Sevgi Dolu Yuva ~ 13

57 7 6
                                    

Günler bir bir geçmiş yerini haftalara bırakmıştı, haftalar ayları kovalamış mevsimler değişmişti. Koskoca 12 yıl geride kalmıştı böylelikle. Değişen şey sadece tarihler değildi elbette. Büyük değişimler yaşanmıştı Kaya ailesinde ama hepsi birbirinden güzel gelişmeler olmuştu.

Kışın etkisiyle hava erken kararmıştı. Odayı tavandaki lambadan yansıyan beyaz ışık aydınlatıyordu. Genç adam elindeki siyah renk tükenmez kalemi çevirirken önündeki dosyayı dikkatle inceliyordu, yeni sonuçlanmış önemli bir davanın dosyasıydı, birşeyi gözden kaçırmak istemiyordu.

Tam da bu sırada telefonu çaldı, genç adam dosyadan başını kaldırarak göz ucuyla baktı telefona ve arayan ismi görünce yüzünde büyük bir tebessüm oluştu. Uzanıp telefonu aldı, aramayı cevapladı ancak daha bir kelime dahi edemeden karşısında ki kişi heyecanla konuştu:

"Kenan! Nerdesin sen?!"

"Adliyedeyim bitanem."

"Saat kaç haberin var mı?"

"Dörde geliyor." Dedi Kenan kolundaki saate bakarken. Aniden aklına gelenle hızla yerinden kalkıp aceleyle askıda ki kabanını aldı ve ışığı söndürüp odadan çıktı. Kapısını kitlerken Elif'e kendisini açıklamaya çalışıyordu.

"Bitanem önemli bir dava vardı, ben o yüzden unuttum. Hemen geliyorum."

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Hastane koridorları akşam olmasının etkisiyle sessizleşmişti, randevusu son saatlere kalan birkaç kişi vardı sadece. Elif de bu kişilerden birisiydi, biraz da eşi geç kaldığı için içeriye girmemişti. Koridorda bir sağa bir sola yürüyordu ki, Kenan koridorun sonunda göründü.

"Mesai bitecek şimdi!" Diyerek sinirle konuştu Elif. Kenan yanına yaklaştı.

"Bitanem çok özür dilerim."

"Neyse, geçelim içeri."

Elif kapıyı tıklattı ve içeriden gelen gel sesiyle kapıyı açtı, mahcup bir şekilde gülümsedi odaya girerken. Kenan da eşinin yanına geçerken arkalarından kapıyı kapattı.

"Kusura bakmayın, biraz geç kaldık."

"Önemli değil Elif hanım. Buyrun geçin lütfen." Dedi doktor, samimiyetle. Genç bir kadındı. Elif gösterilen yere geçerek uzandı. Kenan hemen yanına ilerleyip eşinin elini sıkıca tuttu. Doktor Elif'in karnına jel döktükten sonra ultrason cihazıyla bakmaya başladı.

"Bebeğiniz gayet iyi görünüyor."

Doktor ekranı Kenan ve Elif'e çevirerek onların da görmesini sağladı. Elif dolu gözlerle baktı henüz minicik bebeğine. Kenan mutlulukla güldü, onun da eşi gibi gözleri dolmuştu.

"Oğlum." Dedi Kenan gülümseyerek. Ve Elif'e dönerek tuttuğu eli uzunca öptü. Bir zamanlar sadece uzaktan sevdiği kadınla evliydi ve şimdi birde oğulları olacaktı. Hayatı yoluna girmişti, hem de hiç beklemediği kadar güzel şekilde.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Ertesi gün.

"Bitanem sen oturur musun?" Diyerek eşinin elindeki demliği aldı Kenan. Elif kollarını göğsünde bağladı.

"Hiçbir iş yaptırmıyorsun bana."

"Yorulma istiyorum."

"Yorulmuyorum ki ben."

"Kahvaltılıkları getir o zaman, demlik gibi ağır şeyleri değil."

"Demlik ağır değil ki Kenan."

"Benimle inatlaşma Elif'im."

"Offf." Dedi Elif, merdivenleri sinirlice indi. Bu esnada kapı çalmıştı, Elif gidip kapıyı açtı. Gelenler Döndü, Veysel ve Cemile'ydi.

"Kahvaltı hazırdır umarım, çünkü ben çok açım." Dedi Veysel ve içeri girerek hemen merdivenlere yöneldi. Cemile de arkasından gülerek içeri girdi. Döndü ise söyleniyordu.

"Şuna bak, evde aç kalıyor sanki."

"Hoşgeldiniz." Dedi Elif gülerek. Veysel geldiğinde eve neşe geliyordu bir anda. Kapıyı kapatarak hep beraber üst kata çıktılar. Veysel abisine sımsıkı sarılmış birşeyler anlatıyordu, Kenan da ilgiyle dinliyordu küçük kardeşini.

Aradan uzun yıllar geçmiş ve kardeşi büyümüştü, hatta kendi yuvasını dahi kurmuştu ancak Kenan için küçük bir çocuktan farksızdı, Veysel onun biricik küçük kardeşi olacaktı her daim.

"Kavuştu bizimkiler yine." Dedi Cemile yüzünde huzurlu bir gülümsemeyle iki kardeşi izlerken. Elif sıcacık bir şekilde gülümsedi.

"Özlüyor kardeşini, gelmiyorsunuz ki yanımıza hep beraber yaşayalım."

"Bu lafını hatırlatırım."

"Aşk olsun Cemile, sözümden dönecek değilim ya." Dedi Elif alınmış bir halde. Cemile gülerek sarıldı eltisine. Döndü çocuklarının haline gülümsedi.

"Hadi hadi doyamadınız sarılmalara. Çaylar buz kesti, menemen soğudu."

Herkes masadaki yerini aldı ve keyifli bir aile kahvaltısına başladı. Yüzlerde ki sıcak gülümseyişler dışardaki buz gibi havaya rağmen ortam da sıcacık bir hava oluşturmuştu.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Bölüm sonu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 6 days ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Aile Meselesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin