İki genç aşık yere serdikleri örtünün üstüne uzanmış gökyüzüne bakıyordu. Elleri birbirine kenetliydi. Kalpleri gibi. Çocukluktan gelen masum bir sevgiydi onların ki, zamanla aşka dönüşmüştü. İlmek ilmek duygularla örülmüştü.
Kenan başını yan tarafa çevirip Elif'ine baktı, ilkbahar gibi hissettiriyordu ona bakmak. Tüm dünyada çiçek açıyor ve kalbinde kelebekler uçuyordu, huzuru yaşıyordu resmen.
"Neden öyle bakıyorsun?" Diye sordu Elif izlendiğini fark ederek, Kenan gibi yan tarafa çevirmişti başını, sevdiğinin gözlerine bakıyordu.
"Seni çok seviyorum Elif, bu sevgi öyle çok ki kalbime sığmıyor. Tüm dünyaya ben bu kadına aşığım diye haykırmak istiyorum." Dedi Kenan, sesinden dahi sevgisi anlaşılıyordu.
Elif bu sözler karşısında gülümsedi, bu denli bir sevgiye sahip olduğu için çok şanslı hissediyordu kendini. Geçmişte ruhunda açılan yaraları kapanıyordu birer birer.
"Nasıl bu kadar güzel sevebiliyosun?"
"Ben sadece seviyorum ve sen herşeyi güzelleştiriyorsun."
"E Marifet bendeymiş o zaman." Dedi Elif gülerek. Onun gülüşüyle Kenan da güldü. Sonra ikisi de gözlerini yeniden gökyüzüne çevirdi.
"Bizi büyüten bu bahçe çocuklarımızı da büyütsün istiyorum." Dedi Kenan. Elif birden öksürmeye başladı, yerinde doğruldu. Kenan da endişeyle uzandığı yerden kalkarak piknik çantasından su şişesi aldı.
"Bitanem iyi misin?"
"İyiyim. Öyle aniden söyleyince tuhaf oldum." Dedi Elif, Kenan'ın uzattığı su şişesini alıp birkaç yudum içerken.
"Sen benle evlenmek istemiyor musun yoksa?" Diye sordu Kenan. Elif başını iki yana salladı.
"Öyle değil, sadece çocuklar deyince."
Kenan bir kahkaha attı ve yere tekrar uzandı, gülmeye devam ediyordu. Elif sinirlenmişti, Kenan'ın omzuna sertçe vurdu.
"Gülme birde."
"Tamam." Dedi ve gülmeye devam etti Kenan. Elif kollarını göğsünde bağladı ve küskün bir şekilde baktı.
"Komik mi bu?"
"Evet."
"Kenan ya."
"Tamam değil."
Kenan doğruldu, Elif'e sarılmak istedi ama Elif geri çekildi.
"Küsüm seninle."
"Bitanem özür dilerim."
Elif omuz silkip uzaklara baktı. Kenan onu gerçekten kırdığını fark etmişti ve üzülmüştü, üzüldüğünü fark eden Elif ise kıyamamış ve gülmüştü.
"Sana trip atamayacak mıyım?"
"Elif'im ben seni üzmek istemedim."
"Biliyorum." Dedi Elif. Kenan kollarını sevdiğine sarıp ona sımsıkı sarıldı.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Aradan biraz zaman geçmişti, Kenan ve Elif piknik çantasından getirdikleri yiyecekleri çıkarmış ve örtünün üstüne dizmişlerdi.
"Çok güzel olmuş hepsi, ellerine sağlık bitanem."
"Afiyet olsun canım." Dedi Elif. Kenan yarısını yediği böreği örtüye bırakarak çayından bir yudum aldı.
"Sana birşey söylemem gerekiyor."
"Umarım beni kızdırmazsın."
"Biliyorsun ben zor bir süreç geçirdim ve hastanelere karşı bir fobim oluştu."
Elif başını yemeklerden kaldırdı, ilgiyle baktı Kenan'a.
"Doktor olmak istiyordun?"
"Tıpı bıraktım ben Elif."
"Daha yeni yeni iyileştin Kenan, belki zamana bıraksaydın düzelirdi."
"Sanmıyorum."
"Peki ne yapacaksın?"
"Başka bir alana geçicem."
Elif bir elini Kenan'ın yanağına yasladı ve samimiyetle gülümsedi.
"Ben her zaman desteğim sana."
"Biliyorum bitanem."
Kenan Elif'in elini tuttu ve avucuna bir öpücük kondurdu. Elif gülümsedi, geri çekildi ve piknik çantasından iki tane güveç kasesi çıkardı.
"Sana yeni bir tatlı getirdim, bakalım beğenecek misin."
"Deneyelim." Dedi Kenan kaseyi önüne çekip bir kaşık aldı. Bildiğimiz fırında sütlaçtı ancak üstüne dilim dilim muz doğranmış, çikolata sosu dökülmüştü. Kenan her ne kadar çok beğenmiş olsa da Elif'le uğraşmayı ihmal etmemişti. Birbirleriyle uğraşa uğraşa tatlılarını yemişlerdi.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Bölüm sonu. ♥️
