğunu anlamaya çalıştı.

"Sanayide bir iş öğrenirsin en azından okulda serserilik yapacağına!"

Tokat sesi ve küçük kardeşinin ağlama sesini duyduğunda Kenan bir kez daha olduğu durumdan nefret etti, buradan kalkıp küçük kardeşini koruyamıyordu babasının öfkesinden.

"Abi!" Diye seslendi içeriye doğru ama cevap alamadı. Sıkıntıyla bir nefes alıp kapıya baktı çaresizce. O an Abdullah abisinin sesi çınladı kulaklarında.

"Böyle mi sahip çıkıyon emanete? Ben sana güvenmiştim, yazıklar olsun."

"Abi özür dilerim, ben ailemize sahip çıkamadım. Sözümü tutamadım."

Kenan'ın mavilerinden gözyaşları bir bir süzülmeye başlamıştı, genç çocuk elini yumruk yaparak bacağına sertçe arka arkaya vurdu. Yine kriz geçiriyor ama bu defa kimse onu duymuyordu. Bir süreden sonra sesler durduğunda genç çocuk yine kapıya baktı.

Kapı açıldı ve küçük çocuk koşa koşa abisinin yanına geldi, yatağa çıkarak başını abisinin göğsüne yasladı, orda saklanmıştı. Kenan kolunu kardeşine sarıp onun saçlarını öptü. Korkmuş olduğunu anlamıştı, elinden sadece ona sarılmak geliyordu.

"Abi, ben okula gitmek istiyom." Dedi Veysel ağlamaktan kısılan bir sesle. Kenan kardeşine sımsıkı sarıldı.

"Gidecen tabi miniğim."

"Babam okuldan alacakmış beni."

"Alamaz, hiçbir şey yapamaz."

"Sen mi engel olucan bu halde?" Diyen sesle Kenan başını iki yana sallamış ve sesi susturmaya çalışmıştı. Veysel ise hala daha kısık sesle ağlıyordu. Kapı bir kez daha açıldı ve İbrahim odaya girerek hızlı adımlarla ilerledi, yatağa oturdu ve Veysel'i kolları arasına alıp yüzünü inceledi.

"Tamam kuzum, ağlama."

"Ben okula gidicem, doktor olup abimi iyileştiricem." Dedi Veysel hıçkırıkları arasında. İbrahim onun saçlarına bir öpücük kondurdu. Kenan da ağlamaya başlamıştı, birşey yapamadığı için.

"Paşam sende ağlama lütfen, babamla konuşucam ben tamam mı? Buna izin vermem, gerekirse dedeme anlatırım."

İbrahim Kenan'ı kendine çekip sımsıkı sarıldı, iki kardeşinin de saçlarına bir öpücük kondurdu. Kenan gözyaşlarını sildi ve abisine baktı.

"Niye bunu yapıyor babam? El kadar çocuğa niye sinirlendi?"

"Kavga etmiş bizimki okulda."

"Neden?" Diye sordu Kenan şaşırarak. İbrahim Veysel'e baktı gülerek.

"Abisi kılıklı çünkü."

"Abimle dalga geçti." Dedi Veysel omuz silkerek. Kenan'ın bir kez daha gözleri doldu, kardeşi onun yüzünden kavga etmişti.

"Sinirlenmiş olabilirsin, yaptıkları çok kötü birşey ama kavga etmemen gerek Veysel'im, vurmak kötü."

"Banane."

"Yok öyle banane falan."

Küçük çocuk yine omuz silkti ve sonra da abisinin kucağından kalkarak diğer abisinin yanına oturdu. Kenan küçük kardeşine bakmadı. İbrahim de onun ağladığını fark etmişti, söyleyecek bir kelime bulamadı, kardeşini nasıl teselli edeceğini bilemedi, sadece sarıldı.

Aile Meselesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin