İbrahim ve Eslem bir hafta içerisinde yıldırım nikahıyla evlenmişlerdi ve çok mutlulardı. Kenan'ın tedavisi de çok iyi ilerliyordu, kol değneklerinden destek alarak yürüyordu henüz ancak Eslem zamanla onlar olmadan yürüyeceğini söylemişti. Kenan memlekette doktora gitmeye devam edecek ve zamanla çok daha iyi olacaktı.
"Ayrılık vakti geldi ha." Dedi İbrahim. Veysel'in gözleri dolmuştu. Kenan ise sessizce başını eğmişti.
"Yapmayın böyle."
"Abi," dedi Veysel ve abisine sımsıkıca sarıldı. İbrahim kardeşine sarılıp uzun uzun kokusunu içine çekti, saçlarına bir öpücük kondurdu.
"Veysel'im anlaşmıştık hani? Üzülmek yok demiştik demi?"
"Tamam, üzülmüyom."
Veysel gözlerini elinin tersiyle sildi ve abisine gülümseyerek baktı. İbrahim güldü ve kardeşinin saçlarını bir kez daha öptü. Diğer koluyla da Kenan'a sarıldı ve onun saçlarına da uzun bir öpücük kondurdu.
"Birbirinize emanetsiniz tamam mı?"
"Tamam abi, sen merak etme."
"Aslanım benim, aslanlarım."
"Geç kalacaksınız uçağa." Dedi Eslem bu anı bozmak istemese de. Kardeşler vedalaştıktan sonra ayrıldı, Kenan ve Veysel uçağa giderlerken İbrahim'e el salladı.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Uçak.
İki kardeş yan yana oturmuştu. Veysel cam kenarına geçmiş uçak yükseldikçe aşağıda kalan şehire bakıyordu, biraz durgundu. Kenan bu halini fark etmişti tabi, kolunu kardeşine sardı.
"Güzel görünüyor demi?"
"Çok güzel görünüyor."
"Okula döneceğin için heyecanlı mısın abicim?" Diye sordu Kenan kardeşinin ruh halini değiştirebilmek için. Veysel derin bir iç çekti.
"Çokta değil. Sende üniversiteye geri döneceksin demi abi?"
"Hastanelerden çok sıkıldım aslında. Belki bu sene sınava tekrar girerim."
"Nasıl istiyosan abi, ben her kararında senin yanında olurum biliyon."
"Aslanım benim."
Veysel abisinin omzuna başını yasladı. Kenan da kardeşinin saçlarına uzunca bir öpücük kondurdu ve çenesini onun saçlarına yasladı. Abi kardeş kararan gökyüzüne baktılar.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Saatler sonra.
İki kardeş uçaktan inmişti ve gidip bir yerde yemek yemiş sonrasında otobüse binerek yola devam etmişti. İki saatlik bir yolculuktan sonra yeniden otobüs değiştirmiş ve Gedelli'ye ulaşmışlardı.
Kimseye haber vermemişlerdi, sürpriz yapacaklardı.İki kardeş sokağın başında durdu, eve uzaktan baktı. Döndü kapının önünü süpürüyordu, bir an başını kaldırdı ve Veysel'i gördü. Hiç beklemiyordu onu görmeyi, şaşkınlıkla baktı. Veysel ise yavaş adımlarla yaklaştı annesine.
"Anne,"
"Deniz gözlüm,"
Döndü bir anda oğlunu kendine çekip sımsıkı sarıldı, kokusunu uzun uzun içine çekti. Daha sonra geri çekildi ve etrafına baktı. Kenan'ı gördüğü anda elini ağzına kapattı, gözyaşları birer birer akmaya başladı. Çünkü oğlu tam karşısında ayakta duruyordu.
